FİTNELERİ PÜSKÜRTMENİN ÇARESİ BEDİÜZZAMAN’DA

YAZARIMIZ Cevher İlhan, Adana’da verdiği seminerde, hâricî ifsad şebekelerinin itnelerini püskürtmenin yegâne çaresinin Bediüzzaman’ın tefsir ettiği “Kur’anî mesajlar”da olduğunu bildirdi.

Cevher İlhan, Adana’da verdiği seminerde bin yıldır beraber yaşayan komşu ve kardeş milletlerin barış ve bütünlüğünü sağlamanın ve hâricî ifsad şebekelerinin fitnelerini püskürtmesinin yegâne çâresinin Bediüzzaman’ın tefsir ettiği “Kur’ânî mesajlar”da olduğunu söyleddi.

Gazetemizin yazarlarından Cevher İlhan, Adana Yeni Asya Kültür Merkezi Zübeyir Gündüzalp salonunda “Risale-i Nur’a göre hürriyet, adâlet ve İslâm âleminin sulhu ve ittihadı” konulu bir seminer verdi. İslâm dünyasındaki problemlerin çâresinin, Osmanlı’nın son devrinde yazdığı makale ve eserlerinde ve Cumhuriyet döneminde çağın anlayış ve idrâkine sunduğu altı bin sayfayı aşkın Kur’ân tefsiri Nur Risalelerinde olduğunu belirten İlhan, öncelikle cumhuriyet ve demokrat mânâsındaki’ meşrûtiyet, hürriyet ve adâletin hakikîanlamlarıyla Müslümanlarca benimsenmesinin ehemmiyetini nazara verdi.

Devleti ancak fikir hürriyeti taşır

Cevher İlhan şu hususları serdetti: “Bediüzzaman, 19 Ocak 1923’te Birinci Millet Meclisi’nde yayınladığı ‘beyannâme’de ve eserlerinde Kur’ânî temel dayanaklara isnadla demokrasi ve cumhuriyet mânâsındaki meşrûtiyet ve hürriyetin hakikatini teyid eder.” ‘Memuriyet emirlik ise reislik değil, millete bir hizmetkârlıktır. Demokratlık

ve hürriyet-i vicdan İslâmiyet’in bu kanun-i esasisine dayanabilir. Çünkü kuvvet kanunda olmazsa şahsa geçer, istibdad mutlak keyfî olur’ tesbitinden hareketle 23 Temmuz 1908’de II. Meşrûtiyetin ilânının üçüncü gününde İstanbul’da ve ardından Selânik Hürriyet Meydanı’nda ‘Hürriyet’e Hitap’ nutkunda ‘tek kişilik rejim’le ‘şahıs yönetimi’nin milletin idâresinde yetersiz kaldığını, buna mukabil millet irâdesinin mücessemi hükmündeki ‘Meclis sistemi’nin gereğini ve önemini vurgular. Bundandır ki ‘ancak ve yalnız ‘kalb-i millet’ hükmündeki Meclisin, ‘fikr-i ümmet’ makamında olan meşveretin, ‘kuvvet-i medeniyet’ menzilinde bulunan fikir hürriyetinin devleti taşıyabileceği, idâre ve terbiye edebileceğini bildirir. ‘Eski halin -tek şahıslık yönetiminartık muhal (imkânsız) olduğunu, Müslümanların maddî ve mânevî kalkınmalarının ancak demokratik sistemle olabileceğini’ ders verir.”

İslâmî şuur yeniden ihya edilmeli

Devamında Kur’ân’ın kudsî, haklı ve hakikatli esasları olan ve adâletin esasını teşkil eden “müsbet hareket”le Peygamberî tebliğ ve hizmet metodu “mânevî cihad”ın günümüz Müslümanlarınca yeterince bilinmediğini kaydeden İlhan, günümüz Müslümanlarının Kur’ân müfessiri Bediüzzaman’ın “müsbet hareket” eksenli

“mânevî cihad” târif ve tefsirine ihtiyacı olduğunu ifâde etti. “Asıl olan, İslâmî şuurun yeniden ihyasıyla Bediüzzaman’ın beyânıyla ‘mânevî cihad’ın yolunu açmaktır. Yapılacak olan, demokratikleşme ve bütünleşmenin inşasıdır. Hukuku, adâleti, ilmî-fikrî mücahedeyi esas tutmaktır” diye konuştu.

Çözüm Kur’ânî mesajlarda

Cevher İlhan, “Suriye meselesi”nin çözümü için, tarihî “Adana mutâbakatı” zemini üzerinde inşa edilen “Astana süreci” ekseninde barış ve siyasî çözümün esas alınması gerektiğini anlattı. İslâm coğrafyasını çeşitli tahriklerle karıştırıp kışkırtarak Müslümanları birbirine kırdıran “fitne stratejileri”ne karşı, bin yıldır beraber yaşayan “komşu, kardeş ve birbirine muhtaç milletler”in “İslâm kardeşliği” kulvarında barışı, birliği ve bütünlüğü esas almalarının, bölgenin sulh ve istikrarını teminle “parmak karıştıran” hâricî ifsad şebekelerinin fitnelerinin püskürtülmesinin yegâne çâresinin Bediüzzaman’ın tefsir ettiği “Kur’ânî mesajlar”da olduğunu bildirdi. Yeni Asya - Adana