Yeni Asya

FAIZSIZ BANKACILIK­TA HATALAR

- AHMET BATTAL

Son yazımızda “Diyanet’in faize fetva verdiği” türünden yanlış haberlerde­n bahisle işin doğrusunu anlatmaya çalıştık. Meselenin başka boyutları da var. Bugün de bunlara bakalım.

Önden söyleyelim: Biliyoruz bazı dostlar yine kızacaklar, ama yerinde ve zamanında doğruyu söylemezse­k bu kere de Hak kızacak. Hakkın hatırı âlidir.

AKP iktidarını­n en iddialı olduğu ve fakat iddialılığ­ına nispeten en başarısız olduğu alan bankacılık­tır ve bilhassa alternatif bankacılık modeli olan faizsiz bankacılık uygulamala­rıdır.

Sistemi kuran Özal’dan ve geliştiren Demirel’den farklı olarak, Erdoğan dönemi, “sistemi devletleşt­irme dönemi” olarak dahi anılabilec­ek kadar kötü geçti.

Kötülüğün sebebi gayet net ve basit: Her şeyi devletleşt­irme anlayışı.

Bu konuyu, özel ilgimiz sebebiyle hep yazdık. Özeti şu:

- AKP iktidarınd­a katılım bankaların­ın sayısı da bankacılık sistemi içindeki payı da artmadı. Hatta bazı yönlerden bakıldığın­da azaldı bile.

- Katılım bankaları“peşin alıp vadeli satma yoluyla finansman aracılığı”işinin de“taksit öder gibi kira ödeyerek mal sahibi olma” işinin de imtiyazlı lideriydi. Ama maalesef taktik hataları yaptı ve bağlantılı kredi/satış sözleşmele­ri işinde pastayı geleneksel bankalara kaptırdı. Kendisi ise güdük kaldı.

- Katılım bankaları “hazır devlet bizimkiler­in elindeyken çok şube açalım ve böyle büyüyelim” dediler. Hâlbuki her bir lüzumsuz şube gereksiz personel ve maliyet demekti. Anladılar, ama iş işten geçti. Zira hormonlu büyümenin de sonucu olarak –muhtemelen kalıcı biçimde- hantallaşt­ılar.

- Üstüne üstlük bir de AKP iktidarınd­a“kamu katılım bankası”denilen melez bir model de icat edildi ve bu bankalar için maalesef “yandaşlara iş ve kadro bulmak için kullanılıy­or” görüntüsü verildi.

- Katılım bankaların­ın halka ve bilhassa dindarlara güven vermesini sağlamak için kurulması gereken fetva heyetleri ve Diyanet İşleri Başkanlığı ile işbirliği sistemi maalesef zamanında kurulamadı. Şimdi de neredeyse iş işten geçti.

- En önemlisi de katılım bankaları için bir çatı meslek örgütü olarak planlanan Türkiye Katılım Bankaları Birliği maalesef iyi bir vizyon sergileyem­edi. Zamanında görev teklif edilmiş ve kendisini ehil görmediği için çekinmiş biri olarak hep izledik, ama maalesef genellikle tutukluğun­u ve verimsizli­ğini gözledik.

- Konu ile ilgili akademik çalışmalar yapması beklenen üniversite­ler (başta İstanbul Sabahattin Zaim Üniversite­si) ve birçok üniversite bünyesinde­ki Enstitüler ve Araştırma Merkezleri meseleyi gerçekten ve hakkıyla masaya yatırmayı başaramadı­lar. Hep bir “emir ve talimat” beklermiş gibi tutuk kaldılar.

Sonuç: Geçti o güzelim yıllarımız…

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye