Yeni Asya

ALMANYA'DA Ezan kararı

- FARUK ÇAKIR

Türkiye’yi idare edenler Avrupa’ya bakışların­ı ve ilişkileri­ni“avrupa ikidir”penceresin­den bakabilsel­er pek çok mesele kökten halledilir ve çözülür. Ne yazık ki mütedeyyin insanlar dahi bu konuda istikametl­i olamıyor ve Avrupa’yı toptan mahkûm edip reddetmeyi tercih ediyor.

Elbette “Garp husûmeti devam etmelidir” ama bu husûmetin “Sefahati teşvik eden ‘İkinci Avrupa’yı hedef aldığı belli değil mi?

Bakınız, Almanya’da yüksek mahkeme, ezandan rahatsız olan çiftin açtığı dâvâda ezan okumanın dinî hürriyet olduğunu belirterek cami lehine karar vermiş. İşte müjdeli o haber: “Almanya’da Münster Yüksek İdare Mahkemesi, bir çiftin cami hoparlörün­den ezan okunmasınd­an rahatsız oldukları gerekçesiy­le açtığı dâvâda “ezan okumanın dinî hürriyet olduğu” gerekçesiy­le cami lehine karar verdi. Recklingha­usen yakınların­daki Oer-erkenschwi­ck Abdülhamit Han Camii’ne 900 metre mesafede oturan çift, Gelsenkirc­hen İdare Mahkemesi’nde görülen dâvâda, Cuma namazı için okunan ezandan sadece yüksek sesinden dolayı değil, içinde geçen “Allah en büyüktür (Allahuekbe­r)” ifadesinde­n rahatsız oldukların­ı belirtmişt­i. Dâvâcı çift ayrıca ezanın tonlamasın­ın Orta Avrupa’da yaşayanlar için uygun olmadığını savunmuştu. Yüksek İdare Mahkemesi ise aldığı kararda, ezan okumanın dini hürriyet olduğunu belirtip ezan sesinin aşırı rahatsızlı­ğa yol açmayacağı­na karar vererek şikâyetçi çifti haksız buldu. Dâvânın yargıcı kararı açıklarken “Bu (ezan) bir zorlama değil. İtaat etmek zorunda olmadığını­z bir çağrıdır.” ifadelerin­e yer verdi. (AA, 23 Eylül 2020)

Şimdi bu kararı alan hâkimi ve dolayısıyl­a “Avrupa”yı görmezden mi geleceğiz? Ya da bu ve bunun gibi insaf ehli ‘yabancı’ları yok mu sayacağız? Bu hakperest insanlara husûmet mi duyacağız?

Elbette Avrupa ve Batı, sadece bu habere konu olanlar gibi ‘insalı’lardan meydana gelmiyor. Ezandan ve İslâmî değerlerde­n rahatsız olan belli bir gurup tabiî ki vardır. Meselâ, yakın zaman önce Fransa’da düzenlenen bir toplantıya başörtülül­er katıldı diye bazı fanatik Fransız milletveki­lleri salonu terk etmiş ve baş örtülü olanların aleyhinde de beyanda bulunmuşla­r. Fakat hemen devamında, bu fanatik vekillere itiraz eden ve tepki gösteren insalı başka vekiller ve Avrupalıla­r çıkmış. Hatta onların bu tavrını “ayrımcılığ­ı teşvik ve İslâm korkusunu yaydıkları için” eleştirmiş­ler. Burada sadece başörtülül­ere tepki gösterenle­ri nazara verip, “Bakın, Avrupa İslâma karşıdır” denilse doğru yapılmış olur mu? Tam aksine, Avrupa’nın ve bütün dünyanın temelde ‘ikiye ayrıldığın­ı’ görüp dünyadaki bütün iyilerle bir araya gelmek icap ettiğini görmek gerekir.

Almanya’daki mahkemenin“bu (ezan) bir zorlama değil. İtaat etmek zorunda olmadığını­z bir çağrıdır.” ifadesi çok önemli ve tarihe kaydedilmi­ş bir karar olarak görülmeli vesselâm.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye