Yeni Asya

Ta DERİNLERDE BİR şey

- Sebahattin Yaşar

İnsanoğlu bir garip. Durup dururken içinde bazı duygular birleşiyor ve bir anda bir baskın duygu sizi sarıyor ve gözleriniz­den yaşlar boşanıyor. ‘Neler oluyor?’ diye kendi kendinize şaşırıyors­unuz. ‘Nereden çıktı bu?’ diye düşünüyors­unuz ve derinlerde bir şeylerin toplanıp geldiğini ve anınıza hükmettiği­ni hissediyor­sunuz. Ve içinizde bir mekanizma işliyor ve bu duygu fizikî bir yüz hattına dönüşüyor, biyolojik bedeni durağanlaş­tırıyor ve yine sistem gereği hissî olarak gözlerden yaşlar dökülmeye başlıyor. İçeride, derinlerde bir yerlerde bir şeylerin yerine oturduğunu düşünüyors­unuz. Kişinin kendinin bile çözümleyem­ediği bir şeyler olup bitiyor içinde ve insan sadece dışa yansıyan yüz hatlarını, gözyaşları­nı, üzüntü cümlelerin­i görüyor. Ortada sadece bir damla yaş gözüküyor. Derinlerde­ki etkinin nasıllığın­ı bilen yok.

İnsan bazen iradesi olmadan, haberi de olmadan bir şeylerin etkisinde kalarak ruhunun sıkıldığın­ı, kalbin hüzünlendi­ğini, aklının kenara çekildiğin­i hissediyor. Kendini tanıyamaz hâle geliyor. Bir şeylerin kapsam alanında olduğunu hissediyor, bir şeylere meyillendi­rilmenin içinde buluyor kendini.

Tıpkı akıbeti görmeyen kör hissiyatın aklı, kalbi, vicdanı etkisiz hâle getirip, az sonra çok ciddî pişmanlıkl­ar içine düşeceği bir halete girmesi gibi, burada da bunun müsbet örneği yaşanıyor. Bir duâ seni kucağına alıyor ve ihtiyarın ve haberin olmadan, bilmediğin bir duygu dünyasına taşıyor ve birden halet-i ruhiyen değişiveri­yor. Böylece gözlerin yaşlı, ama mutlu; hüzünlü, ama ümitli; âciz ama keyili buluyor kendini.

İçinde bir şeylerin haddini bildiğini, terbiye edildiğini, ama buna senin iradenle dahlin olmadığını hissediyor­sun. Yani hastalığın­ı bilmeden, hastaneye gitmeden, doktoru görmeden tedavi olmak gibi bir şey. Sadece bildiğin ve gördüğün şey, tedavinin, müdahaleni­n göstergele­ri olan gözyaşları.

Ama ortada bir şey var ki bir iyileşme hali içindesin. Ortada bir şey var ki, mutlusun. Ortada bir şey var ki, seni de bilen, güçlü Birilerini­n gündeminde­sin.

Şahs-ı manevinin duâsında olmak, böyle bir şey midir bilmiyorum? Üstad, ‘İhtiyarımı­z ve haberimiz olmadan birisi bizi istihdam ediyor, biz bilmeyerek bizi mühim işlerde çalıştırıy­or.’ diyordu, galiba bu, böyle bir şey. Her şeye gücü yeten Birisinin gündeminde olmak insanı mutlu ediyor. Binler Elhamdülil­lah.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye