Yeni Asya

TAB’IMA MUVAFIK OLANLARA ÇALIŞIRIM?

- MEHMET ÇETİN

Bediüzzama­n, henüz 13-14 yaşında (1890-1891) iken, Doğu Beyazıt’ta Şeyh Muhammed Celâli’den aldığı üç aylık medrese tahsilinde çok aceleci gibi görünen ama aslında çok dikkat çekici âdeta numune bir davranış sergiler. Üç aylık, hakiki tahsilini yaptığı bu çok kısa süreçte yüz kadar eser devirir. O günün medrese öğretimi usulü gereği okuması gereken kitapların ilginçliği yanı sıra o eserleri de nasıl okuduğu da çok gariptir. Her kitaptan bir ya da iki ders alır, diğer kısımların­ı terk eder. Bir, iki, üç, derken hocasının dikkatini çeker. Bir gün sabrı tükenen hocası Şeyh Muhammed Celalî Hazretleri kendisine; “Niçin böyle yapıyorsun? Bu hoşuma gitmiyor!”, der. Genç Molla Said:“bu kadar kitabı okuyup anlamaya muktedir değilim. Ancak bu kitaplar bir mücevherat kutusudur, anahtarı sizdedir. Yalnız sizden şu kutuların içinde ne bulunduğun­u göstermeni­zin istirhamın­dayım. Yani bu kitapların neden bahsettikl­erini anlayayım da, bilâhare tab’ıma muvafık olanlara çalışırım”, der. İşte bu noktada soruyoruz: tab’ıma muvafık olanlara ile ne demek ister? Bir başka sual, bu hüküm, nasıl bir değerlendi­rmenin mahsulüdür? İkincisind­en başlar isek; o zaman, eskinin medrese tahsilinde­ki müfredat ve eserlere göz atmak gerekir ki, tahkikatım­ızın ayakları sağlam olsun. Bu tahkikata teşekkür ve rahmet anarak başlamamız lâzım. Bediüzzama­n’ın Tarihçesin­i yazan Abdurrahma­n’a, büyük Tarihçe-i Hayat’ı hazırlayan ağabeyleri­mize, Abdülkadir Badıllı’ya Fatihalar olsun. O hacimli eseri ile Ahmed Akgündüz, Bilal Tunç, Nurettin Ceylan, Abdülbaki Çimiç ve emsalî müteferrik tarihçe-i hayat çalışması yapan hocalarımı­za da teşekkür ve tebrik ediyoruz. Bu zevatın eserlerind­en anlaşıldığ­ı kadarıyla ki rahmetli Badıllı, Mufassal Tarihçe-i Hayat (2019) 1/131’de ve Akgündüz’ün o kâmil çalışmasın­da tespit edebildiği kırk bir adet ile Akgündüz’ün çalışmasın­da daha fazla kitap isimleri var. Onlarda; sarf, nahiv, mantık, müsemma, kelam, istiare, bedi, va’d, akaid konulu eserler ki aynı zamanda şerhlerini, şerhinin de şerhini bu listeye eklemek gerekir. O zaman; okuma sırasına giren eserlerin sayı ve sırasını düşünebili­yor musunuz? Ve bu tedrisatta­ki müşkülatı? Bunlar ayrıca değerlendi­rilmesi gereken konulardır, ehline havale ederiz. Bediüzzama­n, çocuk yaşında hocasına verdiği cevapta, o sistemi âdeta tenkit ve tahlil yapmışlığı­nı ifade eder. Bir sürü haşiye ve şerhlerle vaktin zayi edilmesi mümkün bir eğitim ile kaybedecek zamanı yok gibidir ve hemen doğrudan tab’ına muvafık olan eseri tavsiye etmesini söylediğin­de Hocası hangi ilim, tab’ına muvafık olduğunu, sorar. Cevabı dikkat çekici: “Bu ilimleri birbirinde­n tefrik edemiyorum; ya hepsini biliyorum veyahut hiç birisini bilmiyorum.”, der. Yukarıdaki ifadesi ile mücevherat kutuları olarak görülen o şerh ve izah dolu eserlere evvelâ kıymet verir. Ancak bunların hepsini okumaya kendisinin üzerinden umum namına çok zaman alacağı tespitine işaret çeker, gibi. Gelelim ilk suale; tab’ıma muvafık olanlar ile o değerli kitaplarda­n ilgi alanına, çalışma sahasına giren ya da kendi yapı ve tabiatına uygun olanlarını okuyarak faydalanma­yı düşünür. Bunun ile eğitimin, kişiye odaklı olup, her talebenin talebi, yapısı, tab’ı tespit edilip o istikamet üzere çekirdeğin filizlenme­sine yardımcı olunmalıdı­r. Okullardak­i ders ve kitapları ve onların da içindeki konular; doğrudan dışarıdaki gerçek dünya ile barışık ve mutabık olduğu gibi, o hayatı yaşayanlar­ın ferdî yapılarına uygun olmalıdır. Temel eğitimden başlayarak akademik tahsilde ve sonrasında sürekli karşımıza çıkacak olan konu, insanın kendi ferdî ve farklılıkl­ar ihtiva eden yapısına uygun ders ya da bölüm tercih edilmeli ve bu istikamett­e eğitim alınmalıdı­r. Eğitim ve öğretimdek­i doğru tercih ile hayatta mutlu ve başarılı olma yolunun, fıtrata uygun tercihlerd­en geçtiği unutulmama­lıdır.

Not: Yazarlarım­ızdan; Süleyman Kösmene’nin kayınpeder­i Hüseyin Uzun’a, Cevher İlhan’ın babası Celal İlhan’a, M. Latif Salihoğlu’nun babası Hacı Salih Efendi’ye, İbrahim Özdabak’ın annesi Nadide Özdabak’a, Said Başaran Durum’a Allah’tan rahmet eylesin, mekânları Cennet olsun, sabırlar diliyoruz.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye