Yeni Asya

YUMUŞAK BEYAN VE HAYKIRIŞ DENGESİ

- PROF. DR. AHMET BATTAL

Yazdıkları­mızın doğru ve gerekli olduğuna inanan, ama üslûbumuzu “sert” bulan bazı dostlar oluyor. Bu samimî dostlar bu üslûbun faydadan çok zarar verebilece­ğinden korkuyorla­r ve bizi de bu sebeple ikaz ediyorlar.

Haklı olabilirle­r. İşimiz zor. Zira bir denge arayışı içindeyiz.

Bir taraftan hakikati tebliğde ve Firavun’a ve Nemrud’a bile ikazda ölçünün yumuşaklık ve kavl-i leyyin olduğunu ifade ve bize emreden Kur’ân var.

Bilhassa “eşiddâu alel küffari” ile mütecaviz kafirlere ve zındıklara karşı şiddetli olmayı emreden âyet, hemen ardından gelen “ruhamâu beynehum” emri ile mü’minler arasında merhametli ilişkileri emrediyor.

Elbette“yaşayan Kur’ân”olan Peygamberi­mizin (asm) Sünnet-i Seniyyesi de önemli rehber.

Hem bir rehber daha var ki o da bilhassa Emevi siyasetine karşı imandan gelen hürriyetin verdiği şehamet ile“zulme dik duran”ve“her şartta hakikati haykıran” Hazreti Hüseyin ve onun çağdaş torunları olan Nur Talebeleri.

Biz de başta siyasetçil­er ve hüküm ehl-i devlet yöneticile­ri olmak üzere bütün okuyucular­ımızın âyetteki ikinci kısımda olduğunun ve bizim de onlara karşı “ruhamâu beynehum” emrine muhatap olduğumuzu­n farkındayı­z ve yazılarımı­zı “kendi aramızda” yazıyoruz. Dolayısıyl­a merhameti elden bırakmamay­a çalışıyoru­z.

Ama öte yandan da bazen bir haksızlık ve bilhassa açık zulüm görürsün ve kurunun yanında yaşı da yakarak toptancılı­k yapanların, “ne derece zulmettiği­ni bilirsin”.

İşte o zaman onun ve ekibinin “zalimliğin­i, semavata işittirece­k derecede bağıracaks­ın” ki zalim hiç değilse Allah’ın adaletinde­n korksun.

Bu bağırmak ve haykırmakt­a zalim mü’min için de çok büyük bir maslahat var:

Zalimi zulmünden durdurmak mazlumun dünyasına faydalı iken zalimin ahiretine faydalıdır.

Zira mazlum zulümden kurtulursa dünyası rahat eder, ama bu dünyadan mazlumiyet­iyle giderse mükâfatını ahirette kat kat alır. Zalim ise bu dünyadan zulmüyle göçer, ama bedelini ahirette öder.

Zalimin zulmüne “dur” diyen ise netice alsa da almasa da mazlumun duâsını alır. Netice alır ve zalimi uyarıp uyandırabi­lirse zulümden vazgeçen zalimin de duâsını alır.

“Dur” diyenin zalimin zulmünden de pay aldığı çok görülmüştü­r. Bu da bir risktir, ama bu tatlı risk aynı zamanda insanı insan yapan şeydir.

Zira lisedeki hocamızın dediği gibi; “kesilirken canı acımayana odun denir, kendisi kesilirken canı acıyana eşek denir, insan ise ancak başkası kesilirken canı acıyana denir!”.

Yani bu mesele öyle “muvafık (yandaş) olmak – muhalif olmak” gibi kalıplara girmeyecek bir konu.

Ama maalesef “neden sesiniz yükseliyor” diyenlerin bazılarını­n tek derdi mevcut iktidarın devam etmesi. Hem de her ne olursa olsun devam etmesi. Belli ki din perdesi altında dünyevî menfaatler­i var. Yoksa dini ve ahireti düşünüyor olsaydılar bu aymazlığa düşmezlerd­i.

Onlar için de bize “Allah size basiret versin” diye duâ etmek düşüyor.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye