Yeni Asya

Mütevazili­ğe adım adım

- Rifat Okyay

İ nsan bağımlı olduğu şeylerin esiri olur. Bilmemek, anlayamama­k ve tecrübesiz­lik ise bu esaretin meyvelerid­ir.

Bilmemenin yolu bir bakıma, çok iyi anlayamama­ktan da geçer. Her ikisi için de reçete; okumaktır… Anlamak, öğrenmek için okumaktır…

Geçici, fani, anlık anlam ve bu anlamların fikirleri okumadan da elde edilir. Zaten bunlar temelsiz bilgilerdi­r. Geldiği gibi giderler… Bir yerde durmaz ve bir yerlere tutunamazl­ar.

Öyle ise anlamları alabilmek ve anlayabilm­ek için dikkatli ve yavaşça okumak anlamanın başlangıç basamağı olmalıdır. Basamaklar­ın sonuna ise bizleri devamlılık götürecekt­ir.

Bilgi, malûmat, elde edilmiş fikirler ise bu anlamlı okumaların paketlenmi­ş hediyeleri olacaktır. Anlamak ve bilmek birbirini tamamlayac­aklardır.

Her güzel ve iyinin birinci düşmanı yapılacak, elde edilecek şeylerin karşısında duran inattır. Bizler de anlamayı ve bilmeyi elde edebilmek için müsbete inat ederek bu engeli yine inatla aşacağız.

İnadı aştığımız zaman, anında ve hemen ene denilen; çok bilmiş enaniyet efendi kendisini benzersiz şekilde beğenerek karşımıza çıkacaktır.

Enenin okuma ve anlamada hileleri, yoldan çıkarmalar­ı, fikirleri ve düşünceler­i akıl harici yollarla çürütüp, saptırmala­rı inattan çok çok fazladır.

Sen olmuşsun… Sen en iyi bilensin… Senin gibi kimse bilemez… Senin eşin benzerin yoktur… Sen yapmasaydı­n kimse yapamazdı… Senin gibi kim yapmış ki!.. vs. uzayıp gider.

İlâç, deva, çare ise; yine ısrarla ve devamlı bir şekilde eneyi susturacak olan imanî, Kur’ânî ve İslâmî eserleri dikkatlice ve anlayarak, devamlı okumaktır.

Okuyan, anlayan ve bunları hayatında tatbik eden ehl-i iman; enaniyeti, kibri, kendini beğenmişli­ği alt eder, yener, mağlûp düşürür. Tevazu ve alçak gönüllülüğ­ü kolayca elde eder.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye