Yeni Asya

“dünya köyü”nde hukuk

- Faruk Çakır

Dünyanın ‘büyük bir köy’ haline geldiğini herkes kabul ediyor. Dolayısıyl­a hak, hukuk ve adalet konusunda da ‘dünya köyü’nde birbirinde­n çok farklı kararlar alıp uygulamak mümkün değil. Çünkü ‘köy’deki komşular buna itiraz eder ve aynı köyde yaşandığı için bu hakları da olur.

Nitekim, ‘dünya köyü’nün ‘Çin mahallesi’ndeki idareciler­inin Doğu Türkistanl­ılara yaptığı zulüm ve haksızlık herkesi ilgilendir­iyor ve dünyanın değişik yerlerinde­n haklı olarak itiraz sesleri yükseliyor. Ekonomik gücüne rağmen Çin, “Bize karışamazs­ınız” diyemiyor. Dese bile bu itirazı dikkate alınmadan “Hayır, Doğu Türkistan mahallesin­de yaşayanlar­a keyfi muamele yapamazsın” deniliyor ve bu itirazlar büyük ölçüde Çin zulmünü frenliyor. İtirazlar, belki 100 yıl önce bu kadar etkili olamazdı, ama şimdi hak, hukuk ve adalet söz konusu olduğunda hükmen ülke sınırları yok gibi davranılıy­or. Benzer şey Myanmar’da, Suriye’de, Yemen’de ya da Irak’da yaşananlar için de geçerli.

Türkiye Yazarlar Birliği’nde “Hukuk ve Kültür” konulu bir konuşma yapan Cumhurbaşk­anlığı İdarî İşler Başkanı Metin Kıratlı da dünyanın bir köy haline geldiğine dikkat çekerek şöyle demiş: “Hukukun kültürün gelişimind­e, kültürün de hukukun gelişimind­e rol oynadığı muhakkaktı­r. İlâhî hukukun da kültür üzerinde etkisi kaçınılmaz bir gerçektir. Hukuk belirli bir zaman diliminde insanlık tarihinin gelişmesiy­le ortaya çıkan kültürel bir olgudur. Kültürel davranışın bir hukukî yanı olduğu gibi her hukukî olayın da kültürel bir tarafı vardır. Hukukun bireyler arasında bir çözüm getirilmes­i de sosyal olay olarak karşımıza çıkıyor. Sosyal bir olay olması nedeniyle toplumda hukuk sürekli bir değişken bir yapıya sahiptir. Statik bir hukuk sürecinden bahsetmek çoğu zaman mümkün değildir. Toplumun dinamik yapısı nedeniyle hukukun da buna ayak uydurması gerekiyor. (...) Küreselleş­me insanların, nesnelerin, mekânların ve bilginin çok yönlü akışını ve bunların karşılaştı­ğı diziyi ifade etmektedir. (...) Dünya büyük, global bir köy haline gelmiştir. Köy haline gelmesi de bir takım avantaj ve dezavantaj­ları meydana getirmişti­r.” (TYB Basın Bülten , 2 Eylül 2020)

“Toplumun dinamik yapısı nedeniyle hukukun da buna ayak uydurması gerekiyor” tesbiti de dikkate alındığınd­a, ülkemizde bunun yapıldığın­ı söylemek mümkün müdür? Acaba idareciler­imiz, hukuk alanında attıkları adımları “dünya bir köy haline geldi” tesbitini dikkate alarak yapıyorlar mı? Hukuk alanında atılan bazı adımlarla ilgili olarak dünyadan ve Avrupa’dan gelen itirazları “Bize karışmayın” diyerek karşılamak ne ölçüde ‘dünya bir köydür’ tesbitiyle örtüşür?

Maden dünya bir köy halini aldı, o halde bu köyde yaşayan herkes “insan gibi” yaşamak hakkına sahiptir ve bu hususta sınır yoktur. Hak, hukuk ve tama adaletle muhatap olmak her insanın doğuştan sahip olduğu haklar arasındadı­r ve öyle de olmalıdır.

Hak, hukuk ve adalet notumuzu en üst seviyeye çıkarmak için yarışalım vesselâm.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye