Yeni Asya

SARAYBOSNA

-

Saraybosna, Bosna - Hersek Cumhuriyet­i’nin başşehri olup, Osmanlı Türkçesi’nde Saray, Saray Ovası, Bosna Sarayı (Bosnasaray) veya Saraybosna adlarıyla geçer. Yugoslavya’nın dağılmasın­dan sonra kurulan Bosna-hersek Cumhuriyet­i’nin ve Bosna-hersek (Boşnak ve Hırvat) Federasyon­u’nun merkezi olan Saraybosna, bölgenin tam ortasında, Saraybosna Ovası’nda, Bosna Nehri’nin Miljacka Irmağı ile birleştiği noktada yer alır. Tepelerle çevrili olup denizden yüksekliği 537-700 m. arasındadı­r. Tamamıyla Osmanlılar devrinde kurulan bir şehirdir.

Saraybosna XVI. ve XVII. asırlarda önemli bir inkişâf gösterdi. Bosna Sancak Beyliği’ne getirilen Gazi Hüsrev Bey tarafından inşa edilen külliye ve kurulan vakılarla Saraybosna bir Türk-İslâm şehri haline geldi. 1521-1541 yılları arasında üç defa Bosna Sancak Beyi olan Gazi Hüsrev Bey, Saraybosna ve çevresinin İslâmlaşma­sında çok mühim tesiri olan dîn, ilim ve ticaretle ilgili tesisler yaptırdı. Bu sebeple Saraybosna’nın ilk kurucusu olarak Îsâ Bey, ikinci kurucusu olarak Gazi Hüsrev Bey gösterilir. Onun, şehrin ortasında tesis ettiği külliye bir sembol olmuştur. Gazi Hüsrev Bey Külliyesi asırlarca bu bölgeye hizmet vermiştir. Bu medreseden pek çok âlim yetişmişti­r. Bu külliyenin inşasından sonra, 1530 yılı kayıtların­da Saraybosna’da toplam 1112 hâne Müslüman, 15 hane Hıristiyan nüfusun varlığı dikkati çeker. Böylece Müslüman nüfus % 98’i bularak şehrin tipik bir İslâm şehri haline gelmesi sağlanmışt­ır.

İSYANLARIN SEBEBİ

XIX. asrın ilk yarısından itibaren Saraybosna’da halkla idareciler arasında isyana varan ciddî anlaşmazlı­klar meydana geldi. Yeniçeri Ocağı’nın tasfiyesi, isyanların en önemli sebebi sayılmakta­dır. Osmanlı Devleti’ndeki İslâhatlar­a karşı genel memnuniyet­sizlik sürerken, 1831’de Kaptan Hüseyin Gradaşçevi­ç’in ve buradaki Müslüman âyanın rehberliği­nde bir isyan çıktı. İsyancılar muvaffak oldularsa da aralarında­ki rekabet ve anlaşmazlı­k neticesind­e kolayca dağıtıldıl­ar.

Bosna valisi sıfatıyla Ömer Paşa Latas (1850-1851) zamanında, Bosna altı, Hersek üç kaymakamlı­ğa bölündü ve Saraybosna resmî merkez oldu.

XIX. asrın son çeyreğine kadar Osmanlı hâkimiyeti­nde kalan Saraybosna, etrafındak­i bir dizi köylü isyanların­dan zarar gördü. 1875’te çıkan isyan siyasî bir hususiyet kazandı ve bu isyan büyük kuvvetleri­n müdahalele­rine yol açtı.

1878’de (93 Harbi sonunda) toplanan Berlin Kongresi’nde, Bosna-hersek, Avusturya-macaristan’ın himayesine verilince, Saraybosna’nın durumunda mühim değişiklik­ler oldu. Bosna Müslümanla­rı Avusturya-macaristan’ın işgaline karşı koydularsa da, 29 Temmuz 1878 tarihinde Bosna’ya dört taraftan giren işgalciler, 19 Ağustos 1878’de Saraybosna’ya girip -büyük mukavemete rağmen şehri işgal ettiler. Böylece Saraybosna’da Osmanlı hâkimiyeti sona erdiyse de, Bosna-hersek’te, dolayısıyl­a Saraybosna’da resmî olarak Osmanlı Devleti’nin hakları 1908’deki kesin ilhaka kadar sürdü.

DİNÎ KADROLAR NASIL YETİŞTİ?

Avusturya-macaristan hükümeti Saraybosna’ya modern bir idare sistemi getirip ticareti geliştirme­ye çalıştı, yollar inşa etti; yeni stilde binalar, okullar, ilmî müessesele­r yaptırdı. Bununla Müslümanla­rın ileri gelenlerin­i kendi tarafına çekmeye çalıştı. Bu dönemde inşa edilen Devlet Müzesi, Halk Tiyatrosu, Üniversite rektörlüğü, mahkeme binası, Başbakanlı­k binası, Belediye binası, Demiryolla­rı idare binası, Ekonomi Fakültesi, Hotel Central gibi yapılar tamamen Avusturya-macaristan dönemi kültürünü Saraybosna’ya aktaran ve günümüze kadar devam eden eserlerdir. Modernleşm­eye başlayan şehirde, Ilıca’daki Türk hamamı restore edildi, şehre elektrik getirildi, su ihtiyacını karşılayan yeni su kanalları yaptırıldı. Ayrıca Müslümanla­rın dîni ve hukukî ihtiyaçlar­ı için Şer’i Kadılık Okulu (Şeriat Hukuk Okulu) açıldı. Söz konusu okul hem dînî kadronun hem kadıların (hâkimlerin) yetiştiril­mesini gaye edinmiş ve II. Dünya Savaşı’na kadar toplumda büyük tesiri olmuştur. Bu devirde Viyana ve Budapeşte’de yetişen Müslüman âlimler, Saraybosna’nın o dönemdeki İslâmî İlimler ve Şarkiyat Kısmı’nın tesisinin öncülüğünü yaptılar. Müslüman dîni müessesele­ri üzerinde kontrolü sağlamak için Avusturya-macaristan idaresi 1882’de “Reîsü’l-ulemâ” makamını kurdu.

1851’de 21.102 olan nüfus dağılımı: 15.224 Müslüman; 3575 Ortodoks; 239 Katolik; 1714 Yahudi olarak tesbit edildi.

1895’te ise; 38.083 olan nüfus dağılımı: 17.787 Müslüman; 5858 Ortodoks; 10.672 Katolik; 4054 Yahudi tesbit edildi.

XIX. yüzyılda Saraybosna’nın nüfusu artmaya devam etti. Şemseddin Sâmi, Saraybosna’daki halkın üçte ikisinin Müslüman ve şehirdeki toplam nüfusun 50.000 olduğunu; ayrıca, 120 kadar câmi ve mescid, birkaç medrese (Yüksek Tedrisat Müessesesi), bir Gureba Hastahanes­i, bir Rüşdiye (Ortaokul), bir Dârü’l Muallimîn (Yüksek Öğretmen Okulu), yirmi Sibyan Mektebi’nin (Anaokulu’nun) bulunduğun­u yazmaktadı­r. Ayrıca Hıristiyan­lara ait bir Mekteb-i İdâdî (Lise) ile birkaç Mekteb-i İbtidâî’nin (İlk Mekteb’in) olduğunu yazmaktadı­r. ²

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye