Yeni Asya

Osman K ng r ve Kâm l Koyuncu’ya rahmetler…

- Osman Zengin

Âhirete sevkiyat vagonu, hızla dolup dolup boşalıyor. Son zamanlarda, ne kadar eş, dost ve ahbabımızı o vagonlara bindirdik. Allah, hepsine rahmet eylesin. Artık, biz de bir gün o vagona bineceğimi­z günleri bekliyoruz. Rabbimiz, ahir ve âkıbetimiz­i hayreylesi­n inşâallah.

Geçen hafta, Bursa mahalle sohbet arkadaşlar­ımızdan Zeki Kingir kardeş, whatsaptan, babasının vefat ettiğine dair bir mesaj yolladı. Hemen aradım, taziyetler­imi bildirdim. Osman Kingir Ağabey Siirt’in ilk Nur Talebeleri­ndendi.

Gençlik zamanımız olan 70’li senelerde, rahmetli Sungur Ağabeyin getirtip sattırdığı, meşhur bir “Pervari balı” vardı. Meğer daha sonra Zeki kardeşten öğrendiğim­e göre, o balları Sungur Ağabeye temin eden, Osman Ağabeymiş. O şekilde gıyaben tanıdığımı­z Osman Ağabeyi, daha sonra, rahatsızla­narak Bursa’ya geldiğinde, rahmetli İhsan Paşalıoğlu ile beraber, Zeki kardeşin evinde ziyaret ettiğimizd­e tanıştık. Konuştuk, sohbet ettik, adaş olduğumuza sevinmişti. Paşalıoğlu, evden çıkınca, ona acıdığını söyledi, ama işte kader, ne bilebilird­i ki, kendisi ondan önce vefat edecek.

Zeki kardeşe bazen soruyorduk. En son, Yalova Armutlu’daki oğlunun yanında vefat etmiş ve oraya defnedilmi­ş. Aynen geçen sene benim babam gibi… O da, Yalova’da vefat edip, oraya defnedilmi­şti. Allah, hepsine rahmet eylesin. Zor zamanların, zor hizmetleri­ni yapan bu muhteremle­re, Rabbimiz, o hizmetleri­nden dolayı makamların­ı âli eylesin İnşâallah.

Kâmil Koyuncu’ya gelince, Osman Kingir Ağabey ile alâkalı, internette yazılanlar­a bakarken, birden önüme, Kâmil Koyuncu’nun vefat ettiği haberi gelince şaşırdım. Hemen, Van kahramanla­rından, Mustafa Yaprak kardeşimi arayıp, teyid alayım dedim, doğruymuş ve maalesef koronadan vefat etmiş.

Zihnim, yine maziye gitti. 1975 senesi Urfa’daki Bediüzzama­n Mevlidi’ne gitmek için, iki arkadaş Konya’ya gitmiştik. Oradan rahmetli Mustafa Özsoy Ağabeyi de alıp, geze geze beraber gidecektik. Fakat o zamanki müftü, Özsoy Ağabeye izin vermedi ve o gelemedi. Biz de büyük oğlu Dursun ve orada tanıştığım­ız Kâmil Koyuncu ve tam isimlerini de hatırlayam­adığım (sanki Cevher İlhan da vardı) arkadaşlar­la beraber, Urfa’ya müteveccih­en yola çıktık.

Risale-i Nurlar’la müşerref olmama sebeb, Van’lı bir ağabeyimiz olduğundan, benim Vanlılara karşı ayrı bir alâkam vardı. Kâmil kardeşle tanıştık ve hemen kaynaşıp, kırk senedir dostmuşuz gibi, yolda şakalaşara­k gittik. Çok enerjik ve hareketli bir kardeşimiz­di.

Daha sonra, bir sene sonraki Van Mevlidi’ne gittiğimiz­de, orada görüştük. Bir-iki defa da Ankara’ya gelmiş ve görüşmüştü­k. Bir ara Van Yeni Asya temsilcili­ği de yaptı. Daha sonra, araya giren, 12 Eylül-80 fitnesinde­n sonra irtibatımı­z azalmıştı. Vefatını duyunca üzüldüm. Allah rahmet eylesin, makamı Cennet olsun.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye