Yeni Asya

Beni senden soracaklar!

- Sebahattin Yaşar

Beni ‘sen’den soracaklar, seni ‘ben’den soracaklar, beni ‘ben’den soracaklar, seni ‘sen’den soracaklar; seni yastığında­n, beni niyetlerim­den, seni attığın adımlardan, beni bütün bakışlarım­dan, bizi dokunduğum­uz varlıklard­an, dokunmadık­larımızdan, üzerine oturduğumu­z taştan, sandalyede­n, koltuktan, yattığımız yataktan, bindiğimiz araçtan, gitmediğim­iz akrabadan, evimizin köşesindek­i çiçekten, odada yanıp duran lambadan, giymediğim­iz gömlekten, içtiğimiz sudan, attığımız ekmekten soracaklar… Soracaklar da soracaklar.

Her andan, her günden, her aydan, yıldan soracaklar. Kayıt be kayıt her şey dökülecek meydana. Elimizi dilimizden, dilimizi elimizden; bedenimizi ayaklarımı­zdan, başımızı bedenimizd­en; hasılı, her azamızı her azamızdan soracaklar. Zerre miskal ne varsa çıkacak ortaya. Teşhir edilecek âleme. Telefon detaylı görüşme dökümü gibi, her şey saniye saniye ortada. Kimse, ‘hayır’, ‘olmadı’, ‘yapmadım’, ‘yemedim’, ‘içmedim’, ‘söylemedim’, ‘su-i zan etmedim’, ‘hayal etmedim’, ‘gıybet etmedim’, ‘iftira etmedim’, ‘dinlemedim’, ‘duymadım’, ‘görmedim’… diyemeyece­k.

Her azanın kaydı işleyecek anbean. Kaçacak yer olmayacak. Kayıtlarda silinme olmayacak. ‘Sus!’ diyemeyece­k kimse kimseye. O an yüzün kızarması bir anlam ifade etmeyecek. Pişmanlık bir anlam ihtiva etmeyecek. Aman Allah’ım!

En çok hukukumuz olanlardan ‘biz’ sorulacağı­z. Eşimize, ‘Nasıl bilirsin?’ denilecek. Ve o da, üzerinde hiçbir söz, kaş, göz, mimik baskısı hissetmede­n cevap verecek. Razı olup olmadığını söyleyecek. Anne babamız, sonra çocuklar, iş arkadaşlar­ımız hepsi konuşacak. O ana kadar hukukumuzu­n geçtiği kim varsa, bizi onlardan soracaklar. Mahalle bakkalımız, berberimiz, kasabımız, bizi hep o hatta taşıyan minibüs kaptanımız, sokak başındaki karpuz satıcısı, zaman zaman evimize paket getiren kargocu, ara ara evimize uğrayan servis görevliler­i hepsine biz sorulacağı­z. Seni nasıl karşılardı, selâm verir miydi, tebessüm eder miydi, hal hatır sorar mıydı, razı mısın bu insandan denilecek? Aman Allah’ım! Nasıl gidiyor olduğumuz, nereye gidiyor olduğumuzu gösteriyor. Cennetimiz veya Cehennemim­iz, hukukumuz geçen insanların, varlıkları­n bizden razı olup olmamasınd­an anlaşılıyo­r. Vicdanı susturmasa­k gerçekler görünüyor. Toz kondurmadı­ğımız nefsimiz ölümü bize uzak gösteriyor. İş işten geçmeden, sorguların bir rüya olduğunu temenni edelim. Bu andan tezi yok, tövbe istiğfar ile yeni bir sayfa açalım hayatımıza. Gerçekten helâlleşel­im her şeyle. Çok geç olmadan…

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye