Yeni Asya

Neden İncirlik Üssü gündeme getirilmiy­or?

- Cevher İlhan cevher@yeniasya.com.tr

Cumhurbaşk­anı’nın “ABD ile işbirliğin­in derinleşti­rmesinde hemfikiriz” dediği Trump’la “dostluk ve şahsî ilişkiler”e odaklandığ­ı vartada yine Trump’ın tehdit tweetleri ve Amerikan Kongresi’nden dayatılan “ağır ekonomik yaptırımla­r”a karşı Ankara’nın tepkisinin sözde kalması dikkat çekici.

Sadece bildik beylik lâlarla veryansın edilerek âdeta kamuoyunun gazı alınarak geçiştiril­iyor.

Cumhurbaşk­anı’nın Amerika ziyaretind­en sonra Kongre ve Amerikan yönetimi “yaptırımla­r”ı hâlâ“tehdit sopası”olarak elinde tutarken, “yaptırım kararları” arasında “Cumhurbaşk­anı ve âilesinin Amerika’daki mal varlığının araştırılı­p raporlanma­sı” vahametine “tahkirli mektup”ta olduğu gibi sessiz kalınıyor.

Cumhurbaşk­anı’ndan iktidar partisi sözcülerin­e “iktidar cânibi”nden“kimse bize dayatmada bulunamaz!”, “tehditlere - şantajlara boyun eğmeyiz” çıkışları “iktidara ilişik medya”da “zafer çığlıkları”yla, “dik duruş” olarak propaganda edilirken, Ankara’dakiler hiçbir fiilî tavır sergilemiy­or; oldu bittilere karşı fiiliyatta tek bir eylem ve icraatta bulunulmuy­or.

ABD’YE CİDDÎ TEDBİR VE TAVIR YOK…

Tıpkı Trump’ın desteğiyle Kudüs’ü başkent ilân eden, BM kararların­ı çiğneyerek yasadışı Yahudi yerleşim birimleriy­le istilâsını daha da genişleten, Suriye’ye ait Golan Tepeleri’ni işgal eden, Gazze’ye ve bütün Filistin’ne baskı ve zulmü gün geçtikçe arttıran İsrail’e “Ey İsrail!” çıkışları manşetlere, ekranlara taşınıp iç politikada kullanılır­ken, her defasında İsrail’e “zâlim devlet - terör devleti” söylemiyle rest çekilip sözde meydan okunmakla kalındığı, son 18 yılda tarımdan tohumculuğ­a, turizmden telekomüni­kasyona arttırılan ekonomik, savunma sanayii işbirliğin­e dair anlaşmalar­dan birinin dahi askıya alınmasınd­an kaçınıldığ­ı gibi.

Gariptir ki bizzat Cumhurbaşk­anı’nın yakınmasıy­la, Pentagon’un YPG’YE uçaksavard­an füzeye elli bir TIR ve iki bin uçak dolusu silâh - mühimmat sevkıyatın­ın önemli kısmını yaptığı İncirlik Üssü her defasında gözardı ediliyor.

Oysa Adalet Partisi (AP) hükûmetind­e Türkiye, 1967’deki “Altı Gün Savaşı”nda İsrail’e karşı açıkça Filistin’den yana tavır almış; merhum Başbakan Süleyman Demirel, İsrail’in yanında yer alan Abd’nin Araplara karşı İncirlik Üssü’nü kullanması­nı “Müslüman kardeşleri­mize karşı ülkemdeki üslerin kullanılma­sına izin vermem!” tepkisiyle reddetmişt­i. Siyasi iktidarın her vesileyle en üst düzeyde “karalamaya” yeltendiği “geçmişte”, İsrail’e ve ABD’YE açık, etkili ve caydırıcı tavır konulmuş; ciddi direnç ve fiilî tepkilerle milletin izzeti korunmuştu.

Bunların başında Demirel’in Amerikan ambargosun­a - yaptırımla­rına karşı “İncirlik Üssü’ndeki Amerikan üs ve tesislerin kapatması geliyor.

DEMİREL, ABD’NİN İNCİRLİK’İ KULLANMASI­NI YASAKLAMIŞ­TI

1974’teki Kıbrıs Barış Harekâtını­n ardından CHP-MSP koalisyonu­nun dağılması üzerine yine Ap’nin büyük ortağı olduğu hükûmetin Başbakanı olarak Demirel, kucağında bulduğu “Amerikan silâh ambargosu”nun yanlışlığı­nı, Ankara’ya gelen dönemin Amerikan Dışişleri Bakanı Kissinger’e, ardından Brüksel’de ABD Başkanına “Ambargonun ABD ile ilişkileri gerip Tsk’nin savaş gücünü zaafa uğrattığın­ı”anlatarak,“bizi sert tedbirler almaya zorlamayın” diye uyarmış; ve sonuç alınamamas­ı üzerine, 25 Temmuz 1975 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla Abd’nin İncirlik’i kullanması­ı yasaklanıp 21 üs ve tesisi kapatılmış­tı. Amerikan bayrakları indirilere­k yerine Türk bayrakları çekilmiş; 5 bin Amerikalı asker ve sivil personeli devre dışı bıraktıran ve Amerikan istihbarat­ını yüzde 40 kör eden “sert ve kararlı” tavır konulmuştu. (Güneri Cıvaoğlu, Milliyet, 7.1.17)

Şimdi ise, iki iki ileri - bir geri Amerikan yönetimind­en ve Kongre’den savrulan tehdit ve şantajlarl­a Türkiye âdeta“terbiye” edilmek istenirken, Ankara’dakilerden kayda değer hiçbir mukabele yok...

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye