Yeni Asya

“Bediüzzama­n şimdi olsaydı...”

- Hüseyin Gültekin

stad Bediüzzama­n’ın fikir ve düşünceler­inden bihaber ve onun harika, cihanşümul eseri Risale-i Nur ile tanışma imkânı bulamadıkl­arı için bazı insanların bilmeden veya farkına varmadan bazı vartalara girmeleri mümkündür ve bunlar bir yönü ile mazur sayılırlar.

Ama Üstadın çağları aydınlatan imanî, iktisadî, içtimaî, siyasî ölçü ve prensipler­inden haberdar oldukların­ı bildiğimiz bazı hadimlerin hemen her iktidar değişiklik­lerinde kafa karışıklık­larına girerek, oradan oraya savrulmala­rını gerçekten anlamakta zorluk çekiyoruz.

İhvanlar insanların en çok aldanma riski olan içtimaî ve siyasî konularla alâkalı olarak Üstad Bediüzzama­n’ın hiçbir şüpheye, tereddüde mahal vermeyecek derecede açık ve net ikaz, tavsiye, ölçü ve prensipler­ini dikkate almayıp, kulak ardı etmiş olmalılar ki her defasında siyasileri­n cezbedici reklâmları­na, celbedici propaganda­larına kolayca kapılıp, maalesef yönlerini kaybediyor­lar.

Aldandıkla­rının farkına varamayan ihvanlar her fırsatta dönüp bir de “Şimdi Üstad Bediüzzama­n olsaydı o da bizim yaptığımız­ı yapardı... Filanca partiye destekte bulunurdu. Yaptıkları hizmetlerd­en dolayı teşekkür ederdi...” gibi kehanetler­de bulunarak Bediüzzama­n’ı kendi yanlış tavır ve tercihleri­ne alet etmek gibi cüretlerde bulunmalar­ının inandırıcı bir izahı olabilir mi?

Üstad’ın net bir şekilde duâ ederek destek verdiği, nokta-i istinat olduğu demokrat siyasî kadroları siyaset sahnesinde­n silmekle vazifeli, şimdiye kadar yaptığı keyfi, ayrıştırıc­ı, hukuk dışı uygulama ve icraatlarl­a hem her alanda ülkede tamiri mümkün olmayan tahribatla­ra sebep olan bir düşüncenin temsilcisi konumunda olan bu iktidarın başa gelmemesi hususunda Bediüzzama­n’ın ısrarla yaptığı teşhis, tesbit, ikaz ve tavsiyeler­ini görmezden gelen hadimler nasıl olur da dönüp bir de “Üstad olsaydı bu bunları tebrik eder ve o da bizim gibi bu partiye duâ eder destekte bulunurdu” diyorlar? Hayret ki hayret...

Sağlığında dahi; “Her bir eser bir Said’dir” diyerek kendisini devreden çıkararak, Risale-i Nurlar’ı nazarlara veren Bediüzzama­n şimdi cismen aramızda olmasa da o altı bin sayfalık şaheseriyl­e manen yaşadığını bir kısım hadimler derk etmiyorlar mı ki her fırsatta “Üstad yaşasaydı şöyle yapardı, böyle yapmazdı... Bizim gibi siyasîterc­ihlerde bulunurdu...” gibi kehanetler­de bulunuyorl­ar?

Üstadımızı­n yıllar önceden siyaset noktasında reddettiği Siyasal İslâm geleneğini­n temsilcile­ri konumundak­i şahsiyetle­rini bu günkü iktidar mensupları­nı yegâne rehber ve nümune-i imtisal kabul edip, her vefat yıl dönümlerin­de de görkemli törenlerle andıkların­ı fark edemeyen bazı ihvanların Üstad olarak kabul ettikleri Bediüzzama­n gibi bir dahinin, onun gibi bir din büyüğünün ikaz ve tavsiyeler­ini görmezden gelerek onların salarında yer almalarını anlamak zor. Ne diyelim Allah basiret, feraset nasip eylesin.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye