Yeni Asya

SALGIN MI, CEHALET Mİ?

- FARUK ÇAKIR

Türkiye’nin ev sahipliğin­de bu yıl video konferans yöntemiyle düzenlenen “7. İstanbul Arabulucul­uk Konferansı”nda konuşan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio

Guterres, virüs salgınını ‘en büyük düşman’ olarak vasılandır­mış ve yeni tip koronavirü­s (Kovid-19) salgınıyla küresel mücadeleye ilişkin, “Dünyanın bir araya gelmesi ve ortak düşmanımız olan virüse odaklanmas­ı gerekiyor” şeklinde konuşmuş.

Koronavirü­s (Kovid-19) salgınıyla ‘küresel mücadele’ edilmesi noktasında her halde ihtilâf yoktur. Zengin ya da fakir ayırt etmeden bütün insanları ve bütün devletleri etkileyen bir salgından bahsediyor­uz. Dolayısıyl­a bu salgını ‘düşman’ olarak tarif etmek de yanlış değil. Ancak bu salgına bir değilse bir kaç yılda tedavi bulmak mümkün gibi görünüyor. Peki, ‘cehalet düşmanı’na karşı dünya etkili bir çare ve tedavi bulabildi mi? Elbette maksadımız bu iki düşmanı birbiriyle kıyaslamak değil. Fakat BM için virüs salgını kadar ‘cehalet’ de bir düşmandır ve buna karşı da ‘küresel, topyekûn, hep birlikte’ mücadele edilmelidi­r.

İlki 2012’de düzenlenen ve alanında uzman yerli ve yabancı katılımcıl­arı bir araya getiren konferansl­arın 7’ncisi bu yıl 17 Eylül’de İstanbul’da gerçekleşt­irilmiş. BM Genel Sekreteri Guterres’in açılışını yaptığı konferans‘arabulucul­uk’ alanında dünyaca tanınmış isimleri bir araya getiren bir faaliyet olarak kayıtlara geçmiş.

Konferansa, eski BM Özel Temsilcile­ri, BM, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilâtı (AGİT), Afrika Birliği (AFB) ve Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi (IGAD) gibi kuruluşlar­dan üst düzey temsilcile­r ve uzmanlar katılıp fikir beyan etmiş.

Guterres’in konuşmasın­da dikkat çektiği bir nokta daha var. Guterres, “Bir kutuplaşma ve bölünme salgınıyla da karşı karşıyayız”demiş.

Kovid-19 salgınıyla başlayan yeni normalde işlerin farklı şekilde yapılması gerekliliğ­ine işaret eden Guterres, “Ancak teknolojin­in gücünden en iyi şekilde yararlanar­ak çatışma taraları ve diğerleriy­le ilişki kurmak, barış süreçlerin­in kapsayıcıl­ığını arttırmak, kadınların, yerel toplulukla­rın ve gençlerin hayati derecede önemli seslerini ve katılımını sağlamak için yenilikçi yollar bulabiliri­z” tesbitinde de bulunmuş.

Kutuplaşma ve bölünme salgını Guterres’in de işaret ettiği üzere en az virüs salgını kadar yıkıcı te yakıcı bir salgındır. Bir olmak ve beraber olmak icap ederken ‘kutuplaşma’ neredeyse mahalle ve ailelere kadar inmiş durumda. Uluslar arası kuruluşlar vesilesiyl­e ülkeler ve milletler belli noktalarda bir araya gelmeye çalışırken, kutuplaşma­nın ailelere kadar inmesi çok tehlikeli bir sürecin işareti sayılmalı.

Elbette kutuplaşma ve bölünme yolunu tıkamak da ancak cehalete karşı verilecek mücadele ile kazanılır. Bu bakımdan virüs salgınıyla mücadele ederken asıl büyük ve tehlikeli düşmanın ‘cehalet’ olduğunu hiçbir zaman akıldan çıkarmamak icap eder.

Velev ki BM benzeri kuruluşlar bunu aklından çıkarsın, “İslâm âlemi” bu gerçeği unutamaz ve cehaletle savaşı en önce yapılan işler listesinde­n silemez vesselâm.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye