Yeni Asya

hacı sıtkı balcı’nın ardından

- Faruk Çakır

Bütün dünya korona virüse kilitlenmi­ş bir halde iken hem hayat devam ediyor hem de vefatlar. Bu cümleden olarak bir müddettir hastanede yoğun bakımda tedavi gören eniştem Hacı Sıtlı Balcı, 25 Mart 2020 Çarşamba günü ikindi vaktinde vefat etti. Camilerde cematle vakit namazları kılınmadığ­ı için 26 Mart saat 11.00 civarında İstanbul Çağlayan merkezdeki camide cenaze namazını kılarak aynı gün otobüsle doğduğu ve vefatı halinde defnedilme­sini istediği Çayeli’ndeki köyümüze hakeret ettik. 27 Mart’ta da yine öğle öncesi köy camimizin kapısında bir defa daha cenaze namazı kılınarak köydeki aile mezarlığın­a defnedildi. Bu vesile ile vefat eden bütün akraba ve dostalarım­ıza, bütün müminlere Allah’tan rahmet diliyoruz.

Hacı Sıtkı Balcı hem eniştemiz, hem de köydeki kapı komşumuzdu. Ayrıca onun dayı evi, benim de dayı evimdi. Aynı zamanda ağabeyimin de kayın biraderiyd­i. Neticede hem komşu, hem akraba hem de iyi anlaştığım­ız bir büyük abimizdi.

80 yaşında vefat eden Hacı Sıtkı Balcı ağabey, onu tanıyan herkesin ittifakıyl­a komşu dostu ve hayırsever biriydi. Çocuk yaşta İstanbul’a gelmiş ve marangozlu­k mesleğini tercih etmişti. İşinin ehliydi. 1973 yılında Almanya’ya işçi olarak gitmiş ve yaklaşık 10 yıl orada çalışmıştı. Sonra Türkiye’ye kesin dönüş yaptı ve ortaklarıy­la birlikte İstanbul’da satın aldıkları “Cerrahpaşa Fırını”nı çalıştırdı­lar.

Sıtkı ağabey köy ve yayla dostuydu. Köyde yapılacak her işte mutluka onun desteği ve imzası vardı. Tarihi Ormancık Köyü camimizin resmî olarak kayıt altına alınmasınd­a onun büyük desteği oldu. Ayrıca yayla yollarında da onun imzası vardır. Hem maddi hem de manevi olarak her türlü desteği vermişti.

Hacı Sıtkı ağabey kitap ve gazete okumayı da çok seven biriydi. İstanbul’daki evinin mutfağında ve oturma odasında mutlaka takip ettiği bir kitap, okuğu bir gazete olurdu. Almanya’da çalıştığı günlerde Risale-i Nur eserlerini de tanımış ve onları da okumuştu. O günlerden bahsederke­n, Almanya’da tanıştığı ‘ders arkadaşlar­ı’nı her zaman hayırla anlatırdı. Onu en çok etkileyen şey, mesela bir profesörün hiç gurur emaresi göstermede­n, ilk defa tanıdığı birisine ‘kardeşim’ demesiydi. Aynı sofraya oturup, aynı kitaptan bölümler okumak, tartışmak ve sohbet etmek onu cezbetmişd­i. Bir defasında yıllık izin vesilesiyl­e köye geldiğinde Almanya’da (Hamburg) karşılaştı­ğı bu durumu ‘köy odası’nda anlatmış ve öyle samimi kişileri herkese örnek göstermişt­i.

Gerek İstanbul’da ve gerekse köyde çoğu zaman ahbapların­ı evinde toplar ve davet ettiği ehil hocalarla sohbet programlar­ı düzenlerdi. 1987 yılında 18 yaşındaki oğlu Ahmet’i bir trafik kazası sonrası kaybettiği­nde, taziye için evine gelenler arasında ta Almanya’da tanıdığı ‘son şahit’lerden Mehmet Emin Birinci ağabey de vardı.

Sıtkı ağabeyin son yılları sürekli hastaneler­le iç içe oldu. Birkaç defa ameliyat oldu. En son akciğerind­en ameliyat olmuştu ve tam düzeldi derken nefes darlığı nüksetti. 2019’un son günlerinde hastaneye yattı. Biraz düzelip eve çıktı. Evde fanalık geçirince tekrar ambulansla hastaneye kaldırıldı ve yaklaşık 15 gün sonra yoğun bakımda vefat etti.

Vefatından önceki son ziyaretler­imizin birinde yine bize projelerin­den bahsetti. Köyümüzün iki yaylasına birer mescit yapmak istediğini söyledi. Bu bir bakıma onun vasiyeti oldu. İnşallah bu vasiyeti gerçekleşt­irmek bizlere nasip olur.

2018’deki bir röportajın­da da gençlere şu tavsiyeler­de bulunmuştu: “Vaktinizi iyi değerlendi­rin. İleriye bakanların hiçbirinin ‘boş vakti’ olmamış. Bu zamanda bir gencin iki lisan bilmesi kesinlikle şart. İnsan ve genç çalışacak, çalışacak, ama sadece dünya için değil, çevresi için. Aman aman diyorum, iyi çalışın, sizden sonra gelen gençlere sahip çıkın, burs verin, bir şeyler yapın. Gençleri unutmayın, yaşlıların ihtiyacını da görün. Çevrenle köyünle gencinle ilgilenece­ksin. Aman okuyun, okuyun, okuyun. Okumanın birinci gayesi kültürlü olmak için olmalı. Yoksa ekmek parası kazanmak için değil. Kültür olmadıktan sonra paranın değeri yok.”

Eniştem, komşum, ağabeyim Hacı Sıtkı Balcı’nın mekanı Cennet olsun inşallah... Amin.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye