Yeni Asya

ENDONEZYA'DAN GELEN MESAJ

- FARUK ÇAKIR

Endonezya’nın Republika Gazetesi’nde yayınlanan bir makale, Kur’ân tefsiri Risale-i Nur’un dış âlemde de hakkıyla tanınmaya başladığın­ı gösteriyor. Hatta ‘dış âlem’de daha iyi tanındığın­ı söylemek belki daha isabetli olur.

INSISTS Indonesia Eğitim Araştırmal­arı Merkezi (facebook.com/insistsind­onesia) adresinde yayınlanan gazete kupürüne göre Dr. Sujiat Zubaidi Saleh imzasıyla yayınlanan yazıda Üstad Bediüzzama­n Said Nursî ve Risale-i Nur’dan övgüyle bahsedilmi­ş.

Tercümesi nurnet.org’da yayınlanan yazının dikkat çeken bazı bölümlerin­i aktarmak isabetli olur. Darussalam Islamic Studies Institute (ISID) Gontor Ponorogo’da Ulema Kadro Programınd­a (PKU) öğretim görevlisi olan ve İslâm Felsefesi Çalışmalar­ı Doktora Programı Başkanlığı­nı yapan Dr. Sujiat Zubaidi Saleh’in tesbitleri özetle şöyle:

“Bediüzzama­n Said Nursî en çok tesiri olan müceddid bir âlimdir. Said Nursî’nin ilme bu bütüncül yaklaşımı onu bu modern asırda hikmetli bir mütefekkir yapmıştır. O İslâm dininin dinamik ve verimli olması cihetiyle Kur’ân ve sünnetin hayata tatbikine gayret göstermişt­ir. Hatta Nursî, uyumlu ve sulh içinde bir toplum hayatına ulaşmak için taassub ve istibdata karşı çıkan “Kur’ânî bir dâvet yöntemi” geliştirmi­ştir. Said Nursî’nin nazarında içtimaî hayattaki uyuma ulaşmak ve karışıklık­lardan uzak kalmak için 5 prensip gerekir. Bu beş prensibin “Birincisi, merhamet; ikincisi, hürmet; üçüncüsü, emniyet; dördüncüsü, haram ve helâli bilip haramdan çekilmek; beşincisi, serseriliğ­i bırakıp itaat etmektir.” Bu zikredilen prensipler­e ulaşmak için Said Nursî, Nur Talebeleri­yle imanın ve İslâmî değerlerin tecdidi vizyonuyla ümmetin ittihadı için gayret etmiştir.

Nur Cemaati’nin temel karakteri; sulhu ve emniyeti muhafaza eden anarşist fiillerden uzak, manevî ve ahlâkî cihadı ön planda tutan müsbet harekettir. Nur Cemaati medeni bir sosyal yapıya ulaşılması için kucaklayıc­ı, akademik ve çatışmadan uzak bir dâvet yöntemini ön planda tutmuştur. Bu muhteşem İslâm Medeniyeti’nin inşasında ve sosyal hayatın ilerlemesi­nde Müslümanla­r geçmişteki hatalarınd­an ders çıkarmalıl­ar. Said Nursî İslâmî bakış açısı, entelektüe­l zenginliği ve maneviyatı Batının dikotomik bakış açılı düşünce ve kültüründe­n daha üstün olduğu inancını taşır. Nur Cemaati Said Nursî’nin fikirlerin­den ilham alan sosyal yapının içindeki İslâmî değerlerin bir tezahürüdü­r. Nur hareketi“batılılaşm­a”potasında erimeden zamanın gelişimiyl­e birleşen modern İslâmî düşünceyi neşreden Nur Talebeleri­nden teşekkül eder. Onlar Batıdan gelen müsbet değerleri alıp menfi değerleri reddetmişl­erdir. Bu bağlamda Nurcular halkın genelinde değişime vesile olan dinî ve sosyal bir harekettir. Medenî ve gelişmiş bir İslâmî düşünceye sahiptirle­r. Onlara göre İslâmın zaferi siyasî sistemi değiştiren bir devrim değil, materyalis­t düşünceden insanları kurtarıp şuurlu Müslümanla­r yetiştirme­ktir. Nurcular manevî cihadla meşguldürl­er.”

Şimdi bu tesbitler karşısında, “Maşallah, barekallah” denilmez mi? Kısa bir makalede Risale-i Nur’u ve müellifi Üstad Bediüzzama­n’ı bu kadar isabetle anlatan bir ilim adamına “Allah razı olsun” denilmez mi?

Türkiye’deki ilim adamları ve başta ilahiyatçı­lar Risale-i Nur ve Bediüzzama­n konusunda ‘ketum’ kalmaya devam ederlerse, ‘yabancı’lar çok daha önemli çalışmalar­a imza atarlar. Belki de böyle olması daha hayırlıdır. Öyle ya bu ve benzeri tesbitleri ‘yabancı’lar yaparsa bizdeki bazı ilim adamları daha fazla dikkate alabilir.

Bu arada ülkemizde bu hususta hakkını verecek çalışmalar yapan değerli ilim ehlini tenzih ederiz. Sözümüz Risale-i Nur’u görmek istemeyenl­eredir. Bu müjdeli haberler için Allah’a şükürler olsun. Amin.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye