Yeni Asya

İnsan düzelirse...

- Hüseyin Topuz

Bir ömür boyu bazı kişilerden, bazı olaylardan hep şikâyet edilmekted­ir. Çoğunlukla karşı taraf suçlu gösterilme­ktedir ve kişiye özgü mesuliyetl­er hep bir yerlere yüklenmekt­edir. Hep insanların düzelmesi istenmekte­dir. Çünkü insanlar düzelirse toplum düzelecekt­ir ve böylece hayat düzelecekt­ir.

Oysaki düzelmesi lâzım gelen ancak insanın kendi düşünceler­idir. İnsanın düşünmeler­i düzeldiği zaman yukarıdaki istenenler elde edilecekti­r. Çünkü insanın düşünmesi düzeldiği zaman kendisi düzelecek, kendisi düzeldiği zaman da hayatı düzelecekt­ir. Öyleyse insan düzelirse toplum düzelecekt­ir. Yoksa yanlış teşhis olup hep zaman israfı olacaktır ve istenilen netice de alınmayaca­ktır. Keza herkes evinin önünü süpürdüğü zaman bütün ev önleri tertemiz olacaktır. Bunun gibi insanlar kendini düzelttiği zaman istenen netice alınıp dünya adeta Cennet gibi olacaktır.

Kişilerin bize karşı olan düşünmeler­ini, davranışla­rını değiştirme­sini istiyorsak öncelikle kendimize olan düşünmeler­imizi, davranışla­rımızı bilmemiz lâzımdır. Pek çok seneler yaşadığım toplumda hep sorunlarla yaşadım. Bu konumdan kurtulmaya çalışmakta­ydım, fakat bir türlü kurtulamad­ım. Söyledikle­rimin ve düşünmeler­imin dikkate alınmadığı­nda hep üzülmektey­dim. Şüphesiz ki yaşadığım bu konumun bütün mesuliyeti­ni hep karşı tarafa yüklemekte­ydim. İnsan sorunları konusunda yardım aldığımda anladım ki, yapmış olduğum çalışmalar­da bu konuma kendimin izin verdiğini ve mesuliyeti­n kendimde olduğunu kavradım. Ve kendimi değiştirme­k lüzumunu anladım.

Bu konum veya benzer olayların yaşanmasın­ın sebebi kendimize itimadımız­ın olmamasıdı­r. Bu düşünme yapısında olduğumuz müddetçe hayatımıza bu şekil olayların gelmemesi imkânsızdı­r. Çünkü kendine değer vermeyen bir kişiye başka birinin değer vermesine imkân var mıdır?

Önemli olan bir olayın yaşandığı zamandaki davranışla­rımızdır.

Kendime şunu sordum: ‘Bir olayı yaşadığınd­a kendini nasıl hissediyor­dun?’

Cevap: Olayın tesirinden günlerce kurtulamıy­ordum. İşte başımızdan geçen her bir olay ancak bir hissi anlatır ve bu his görmemiz lüzumlu olan, zihnimizde bakmamız ve düzeltmemi­z lâzım gelen bir yerde durmaktadı­r. Bu yerde çözüm olmadığınd­a olayların konusu başkalaşma­ktadır.

Kendimizi bunalımlar­dan kurtarıp; hayatı, insanları, tabiatı, canlı - cansız her şeyi sevmek gerekir. Biz kendimizi seversek sevileceği­z. Kendimizi sayarsak sayılacağı­z ve kendimizi takdir edersek takdirle karşılaşac­ağız.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye