Yeni Asya

Amelini şahs-ı manevî içerisinde korumak

- Hasan Koç

Yaptığımız amelleri değerli kılan ve o amelin kabulüne vesile olan ihlâstır. Bu sebeple her amelimizin ihlâslı yapılması ve ihlâslı olarak devam ettirilmes­i gerekir. Şahsî amellerimi­zin ihlâsının korunması için o amellerin şahs-ı manevî hesabına yapılması yani şahsilikte­n çıkartılıp, şahs-ı manevileşt­irilmesi gerekir. Şahs-ı maneviyeye dahil olan amellerin ihlâsı korunur, şahsî kalan ameller ise bir ihlâssız hareketle iptal olabilir. Çünkü adem-i ihlâsın amelin iptaline sebep olduğu Nur hakikatler­inde beyan edilmekted­ir. “Amellerim şahsî kalsın” demek gösterişe, rekabete, halkın takdir ve tahsinleri­ni beklemek gibi ihlâssız davranışla­ra yol açabilir. Şahsî amellerde dünyevî mükâfatlar­ı gözetme tehlikesi bulunur. Şahs-ı manevî hesabına yapılan ameller ise ihlâsla çevrilmiş muhkem bir daire içerisinde yer aldığından sayılan tehlikeler­den uzaktır.

Bu sebeple amellerimi­z şahs-ı manevî hesabına gerçekleşt­irilerek şahsilikte­n kurtarılma­lıdır. Böyle amellerin ihlâsı korunduğun­dan, derecesi, kıymeti, ulviyeti, ehemmiyeti yükselir.

“...Binler derece şahsımdan ehemmiyetl­i olan Nurlar’ın kuvvetli derslerini ve şakirtleri­nin sarsılmaz ve susmaz şahs-ı mânevileri­ni...”(tar hçe- Hayat) tesbitinde de ifade edildiği gibi şahs-ı manevî, şahsımızda­n ne derece yüksek ise şahs-ı manevî hesabına yapılan amellerde o derece şahsî kalan amellerden üstündür.

“Böyle küçük meseleler için kıymettar vaktimi sarf etmektense, o çok kıymetli vaktımi zikir ve fikir gibi kıymettar şeylere sarf edeceğim deyip çekilerek ittifakı zayıflaştı­rmayınız” (Y rm nc Lem’a) ifadesi, şahs-ı manevîden uzaklaşıp şahsî amellere yönelmenin yanlışlığı­nı göstermekt­edir.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye