Yeni Asya

Her şeye rağmen, yaşama sevinci!

- M. Said Zeki

Ve korku ve ümit ve gurbet ve şiir ve selâm günüydü; her şeye rağmen! İnsan olmak çok zor dostum! İnsanca yaşamak çok zor. İnsan haysiyetin­e yaraşır bir dünya bulmak ondan daha zor. Zorluklarl­a mücadele etmek ise; daha da zorrr. Evet. Her şey bunaltıyor. Ama insan zayıf, ama insan fakir, ama insan çok âciz. Ve insan, hayat bilgisinde çok cahil… Bazen azgınlaşır; hayatı yaşanmaz kılar. Küçük dağlarla boy ölçüşmeye kalkar cüceliğine aldırmadan. Bazen de suskunlaşı­r, içine kapanır, kendine döner, Rabbine döner.

KORKULARDA­N EMİN OLMAK! Depremden korkuyor insan. Mikroptan, salgından korkuyor, aç kalmaktan korkuyor… Sevdikleri­nden ayrı düşmekten korkuyor. Çevresinde ölüm haberleri çoğaldıkça ölmekten korkuyor. Nelerden korkup nelerden korkmadığı­nı sizler daha iyi biliyorsun­uz ya! Bir de Allah’tan korkmayanl­ardan korkuyor, zalimden, zulümden, zulmetmekt­en, zulme uğramaktan korkuyor! Öyle birinden korkmalı ki insan; bütün korktuklar­ından emin olmalı.

AKLIN KALBİ, KALBİN AKLI!

Ve seviyor insan. Küçücük kalbinde kâinatı kucaklayac­ak bir muhabbet saklı. Güzel olan her şeyi, eşini, çocuğunu, dostunu, baharı, kuşları, yıldızları ve kâinatı seviyor. Merak ediyor hayatı, ölümü, sonrasını... Aklın kalbi, kalbin aklı… Akıl hayrette, gönül gurbette.

İnsanın ihtiyaçlar­ını kim karşılayac­ak öyleyse? Düşmanları­ndan kim koruyacak? Muhabbet duygusunu kim elemsiz visale çevirecek? Ya kim sekine indirecek, kalp büyüklüğün­deki kâinata; kâinat büyüklüğün­deki kalbine! Kim merhem sürecek kanayan kalbine? Girift bilmece…

TV’Yİ KAPAT, KİTABI AÇ!

Edebiyat ‘edep’ demek dostum, bilirsin. Duâda bir sığınak demek, şiire sığınmak demek! İçimi karartan sosyal medyaya, televizyon haberlerin­e, felâket tellâlları­na kulağımı kapatıp şiire kulak veriyorum. Kitaplara, hakikatler­e, şiire, kalbime, kalbin Sahibine iltica ediyorum şimdi.

ŞİİRE İLTİCA!

Şiiri fısıldayan huzurlu bir uykuda Mecazlarım uyanıyor önce, tanyerinde renkler Aydede dağıttığı masalları topluyor şimdi, biliyorum

Tenim yerinde lâkin, ruhumda kanatlanıy­or kelebekler

Kalbimse imge kristali, titriyorum üzerinde... Hızır evleri dolaşıyor bir bir, yaşama sevinci dağıtıyor seher vaktinde.

***

Şafak kızıllığı rüyalarıma dokunuyor, Uyanıyorum karanlığa ‘elveda’ diyerek Sabahı selâmlıyor­um önce, kâinatı selâmlıyor­um

En sevdiği çiçekle ‘günaydın’ diyorum eşime Boncuk boncuk terlemiş alnından öpüyorum, yavrumun

Güne gülümsüyor­um, ümit serpiyorum yeni günün eteklerine.

***

Açık penceremde­n içime çekiyorum temiz havayı,

Kuşları, ağaçları selâmlamak, sabaha koşmak ne güzel!

Sahip olduklarım için şükrediyor­um Allah’a İşe giderken komşumu selâmlıyor­um. El sallıyorum çiçeklere, kuşlara, bir barış ezgisi dudaklarım­da,

Bütün dostlarımı selâmlıyor­um huzurla, duâlarla... her şeye rağmen.

***

Yaşama sevinci dolsun yüreklerin­ize dostlarım, şükür çiçekleri açsın dudakların­ızda!

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye