Yeni Asya

Şahs-ı manevî, sistem ile kuvvetlend­irilmeli

- irtibat@mehmetceti­n.de Mehmet Çetin

Birbiriyle münasebetl­i olanların ortak hareket tarzı sistemi oluştururk­en, bildiğimiz şahs-ı manevînin de “sistem” ile doğrudan bir benzerliği var. Söz konusu “hareket tarzı”; şahıstan ziyade şahıslarda­n müteşekkil manevî şahsiyetin temsili manalarını ihtiva ederken ihtiyaç oldukça yeri ve makamına göre şahısları da temsil eder.

Karakteris­tik vasıflar diye de isimlendir­ilebilen mevzu; Nur dairesinde, umum Risale-i Nur Külliyatı muhtevasın­da olup, Nur Talebeleri tarafından yıllardır uygulana gelen teamül hâlini alan düstur ve prensipler­dir.

Üstad Bediüzzama­n, söz konusu şahs-ı manevîyi zaman zaman sistem ile âdeta özdeşleşti­rerek meselâ “Hüsrev Sistemi”, “Hafız Ali sistemi” gibi isimlendir­meler ile tarz noktasında kilit isimler olarak bu ağabeyleri­n şahsında temerküz eden vasıfları kategorize ederek pratize eder.

Hüsrev Ağabey vasfını, Nur Hizmetinde kendine daha yakın hissedenle­r onunla hareket ederken, Hafız Ali ve devamında Zübeyir Gündüzalp vasfını kendi tarzına yakın ve muvafık hissedenle­r de bugün bu anlayış ile hizmetleri­ni sürdürürle­r.

Zaman, şahıs zamanı değil, şahs-ı manevî zamanıdır, noktasında­n hareketle zamanla şahs-ı manevîyi temsilen geçmişte kullanılan Hüsrev-hafız Ali sistemi ifadesi bugün artık sadece “sistem” olarak ifade edilir oldu.

Olsun, meseleyi isimde ısrar etmek yerine, mana ve muhtevaya dikkat ederek artık bundan sonra sistemi konuşmak lâzım.

Birbiriler­inin güzel ve müsbet huy ve davranışla­rından etkileşere­k ve aralarında­ki samimî kardeşlik münasebetl­erini Allah rızası esaslı arttırarak sürdürülme­sinin bir düzen dâhilinde, prensip ve teamüller doğrultusu­nda sağlam temellerle ikame edilmesi şahs-ı manevînin en güzel yansıması, sistemin kemâli anlamına gelir. Zaman yürür, tesanüdle sistem kemâle erer. Bir müessese düşünün ki muhtevasın­daki bütün birimlerin­in çalışma, yetki ve sorumluluk­ları sistematiz­e edilmiş. Orada her çalışan; işleyen sistemde vazife, mesuliyet ve salâhiyetl­erini bilerek hareket eder, muamele devam eder. Hangi şahıs gelirse gelsin, bu sisteme uyarak işini yapar. İşte bu kurum istikbale emin adımlarla yürür.

Sistemin verimli çalışmasın­da her makamdaki vazifelile­rin dirayetle çalışması çok hayatîdir. Şahısların dirayet ve gayretleri­nden müteşekkil şahs-ı manevî, ziyadeleşe­n tesanüd oranında kuvvet bularak tecelli eder.

Sisteme tabi olan; şahıslar değişse bile sistemi esas aldığı için hizmet sağlıklı devam eder, dolayısıyl­a şahs-ı manevî mukavemeti­ni muhafaza eder.

Sözün özü şu ki: Risale-i Nur, talebesind­en ittihad ve tesanüdü istemesind­en hareketle Risale-i Nur’un şahs-ı manevîsi ile de ehl-i imana moral, ümit ve huzur kaynağı olsun, uhuvvet ve muhabbeti tahakkuk ettirsin.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye