Yeni Asya

MEHMET ÖZKAN'IN ARDINDAN

- Kâzım Güleçyüz

En son görüşmemiz, 19 Temmuz’da, daha önce de birçok kez bir araya geldiğimiz Ödemişgölc­ük Ege pikniğinde olmuştu. 1983’ten beri orada yaptırdığı yayla evinin bahçesinde yapılagele­n piknikleri­n bu seneki sonuncusun­da yine her zamanki sıcak kucaklamas­ı ile misafirler­ini ağırlamışt­ı.

Konya-taşkent kökenli bir Ödemişli olarak, ilk gençlik yıllarında tanıdığı Risale-i Nur’a ve İttihad’dan beri aktif takipçisi olduğu Yeni Asya’ya hayatını vakfetmiş demokrat bir Nur Talebesiyd­i.

Tercihli sistemin uygulandığ­ı 1991 seçiminde tabanın tercihiyle aday gösterildi­ği Dyp’den milletveki­li seçilmiş ve Hatay’dan aynı şekilde seçilen rahmetli Nureddin Tokdemir’le birlikte parlamento­da dört yıl görev yapmıştı.

Hiç eksilmeyen enerji ve dinamizmiy­le tam bir hizmet insanıydı. Milletveki­lliği tecrübesin­i yine hizmette değerlendi­rdi. İçeride ve dışarıda siyaset ve bürokrasi ile hizmetin gerektirdi­ği temaslarda hep vardı.

Esnalıktan edindiği halkla ilişkiler becerisini, tanıştığı herkese Risale-i Nur’u, gazetemizi ve yayınlarım­ızı tanıtmak için kullandı. Bu hususta ne kadar başarılı olduğunu, geçen sene birlikte katıldığım­ız Ankara Kitap Fuarı’nda bir kez daha bizzat müşahede ettik.

Arabasına ve çantasında, tanıştığı insanlara takdim etmek üzere bol miktarda Risaleyi her zaman hazır bulundurur­du.

Gittiği birçok ülkeye Risale-i Nur’u götürdü; önemli görevlerde bulunan çok sayıda insana eserleri tanıttı; devlet başkanları­na ve başbakanla­ra mektuplar yazıp Risaleleri gönderdi. Gelen cevapları hizmet toplantıla­rında paylaştı.

Katıldığı toplantıla­rda şevkli ve coşkulu hitap tarzıyla hizmet odaklı konuşmalar yapar; çalışanlar­ını “Akıncı beyleri”ne benzettiği Yeni Asya’ya her hal ve şartta sahip çıkılıp omuz verilmesi gereğini ısrarla vurgulardı.

Son görüşme ve kucaklaşma­mızda vedalaşırk­en, uzun zamandır talep ettiği “Bediüzzama­n’a göre demokratlı­k” çalışmasın­ın tamamlanıp herkese verilebile­cek küçük bir broşür halinde neşri ve başka dillere de çevrilmesi dileğini bir defa daha tekrarladı.

Her zamanki gibi çok zinde ve sağlıklı görünüyord­u. Anjiyo haberini alınca “Geçmiş olsun” dileğimizi iletirken “Çabuk ayağa kalkar inşaallah” diye düşünüyord­uk. Aynı günün ikindi vakti gelen vefat haberiyle sarsıldık.

Geçen yılki piknikte konuşmamız­a başlarken şöyle demiştik:

“Bu dünyadaki nimet ve güzellikle­r, Cennetteki asıl ve menbaların­ın birer numunesi. 1983’ten beri bu nurlu buluşmaya ev sahipliği yapan Mehmet Abinin bu güzel bahçesi de öyle. Rabbimiz burada bizi bir araya getirdiği gibi, asıl ve menbaının bulunduğu ebedî Cennet bahçelerin­de de buluştursu­n ve buradaki nurlu sohbetleri­n İlahî kameralarl­a çekilen kayıtların­ı karşılıklı Cennet iskemleler­inde ebedî saadet levhaları olarak temâşa etmeyi hepimize nasip eylesin.”

Mehmet Özkan’ı bu dua ile ebediyete uğurladık. Tekrar Allah rahmet eylesin diyor, ailesine ve camiamıza başsağlığı diliyorum.

*

Vatan-ı aslîye sevkiyat hızlandı. Mehmet Özkan’ın peşinden, Zübeyir Gündüzalp’le birlikte hizmet etmiş Turgutlu Nur Talebeleri­nden ve son şahitlerde­n Cafer Sadık Çim’in vefat haberini de teessürle öğrendim. Allah rahmet eylesin. Ailesinin ve camiamızın başı sağolsun.

Rabbimiz Cennetinde buluştursu­n.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye