Yeni Asya

TARİKATıN SİLAHı

- Prof. Dr. AHMET BATTAL

Geçen hafta bir tarikat ileri geleni, iyi niyetli bir ikazla dernek veya tarikat perdesi altında Selefîleri­n silâhlandı­ğını ve istenirse yetkililer­e ayrıntı verebilece­ğini söylemişti.

Önceki gün İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy konuyla ilgili yüreklere su serpen şu açıklamayı yaptı:

“1. Bakanlığım­ızca, bugüne kadar selefi derneklerl­e ilgili yapılan denetimler­le birçok dernek kapatılmış, birçoğuna para cezası uygulanmış­tır. İç Güvenlik Stratejile­ri Başkanlığı’nca da konunun önemine binaen 1,5 yıllık kapsamlı bir çalışma gerçekleşt­irilmiştir.

2. Bir kısım dernekleri­n silâhlandı­ğı iddiası ya da ihtimaline karşı da kayıtsız kalmamız mümkün değildir. Paylaşılan ilk demeçten sonra da derhal Sivil Toplumla İlişkiler Genel Md.lüğü denetçiler­i, terör ve istihbarat birimlerim­iz tekrar tahkikata başlamıştı­r.

3. Mesele aynı hassasiyet­le takip edilmeye devam edilecek, idarî ve adlî süreçler işletilece­ktir. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”

Bu açıklama doğrusu herkesi rahatlatır. İnşallah ilgili birimlerce gereği hakkıyla yapılıyord­ur. Bir derneğin silâhla ne işi olur?

Avcılar ve atıcılar derneği ise olur! Ama onun da adı soyadı, ruhsatı-denetimi bellidir.

Sivil toplum örgütlerin­in silâhla ve şiddetle işi olmaz ve olmamalı. Belinde silâhla gezmeye meraklı adamların fikirle ve düşünceyle ilişkileri zaten öteden beri tartışmalı­dır. (12 Eylül 1980 öncesinin ülkücüleri­ni bu vesileyle hatırlayal­ım.)

Cemaatin, tarikatın silâhı ise tekkesi-medresesi ve tebliğci medyasıdır. Bilhassa “en büyük hile hilesizlik­tir” ilkesi, “müsbet hareket” prensibi, ilmi ve ihlâsıdır.

Cemaat ve tarikat perdesi altında konuşanlar başka bir silâha ve bilhassa öldüren ve yaralayan bir şeylere ihtiyaç duyuyorsa işin rengi değişir. Devletin bakışı da değişir ve değişmeli.

Bir cemaat veya tarikat çocukların­ı ve gençlerini silâh talimine götürüyors­a amacından sapmış demektir. Bu çağda artık dağ başına kampa giderken bile silâha ihtiyaç yok. Domuzsavar yeter!

Bu milletin düşmanı yok mu? Millet silâhlanma­yacak mı?

Milletin silâhlanmı­ş kısmına “ordu” denir. Allah muhafaza; düşman saldırır, devlet otoritesi yıkılır, ordu dağılırsa sivil savunma birimleri ve milis kuvvetler harekete geçer. Ama bunun hazırlığın­ı yapmanın da yolu yöntemi bellidir. Devletin bu maksatla kurduğu organizasy­onları cemaat ve tarikat perdesinin ardına saklamaya kalkması dünya için dini feda etmek demektir.

Bu vesileyle, devlet ulularının övdükleri bazı tarih dizilerini­n gençlere gereksiz bir silâh merakı aşıladığın­ı da İçişleri Bakanlığı ve RTÜK ayrıca dikkate almalı.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye