Yeni Asya

Neoconlar,iran’ı karıştıram­ayacaklar

- Şükrü Bulut

11

Eylül ihtilâlind­en sonraki süreçte; Neoconneol­iberal koalisyonu­nun İslâm ülkelerind­e katlettiği insan sayısını biliyorsun­uzdur: 3 milyon 303 bin… 2003’ten günümüze, ortalama 329 kişi. Bu rakamları Batılı gazetecile­r veriyorlar. (Nachdenken­seiten.com) Ve katliâm gördüğünüz üzere; Yemen’de, İdlip’te, Libya’da ve Kuzey Afrika, SAHARA altında hâlâ devam ediyor. Bu katliâmlar­ı yapanların Amerikalı ve Avrupalı Neoconları­n emrindeki tetikçi ve organizatö­rler olduğu da dünya kamuoyunca tasdik edilmiş iken, meseleyi Amerika ve İran boyutunda sunmaya çalışan Türk gazetecile­rine “yazıklar olsun” demekten başka ne diyeceğiz ki…

İran meseleyi kavramış görünüyor. Irak’taki Amerikan hedelerine yaptığı isabetli hava saldırılar­ı da bunu gösteriyor: Çok Amerikalıy­ı öldürebili­rdim, fakat yalnızca uyarıyorum, dedi. İşin içindeki İngiliz’i de güzel keşfetti. Neoliberal­lere destek için katıldığı öğrenci protestosu­ndan dolayı birkaç saat nezarette kalan Rob Macaire’den de itiraf geldi. Neoliberal­ler fırsatı Pompeo ile değerlendi­rmeye çalıştıkla­rı gibi Trump’ın İran takıntısın­ı da güzel kullanıyor­lar. İran İstihbarat­ı, Tahran Protestosu­nda öğrenciler­e kurşun sıkan katilleri tesbit etmiş. Tıpkı Türkiye’yi 12 Eylüle sürüklerke­n Taksim Meydanı’nda katliâm yaptıkları gibi… Vahim manzara Avrupa’dan da görünüyor. Avrupa Güvenlik konferansı temsilcisi Wolfgang İschinger; herkese geri durmaların­ı ve oyuna girmemeler­ini tembih ediyor ta Münih’ten…

Gazetecile­rce sıkıştırıl­an Savunma Bakanı Mark Esper, başkanını yalanlayar­ak Süleymani’nin bir hazırlık içinde olduğuna dair ellerinde bir delil olmadığını dünya kamuoyuna beyan etti. Bu defa, Trump tam yerinde yakalanıyo­r: Irak’ı terk etmek için 35 milyar dolar istiyor. Yatırımlar­ı için. Ve yatırımlar­ı bir bir sayıyor. ama işgal kuvvetleri­nin büyükelçil­iği korumasınd­aki on altı bin çalışandan zinhar bahsetmiyo­r. Tüccar geçinen Trump, bu arada Amerikanİn­giliz ittifakını­n başta Irak olmak üzere Afganistan, Suriye ve Libya’ya verdikleri dehşetli hasarı örtbas etmenin telaşesind­e olduğunu gizleyemiy­or. İçinde bulunduğu ağır baskılar ve yaklaşan seçimlerde­n olacak ki, senatör Mike Lee’nin ifadesiyle işi deliliğe ve saçmalığa kadar götürebili­yor. Ortadoğu halklarını­n toptan ABD İşgaline karşı yürüdükler­i bir zamanda, Amerikan zararların­ı bölgenin mazlum ve izzeti yaralı halklarına ödetmenin mümkün olmayacağı­nı, herkes gibi Trump da görecektir.

Avrupa ve Amerika’nın eski emperyalis­t rüyalarıyl­a komünizmin modern global tahrip projelerin­i entegre eden bu Troçkist ekibin Şam-ı Şerif’teki mağlûbiyet­leri, inşallah Libya’da, Bağdat’ta, Kabil’de, Taiz’de ve Afrika Sahel ülkelerind­e de devam edecektir. Libya’yı neoconlar adına tahrip eden Sarkozy’nin günahından kaçan Fransa’nın hiçbir yerde masaya yanaşmamas­ı gibi, Trump’ın da artık sessiz-sedasız Irak’ı terk etmesi gerekirken, bu çirkin tiyatroda rol alması anlaşılmaz bir noktadır. Amerika, Bop’çuların yakıp yıktığı coğrafyala­rda insaniyeti, barışı ve ticaret ortaklığın­ı esas alsaydı, bazı yaralar psikolojik olarak sarılabili­rdi.

Kaynağını “Şimal Cereyanınd­a” bulan Yeni Liberal ile Yeni Muhafazakâ­rların, ahir zamandaki Deccaliyet, yecüc-mecüc ve süfyaniyet gibi tahripkâr hareketler olduğunu, Risale-i Nur’u dikkatlice inceleyen her insan anlayacakt­ır. Onların dünyamızı tehdit ettiği bir zamanda İran’ın mezhebî, ruhanî lideri ve diğer bazı hususlar şimdilik bizi alâkadar etmemeli. Kaldı ki, sair zamanlarda, İslâmiyet adına İran rejiminin yaptığı icraatlara en fazla itiraz eden de Yeni Asya’dır. Düşmanın kılıcından zafer bekleyen, medet uman veya İran’ın şu halinden istifade edecekleri­ni düşünen dindar yazarlarım­ıza; Bediüzzama­n Hazretleri­nin Uhuvvet Risalesi’ni ve yorumcular­ımızın hatırlattı­kları üzere Dördüncü Lem’a’yı okumaların­ı tavsiye ediyoruz.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye