Sadece algı yönetimi ile ekonomi düzelmez
TÜSIAD Yönetim kurulu başkanı Simone kaslowski, “Sadece Algı Yönetimi ile ekonomik başarı Olamaz” Dedi.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, son aylardaki ekonomi politikalarına ilişkin, “Algıyı iyi yönetmek güven sağlamak için çok önemli, ancak buna iyi bir ekonomi yönetimi eşlik etmezse güveni daha da fazla yıpratacaktır. Önümüzdeki yıl ise zorlu geçecek, çünkü kredi aracı bu yıl fazlasıyla kullanıldı. Artık parasal ve mali genişleme ile büyümeye devam edemeyiz. Güven problemi var.” diye konuştu.
Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, son aylardaki ekonomi politikalarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Dünya Gazetesi’ne konuşan Kaslowski’nin röportajından dikkat çekici kısımlar şöyle: “Güvenli liman olmadığı anlaşıldı. İkinci bir dalgaya ya da yeni pandemilere hazırlıklı olmak lazım. Çalışma ortamlarının sağlıklı ve güvenilir olması iş dünyası için öncelikli olmaya devam ediyor. İş yapma biçimlerimizde de dönüşüm var.”
ÖNÜMÜZDEKİ Yıl zorlu GEÇECEK “Talepte gerçekten güçlü bir yükseliş var. Sanayide toparlanma oldukça güçlü. İç talebi güçlendiren piyasaya fazlaca ve düşük faiz ile verilen krediler sürükledi. Negatif reel faiz özellikle dayanıklı mal tüketimini ve konut satışlarını tetikledi. Şimdi yükselen faizlerle iç talebin biraz daha yataya doğru geçeceği bir döneme giriyoruz. Son çeyrekte ekonomideki toparlanmanın yavaşlamasını bekliyoruz. Önümüzdeki yıl ise zorlu geçecek çünkü kredi aracı bu yıl fazlasıyla kullanıldı. Artık parasal ve mali genişleme ile büyümeye devam edemeyiz.” Öngörülebİlİr polİtİkalar
UYGULANMALı
“Güven problemi var. Krizle mücadelede hep günü kurtarmaya odaklandık, uzun vadeli istikrarı tehlikeye attık. Artık insanlarda kur yeniden artacak algısı yerleşti. Çünkü her yükselişte düşecek Tl’ye güvenilmesi gerektiği belirtiliyor ama bir süre sonra yine sürdürülebilir politikalar uygulanmadığı için tekrar yukarı çıkıyor. Kuru sabitlemeye çalışınca hem önemli miktarda rezerv kaybettik hem de kur yine yükselince vatandaşın güveni sarsıldı. Net rezervlerimizin büyük kısmının bankalardan swap ile alınan borçlardan oluşması da güveni olumsuz etkiliyor. Ama bu konuda da öngörülebilir politikalar uygulanırsa güveni ve piyasada dengeyi sağlarız.”
Şeffaf olunmalı “Ekonomi her kesimin günlük hayatında fazlasıyla hissettiği bir gerçeklik. Algıyı iyi yönetmek güven sağlamak için çok önemli ancak buna iyi bir ekonomi yönetimi eşlik etmezse güveni daha da fazla yıpratacaktır. Algılar eninde sonunda gerçeklerle örtüşmek zorunda. Dolayısıyla sadece algı yönetimi ile ekonomik başarı olamaz. Öte yandan ekonomide yapılanların net ve güven verici bir şekilde anlatılabilmesi politikaların başarısı için gerekli. Salgınla beraber yaşamak zorunda olduğumuz bu dönemde büyümeyi nasıl sağlayacağız, istihdamı nasıl artıracağız; bunları tartışmalıyız.”
SÜREKLİ borç ÖDÜYORUZ “Dış borç hala çok yüksek. Türkiye ekonomisi son üç yıldır büyüyemiyor. Büyüme temposu çok düştü. Dolayısıyla sürekli borç ödüyoruz. Son iki yıldır reel kesimde önemli oranda yaklaşık 60 milyar dolarlık açık pozisyon kapatıldı. Kurdaki artışın kontrol altına alınması borcun çevrilebilmesi için önemli. Bunun için de önce enlasyonu kontrol altına almak gerekiyor. İktisat bilimi ile uyumlu politikalar yapmalıyız. Rezervlerimizdeki erimenin durdurulması lazım. Yoksa temerrüt riskine ilişkin algı çok olumsuz etkilenir. Cds’lerdeki yükseliş de bunu yansıtıyor. Türkiye bugüne kadar borçlarını hep geri ödedi, bundan sonra da ödeyecek gücü var, yeter ki bilimle inatlaşmayalım, güveni artıracak öngörülebilir politikalar uygulayalım.”