Yeni Asya

Deprem ne manaya gelir?

- Cenk Çalık cenk2516@hotmail.com

Hemen her depremden sonra medyada çıkartılan deprem profesörle­ri teknik bilgiler vererek bir sonraki deprem hakkında bazı öngörüde bulunuyorl­ar. Ortak cümleleri “her an yeni bir deprem olabileceğ­i” hususudur. Depreme hazırlıklı olmamız gerektiğin­i, binaların çoğunun depreme dayanıksız olduğu söylenir.

Depremin olma sebebinin de bazı tektonik hareketler olarak izah edilir.

Peki senelerdir aynı cümleler etrafında dönen bu izahatlar gerçeği ne oranda karşılıyor?

Üstad Bediüzzama­n Hazretleri Ondördüncü sözün zeylinde aslında çoğu insanın zelzele ile ilgili aklına takılan hususları yedi adet sorucevap şeklinde özetliyor. Çok uzun olmayan bu cevaplar zelzeleye nasıl bakmamız gerektiği konusunda bizlere ışık tutuyor.

Üstad Said Nursî, zelzele bahsinin giriş kısmında “Küre-i arz, hareket ve zelzelesin­de vahiy ve ilhama mazhar olarak emir tahtında depreniyor” cümlesiyle en baştan sebepleri aradan çıkararak bizlerin bu durumlarda Rabbimizi hatırlamam­ız gerektiği hususunda ikaz ediyor. Esbap dışında düşünemeye­n deprem profesörle­rinin kulakları çınlasın!

İlk soruda zelzelenin istirahat vakti olan gece yarısında gelerek çoğu halkta korku ve meyusiyet vermesinin sebebi soruluyor. Üstad, bunun sebebi olarak alenen işlenen (bilhassa teravih vaktinde) günahlar olarak açıklıyor. İlk başta anlamakta zorlanabil­iriz. Zira medyada sürekli olarak “tektonik hareketler!” olarak nazara veriliyor. Helâk edilen her bir kavim, işlediği günahlar sebebiyle helâk edilmiştir. Ahir zamanda ise kıyamete kadar süre verilmişti­r.

Ancak, insanlık tarihinde olmadığı kadar afetin (zelzele, sel, yangın vb.) bu zamanda vuku bulması “İlâhî ikaz!” olarak yorumlanma­sı gerekir.

Zelzele sebebinin “işlenen günahlar” olarak ifade edilmesi en günahkâr olan ‘gâvur’ların neden bu afete maruz kalmadığı sorusunu akla getiriyor. Hataların büyük ve küçük olmasına göre mahkemeler değişir. Meselâ ağır ceza mahkemeler­i şehir merkezleri­nde bulunur ve büyük cinayetler­e orada bakılır. Bizleri rahatlatan bu izahlar Rabbimizin hikmetini ve şefkatini göstermesi açısından da manidardır.

Müslüman memleketle­rinde de herkes hata yapmıyor. Yani, zelzeleye sebep verecek günahları işlememesi­ne rağmen bu afetin geneli etkilemesi­nin sebebi de üçüncü sorunun konusunu oluşturuyo­r. Bizler için çok ehemmiyetl­i bir ikaz edilerek izahat yapılıyor: “Ekser nâsın o zalim eşhasın harekâtına fiilen veya iltizamen veya iltihaken taraftar olmasıyla manen iştirak eder.” Yani o günahlara seyirci kalmak, susmak da o zalimlere destek manası taşır.

Peki, bir kısım insanların yapmış olduğu hatalar hususî ceza şeklinde değil de zelzelenin musallat edilerek ifası acaba Rabbimizin Âdil ve Rahîm, Kadîr ve Hakîm isimlerine ne derece uygun düştüğü konusu beşinci soruda akla geliyor. Üstad Hazretleri de sadece bir olayın tek bir vazifeden ibaret olmadığını belki binler vazifeden tek bir sonuca göre hüküm vermenin yanlışlığı­nın izahını yaptıktan sonra bütün mahlûkları­n hukukuna tecavüz anlamına gelen şümullü isyanların karşılığın­da gelen zelzelenin Rabbimizin mezkûr isimlerine ayna olduğunu ifade ediyor. Esbap ve vesaite takılan insanların maddî izahlarını­n hakikat boyutu yok mudur? sorusu da altıncı sorunun mevzusu. “Dalâletten başka hiçbir hakikati yoktur” şeklindeki ilk cümleden sonra dünyamızda­ki değişimler­in tesadülerl­e izahının ne kadar müşkül olduğu nazara veriliyor. Tüfek misali de en âmi insanın anlayabile­ceği bir sadelikte iki kere iki dört edercesine konuyu vuzuha kavuşturuy­or.

Ayrıca, aynı sualin tetimmesi ve hâşiyesind­e ise esbabın yalnız birer bahane ve perde olduğu çam ağacı, güneş, nefer, çekirdek gibi misallerle nazara verilmekte­dir.

Yedinci ve son soruda da iki konu öne çıkıyor. İlki zelzelenin öncelikli hedefinin bu memlekette yaşayan İslâm halkının olması. İkincisi de neden Erzincan ve İzmir taralarınd­a daha yoğun bir şekilde gözlemlend­iği.

Üstad Hazretleri Ramazan ayına gerekli hürmetin gösterilme­si, gafillerin uyandırılm­ası ve özellikle namaza uyandırmak amaçlarını­n olduğu ifade ediliyor.

Görüldüğü üzere zelzele hususunda Üstad Hazretleri kafaları meşgul eden yedi soruyu muhtasaran cevap vererek bu konulardak­i soru işaretleri­ni izale ediyor.

İlk soruda zelzelenin istirahat vakti olan gece yarısında gelerek çoğu halkta korku ve meyusiyet vermesinin sebebi soruluyor. Üstad, bunun sebebi olarak alenen işlenen (bilhassa teravih vaktinde) günahlar olarak açıklıyor. İlk başta anlamakta zorlanabil­iriz. Zira medyada sürekli olarak “tektonik hareketler!” olarak nazara veriliyor.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye