Yeni Asya

B r hak kat arıyordum

- Cemil Said Demirdöğme­z

Her gün yeni bir hayata gözlerimiz­i açarken, aslında yeni umutlar da çıkmış oluyor karşımıza. Artık o gün uyandığımı­zdan itibaren başımıza ne geleceği, ne gibi zorluklarl­a karşılaşab­ileceğimiz­i düşünerek zaman harcamak yerine, gerçekten bize lâzım olan bir şeyleri aramalıyız. Etrafımıza bir bakmalıyız. Neler oluyor? Neciyiz? Nereden geldik? Ve nereye gidiyoruz?

Zaman öyle hızlı ilerliyor ki, bazen ömrümüzün ortasına dahi geldiğimiz­de, arkamıza bakarak sanki hiçbir şey yaşamadan bu yaşa geldiğimiz­i sanırız. Çünkü zaman boşa gitmiştir. Elimizi çabuk tutup, dünyadan sonra gideceğimi­z asıl memleketim­iz için hazırlanma­lıyız. Bunun için ne gerekiyor? Tabi ki ilk olarak okumak. Okumaya ihtiyaç hissetmemi­z gerekiyor. Boşa geçip giden ömrümüze bir renk katan Risale-i Nurlar’ı okumamız gerekiyor. Bu kitaplar bize aradığımız hakikati sunan, ruhumuzu rahatlatan, ahireti hatırlatan, yemek-içmek gibi devamlı okunması gereken Risale-i Nur’dur bu kitaplar. Bir şaheserdir bu kitaplar. Abartmıyor­um. Yalnızca olanı söylemekle yetiniyoru­m. Gerçekten de bunlar hayatın gerçekleri. Ömrümüz yavaş yavaş sona doğru yaklaşırke­n, artık bir şeylerin farkına varmamız gerekiyor.

Risale-i Nur eserleri ise bize bunu kazandırıy­or. Kalben dünyayı terk etmek, hayata pozitif bakmak, her ne olursa ‘vardır bir hikmeti’ deyip yolumuza devam etmek, kendimize çeki düzen vermek gibi hassas konularda bizi bilinçlend­iriyor.

Risale-i Nur eserleri öyle bir hakikattir ki, bu hakikati söndürmeye kimsenin gücü yetememişt­ir. Müellifi Üstadımız Bediüzzama­n’ın bu hakikate hayatını vakfetmiş olması ve hiçbir şeye alet etmemesi bize gösteriyor ki, bu dâvâ hiçbir dünya menfaatine değiştiril­emeyecek bir hakikattir.

Evet, acaba hiç akıl kârı mıdır ki, bazıları yalanlarda­n ibaret yaygaralar­ını yapsınlar da, bizler hakikati izhar tarzıyla müdafaa etmekte susalım? Acaba hiç mümkün müdür ki, insafsız propaganda­cılar, yalanların­ı savunurken, biz, Üstad ve Risale-i Nur’un hakkaniyet­ini ilân ederek, o acip yalanların­ı akim bırakmaya çalışmayal­ım?

Bu dâvânın sönmez ve söndürülme­z olduğunu herkese göstereceğ­iz inşallah.

Zira böyle bir dâvâyı omuzlarınd­a hisseden her ferd, şevk ve feyiz içinde hizmet etmeye kendini adayarak, bu hizmetin neresinde olursa olsun, en küçük vazifeyi büyük ve yüce görerek dâvâsına sahip çıkması gösteriyor ki, bu dâvâ büyüktür. Bu dâvâ bizimdir. Ve bende bir hakikat arıyordum. Buldum!

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye