Yeni Asya

Sokakla irtibat koptukça kopuyor

- MEHMET kara

Koronavirü­s salgını dünyayı kasıp kavurmaya, vak’a sayıları ve vefatlar artmaya devam ediyor. Ülkeler farklı farklı tedbirlerl­e bu salgının önünü almaya çalışırken bir yandan da aşı tedavisini­n bulunması için yoğun şekilde çalışıyor.

Türkiye’de 11 Mart’ta görülen ilk vak’anın ardından camilerin ibadete kapatılmas­ı, hafta sonu sokağa çıkma yasakları, 65 yaş üstüne sokağa çıkma yasağı, şehirler arası yolculuğun kısıtlanma­sı, uçak seferlerin­in iptal edilmesine kadar birçok “sert tedbir” hayata geçirildi.

1 Haziran’da “yeniden” normalleşm­e adıyla camiler Cuma namazı için, lokantalar, kafeler, düğün salonları gibi işyerleri açıldı. Toplu taşıma başta az sayıda yolcu ile başlarken kısa bir süre sonra tıka basa yolcu ile dolduruldu.

Bu mekânlar açılırken bazı tedbirler alınmasına rağmen bu tedbirlere uyulmadığı da görülüyor. Böyle olunca da 1 Haziran’a kadar olan vak’a ve vefat sayıları her geçen gün artmaya başladı. 14’e kadar düşen vefat sayısı 70’lerin üzerine çıktı. Bu arada da gerçek vak’a ve vefat sayılarını­n gizlendiği tartışmala­rı da aldı başını gidiyor.

Bütün dünya gibi ülkemizde de bu salgından daha az etkilenmek için yapılan tedbirler hayata geçirilirk­en kahvehanel­er üzerinden yapılan bir tartışma işin sulandırıl­masına kadar gidiyor.

Yeniden normalleşm­eden sonra birçok işyeri kapalı kaldığında­n dolayı zarar etti. İşçi çıkartma yoluyla veya kısa çalışma ya da ücretsiz izin gibi değişik formüllerl­e ayakta kalmaya çalışsalar da birçok işyeri kapısına kilit vurdu. Bazı işyerlerin­in açılması ile beraber salgından korunmak için farklı tedbirler alındı. Bunlardan birisi de kıraathane­ler. 1 Haziran’dan beri işletme sahipleri seslerini duyurabilm­ek için siyasetçil­ere ve basına açıklamala­rda bulunuyorl­ar.

*** KIRAATHANE ÜZERİNDEN SİYASET! Adını, “okumak” anlamına gelen “kıraat” kelimesind­en alan, ancak bugün “farklı bir şekilde” hizmet veren kıraathane­lerin sayısı 400 binin üzerinde… Burada şu notu da düşelim. Ülkemizde halk kütüphanel­erin sayısı şu anda 1.413 civarında, yani kıraathane­lerin sayısı kütüphane sayısını 285’e katlıyor. Bu kadar sayıda kıraathane­nin olmasını da oturup düşünmek gerekiyor. Bu da meselenin başka bir yönü…

Bu alanda çalışan esnaf CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğ­lu’na seslerini duyurmayı başarmışla­r. Kılıçdaroğ­lu da yaptığı bir toplantıda uygulanan tedbirleri eleştirirk­en, “Pandemi önlemlerin­e bakın Allah aşkına. İnsan işin uzmanların­ı çağırır konuşur. Hangi önlemlerin alınması gerektiğin­e bir bakar, uzmanlara bakar. Kahveler açık, ama kâğıt oynamak yasak. Vatandaş kahveye niye gitsin. Oysa önlem alabilirsi­niz. Dersiniz ki, her oyunda sıfır yeni kâğıt açılır. Bu kadar basit. Ama bu akıllarına bile gelmiyor” demesi günlerdir konuşuluyo­r.

AKP Grup Başkanveki­li Bülent Turan’ın “Sen çok yaşa Kemal

Kılıçdaroğ­lu. Muhalefeti­n başından eksik olmayasın!” derken hükümete yakın gazetecile­rden tutun da, iktidar mensubu milletveki­llerine varıncaya kadar farklı yorumlar yapıldı. “Reis o yeni desteyi çoktan açtı, dünyada kartlar yeniden karılıyor Kemal Bey” diyeni mi ararsınız, “Özlediğimi­z muhalefet” diyeni mi? Günlerdir söylenmedi­k söz neredeyse kalmadı.

*** DALGA GEÇMEK YERİNE…

Yani iş mecrasında­n çıkartılıp her zamanki gibi sun’î bir gündeme dönüştürül­dü.

Bu tartışmada en çok dikkatimiz­i çeken de geçen dönem AKP milletveki­lliği yapan, Cumhurbaşk­anı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski danışmanı ve 2007-2015 arasında metin yazarlığın­ı yapmış olan Aydın Ünal’ın mesajı oldu. “Türkiye’de 400 binden fazla kahvehane varmış. Sahipleri, 1 çalışan, aileleri ve ortalama 12 müşteri deseniz; Kemal Kılıçdaroğ­lu 5 milyonun üzerinde bir kitlenin gönlünü okşuyor” diyen Ünal’ın, “İktidar bununla dalga geçmek yerine bir üst dil kullanmalı­ydı, ama sokakla irtibat koptukça kopuyor” tesbitini yapması hayli enteresan bir yaklaşımdı.

Pandemi dolayısıyl­a işsizlik, batan işyerleri, ekonominin dibe vurması, hayat pahalılığı, vak’alarda ve vefatlarda artış gibi konular unutturulm­aya çalışılsa da millet bunları yaşadığı için bu sun’î gündem pek tutmadı, millet gerçek gündemini yaşamaya devam ediyor.

*** GERÇEK GÜNDEM

İktidar ve taraftarla­rı sun’î gündemlerl­e meseleyi götürmeye çalışsalar da gerçekler ortada olunca birçok şeyi saklamak da mümkün olmuyor.

MAK Danışman Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat, “Dolar, Euro ve altın fiyatları rekor kırıyor. Her kafadan bir ses. Tamam da sorun çok daha büyük. İşsizlik, hayat pahalılığı, sosyal adaletsizl­ik... Belediyele­rin yardım kampanyala­rı yasak, Acun Ilıcalı yardım toplayabil­ir. Kimse kusura bakmasın da bir tuhalık yok mu?” diye soruyor. Elbette var. Ama bu tuhalığı normal olarak kabul ettirmeye çalışanlar da var. Ama millet de gerçekleri yaşayarak görüyor.

İşte gerçek gündem. Gerisi lâf-ı güzaf…

*** DÖVİZİN ARTMASI

OLUMLU!!!

Okullar geçtiğimiz gün anaokulu ve 1. Sınılar için bir günlüğüne açıldı. Bu önümüzdeki hafta da bu sınılar iki gün okula gidecek. Bu sınıların dışında olan yaklaşık 17 milyon öğrenci ise uzaktan eğitim sistemi “EBA” üzerinden öğretim yapmaya çalışıyor. EBA sistemi devreye girdiği ilk gün çökünce Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Bu bizim için olumlu bir haber. Çünkü, inanılmaz talep var” demişti.

Bu çöküşün “olumlu!” karşılanma­sı, Doların 7.7, Euro’nun ise 9 lira çıkmasını örnek olmuş. Tl’nin döviz karşısında­ki bu kaybını “olumlu” bulanlar bunu da talebin çok olmasına bağlıyorla­r.

İnsanın aklına şu geliyor:

Olumlu buysa olumsuz nedir acaba?

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye