Bahreyn’de toplumsal hareketlilik
ABD Başkanı Donald Trump öncülüğünde, 16 Eylül 2020’de İsrail-bahreyn arasında imzalanan “normalleşme / İbrahim Anlaşması”nın yankıları devam ediyor. Bahreyn muhalefeti, İsrail ile “normalleşmeye direnmeye çağırdı”. Fakat Anlaşma, Bahreyn basınında “Barış Deklarasyonu” şeklinde ifade ediliyor.
İran’da sürgünde yaşayan Bahreyn’in önemli muhalif figürlerinden Ayetullah Şeyh İsa Kasım, Anlaşma hakkında “yöneticiler ile yönetilenler arasında düşünce, akıl, amaç ve çıkarlar hususunda büyük bir ayrılık var. Hükümetler psikolojik bir yenilgi yaşıyor ve bunu halka dayatmak istiyor. Halk bu yenilgiye direnmek zorunda” açıklamasıyla halkı direnmeye çağırdı.
Kasım aynı zamanda Bahreyn’in en büyük muhalefet unsuru Al-wifak Partisi’nin ruhanî lideri konumunda. Al-wifak özellikle Arap Baharı sürecinde başşehir Manama’nın İnci Meydanı’ndaki gösterilerde adını duyurmuştu. Böylece Şiiler’in yüzde 70, Sünniler’in de yüzde 30’unu oluşturduğu 1 milyon nüfuslu ülkede, azınlıktaki Sünnî Kraliyet ailesine karşı düzenlenen protestolarda, hak arayışındaki Şiiler’e yönelik hak ihlâlleri uluslar arası basına yansımıştı. Al-wifak Partisi lideri Şeyh Ali Salman ise, 2014’ten beri hapiste tutuluyor.
Ülkede muhaliler, Bahreyn ve Filistin bayrakları taşıyarak İsrail’le yapılan Anlaşma’yı “normalleşme vatana ihanettir” sloganıyla 18 Eylül 2020’de Cuma namazı sonrasında protesto ettiler. Protestolara kadın dernekleri, gençlik örgütleri, İslâmcılar, liberaller, solcular, Şiiler ve Sünniler’in katıldığı bildiriliyor. Bahreyn Barosu da “normalleşmenin Filistin dâvâsına bağlılığı tehlikeye soktuğunu” belirtiyor.
Özgür Bahreyn İslâmî Hareketi de “normalleşmenin”, “Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn hükümdarlarının Filistin dâvâsına ihaneti” şeklinde beyanatta bulunarak tepkisini gösterdi. Bununla birlikte Bahreyn’deki 143 din âlimi de isimlerinin yazılı olduğu “Bahreyn’deki din âlimleri normalleşmeyi reddediyor ve Filistin halkının yanında duruyor” açıklamalarıyla hem Filistin’i öne çıkartıyor hem de göstericilerin arkasında duruyorlar.
Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdüllatif bin Raşid Al-zayani “Filistinliler’in haklarının Bahreyn Krallığı için öncelik olmaya devam ettiğini” ifade etse de, muhaliflerin protestolarını engelleyemediği ve tatmin etmediği görülüyor. Çünkü Bahreyn yönetiminin, İsrailfilistin barışı için ABD liderliğinde 50 Milyar Dolarlık bir ekonomik formül başlatılması hakkında, geçtiğimiz Haziran’da Manama’da konferans düzenlenmişti. Muhalifler eleştirilerini, konferanstan itibaren yapmaya başlamışlardı. Eleştiriler, 16 Eylül’deki Anlaşma ile protestolara dönüştü.
İsrail’le “normalleşme”ye karşı çıkanlara, muhtelif muhalif figürler de destek veriyor. Hapisteki insan hakları aktivisti Maryam Alkhawaja “Bahreyn halkının çoğunluğu her zaman Filistin halkına yönelik baskı, işgal ve ayrımcılığa karşı çıktı” dedi. Eski Milletvekili Ali Al-esvad, 16 Eylül’ü “Bahreyn tarihinde kara gün” şeklinde nitelendirdi. Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) üst düzey yetkililerinden Hanan Aşravi “Bahreynliler’den gelen destekle yüreklendiklerini” belirtiyor. İran destekli Şii Hizbullah hareketi lideri Hasan Nasrallah ve Gazze Şeridi’ni kontrolünde bulunduran İslâmcı hareket HAMAS’ıN Siyasî Büro Başkanı İsmail Haniye de “İsrail, Arapların normalleşme girişimleri, Filistin, Lübnan, bölgedeki siyasî ve askerî gelişmeleri” aralarında görüştüler.
Normalleşme Anlaşmaları’nın, hem Anlaşmaya taraf ülkelerin toplumsal unsurlarını harekete geçiriyor. Hem de Hizbullah ve HAMAS gibi bölgesel silâhlı grupların temas kurmalarına ve gelişmeler karşısında nasıl bir strateji izleyeceklerini belirlemeye çalışıyorlar. Bahreyn’de Arap Baharı sürecinde, hak ihlâline ve rejimin gadrine uğrayanlar çoğunlukta Şiiler öne çıkarken, İsrail’le “normalleşme” ile Şiiler dışındaki toplumsal unsurların da Anlaşma’ya karşı çıktıkları görülüyor. Diğer bir deyişle, Bahreyn Kraliyet yönetimi, kendi eliyle muhalilerinin çeşitlendirmiş ve sayısını arttırmış oluyor. Bunun da ülkedeki dengeleri değiştirebileceğine işaret ediliyor.
Abd’nin, İsrail’le anlaşma imzalayacak yeni devlet veya devletler bulacağı ihtimal dahilindedir.