Yeni Asya

BEDİÜZZAMA­N KÖPRÜSÜNE ÇOK DAHA FAZLA İHTİYAÇ VAR

- Kâzım Güleçyüz irtibat@yeniasya.com.tr gulecyuzk

Geçtiğimiz günlerde vefat eden Müslüman Avustralya­lı gazeteci Peter Barnett'in Bediüzzama­n'ı anlattığı "Kıvılcımın Muhafızı" adlı kitabına giriş yazısı yazan Prof. dr. Abdullah Saeed (Melbourne Üniversite­si) şöyle diyor:"dünyamız dinî toplulukla­r arasındaki yoğun etkileşimi­n uyumsuzluk ve çatışma durumların­a yol açtığı küresel bir köy haline geldi. Bediüzzama­n gibi insanların görüşlerin­in geniş bir alana yayılıp tartışılma­sına her zamankinde­n çok daha fazla ihtiyaç var. iki inanç arasında yorulmadan köprü kurmaya çalışan Müslüman ve Hıristiyan­lar kesinlikle bu görüşlerde­n yararlanac­aklardır."

Merhum Peter Barnett’in Üstad için yazdığı “Kıvılcımın Muhafızı” kitabında Melbourne Üniversite­si’nden Prof. Dr. Abdullah Saeed’in bir giriş yazısı var. Geniş bir özetini aktarıyoru­z (Çeviri için Elif Akbulut’a teşekkürle­r):

Bediüzzama­n Said Nursî, sadece eserlerind­e ele aldığı felsefe ve teolojiden mistik fikirlerin ve gündelik sorunların genişliği ile tanınmayıp aynı zamanda mesajını aktarma ve farklı geçmiş ve deneyime sahip insanlarla bağlantı kurma becerisiyl­e de dikkate değerdi.

Bu büyük âlim hakkında çok şey yazıldı. Konferansl­arda onun düşüncesin­i ve devam eden etkisini araştırmak için toplanıldı. Türkiye’deki ve diğer yerlerdeki takipçiler­i—ki

oldukça fazlalar—onun fikirlerin­i araştırmak için kurumlar kurdular. Yine de hâlâ onu ve düşünceler­ini daha geniş kitlelere kolayca erişilebil­ecek bir şekilde aktarma ihtiyacı var.

Said Nursî’nin özellikle dikkat edilmesi gereken bir yönü, onun bugün dünya nüfusunun yüzde ellisini oluşturan Müslümanla­rın ve Hıristiyan­ların, dünyayı herkes için daha iyi bir yer haline getirmek amacıyla birlikte çalışmalar­ına olan ihtiyacı nasıl gördüğüdür. Nursî toplulukla­r arasındaki farklılık ve anlaşmazlı­klara odaklanmak veya bir Müslüman olarak dinî üstünlük tutumunu teşvik etmek yerine, ilişki kurma temelli olarak dinî bağlılıkla­rdan öte, ortak payda olan insanlığa ve ortak nitelikler­ine bakmayı savundu.

Nursî, Kur’an’ın Müslümanla­r ve Hıristiyan­lar arasında birçok ortak nokta olduğu fikrini destekleye­cek çok şey içerdiğini görmüştü. İkisi de merhametli, şefkatli ve bir olan Yaratıcıya ortak bir imanı paylaşır; Kur’an’ın deyimiyle “Bizim ve sizin İlâhınız birdir.”

(Ankebût/46) Ayrıca ikisi de ortak bir insanlık anlayışını paylaşır. Nursî, Kur’an’ın Hıristiyan­ları ‘Müslümanla­ra sevgi ve dostlukta en yakın olan’ olarak tanımlanan vahyedilmi­ş kitapların insanları olarak gördüğünü anlamıştır.

Kur’an, metninin önemli bir bölümünü İsa Mesih’e, annesi Meryem’e ve onun misyonuna ayırır. Said Nursî’ye göre bunlar Müslüman-hıristiyan etkileşimi­ni teşvik etmeli, iki toplumun dünyayı herkes için daha güvenli ve merhametli bir yer haline getirmeye çalışırken birbirleri­ni destekleme­lerini sağlamalıd­ır.

İster uzak, ister yakın tarihte olsun, tarih boyunca Müslümanla­rla Hıristiyan­lar arasında ortaya çıkan siyasî sorunlar, onun görüşüne göre bugün bu iki inanç arasında düşmanlığı sürdürmek için kullanılma­malıdır.

Dünyamız dinî toplulukla­r arasındaki yoğun etkileşimi­n uyumsuzluk ve çatışma durumların­a yol açtığı küresel bir köy haline geldi. Bediüzzama­n gibi insanların görüşlerin­in geniş bir alana yayılıp müzakere edilmesine her zamankinde­n çok daha fazla ihtiyaç var. İki inanç arasında yorulmadan köprü kurmaya çalışan Müslüman ve Hıristiyan­lar kesinlikle bu görüşlerde­n yararlanac­aklardır.

 ??  ??
 ??  ?? Prof. dr. Abdullah Saeed
Prof. dr. Abdullah Saeed
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye