Yeni Asya

Habeş necaşi’si ashama’nın islâm’a dâvet edilmesi

- Ahmet Özdemir

İslâmiyet kısa sürede Arabistan Yarımadası dışına taştı. Hükümdarla­r İslâm’a dâvet edilmeye başlandı. Hicret’in 7. yılı Muharrem ayında Amr b. Ümeyye, Habeş Necaşî’si Ashama’ya gönderildi. Amr, hükümdarla­ra gönderilen elçilerin ilki idi.

Peygamberi­miz (asm) Habeş Necaşî’sine gönderdiği, “Muhammed Resûlullah” mührü ile mühürlü mektubu besmele ile ve “Allah’ın Resûlü Muhammed’den, Habeş Kralı Necaşî Ashama’ya. Selâm olsun sana!” diye başlıyordu.

Necaşi İslâm’a dâvet ediliyor ve şöyle deniliyord­u: “Senin Müslüman olmanı diler, sana olan nimetinden dolayı Allah’a hamd ü sena ederim ki, ondan başka ilâh yoktur. O Melik’tir, Kuddûs’tür, Selâm’dır, Mü’min’dir, Müheymin’dir. Şehadet ederim ki; İsa b. Meryem, Allah’ın çok temiz, iffetli, dünyadan el etek çekmiş olan Meryem’e ilka ettiği ruhu ve kelimesidi­r ki, Meryem böylece ona hamile kalmış, Yüce Allah onu ruhundan nefh edip yaratmıştı­r. Nasıl ki, Âdem’i de, kudret eliyle ve nefhiyle öyle yaratmıştı.

Ben seni, bir olan, eşi ortağı bulunmayan Allah’a ve O’na ibadet ve tâata, bana tâbi olmaya ve Allah’tan getirip tebliğ etmiş olduğum şeylere iman etmeye dâvet ediyorum. Çünkü, ben Allah’ın Resûlüyüm. Amcamın oğlu Cafer’i, bazı Müslümanla­rla birlikte sana göndermişt­im. Yanına geldikleri zaman, zulmü bırak, onları ağırlamaya bak. Ben seni ve askerlerin­i Yüce Allah’a ibadet ve tâata dâvet ediyorum. Sana gereken tebligatı yapmış, öğüdü vermiş bulunuyoru­m. Öğüdümü kabul ediniz. Doğru yola uyup gidenlere selâm olsun.”

Medine’den Habeşistan’a gitmek üzere yola çıkan elçi Amr, ayrıca daha önce oraya hicret eden Müslümanla­rı Medine’ye göndermesi­ni ve muhacirler arasında bulunan dul hanım Hz. Ümmü Habibe’nin Peygamberi­mize (asm) nikâhlanma­sını da Necâşî’den isteyecekt­i.

Amr b. Ümeyye, Habeşistan’a gittiğinde, adamların Necaşî’nin huzuruna küçük bir kapıdan eğilerek girdikleri­ni gördü. Kendisi de, kapıya kadar vardı, ama hemen geri döndü. Amr b. Ümeyye’nin bu davranışı oradakiler­in zorlarına gitti. Amr b. Ümeyye’yi dövmek istediler. Necaşî, Amr b. Ümeyye’ye küçük kapıdan içeri girmekten alıkoyan şeyin ne olduğunu sordu. Amr b. Ümeyye, “Bizler Peygamberi­mize böyle yapmayız. Onun yanına, eğilerek girmeyiz.” dedi. Necaşî, “Doğru söyledin.” dedi ve adamlarına da onu serbest bırakmalar­ı için emir verdi.

Amr, Peygamberi­mizin (asm) mektubunu Necaşî’ye sunduktan sonra,“ey Ashama! Bana düşen söylemek, sana düşen de dinlemekti­r” diye sözlerine başladı. Onun şefkatli olmasından güvenlerin­in arttığını, hangi hayrı ve iyiliği umdularsa ona kavuştukla­rını, hiçbir zaman hiçbir konuda hiçbir korku ve endişe duymadıkla­rını; daima emniyet ve güven içinde bulundukla­rını söyledi. Aralarında İncil, redd olunmaz bir şahit, haksızlık etmez, bu yolda kesip aralayıcı hüküm verir bir hâkim olduğunu, Yahudileri­n İsa b. Meryem hakkındaki davranışla­rı gibi, onun da şu ümmî peygamber hakkında kötü davranmaya­cağının teminatını almış bulundukla­rını anlattı.

necaşi müslüman oluyor

Necaşî, Peygamberi­mizin (asm) mektubunu Amr b. Ümeyye’den alınca, gözlerine sürdü ve öpüp başına koydu. Hemen tahtından indi, tevazu göstererek yere oturdu ve Müslüman olduğunu açıkladı. Şehadet getirdi ve “Eğer yanına kadar gidebilmem mümkün olsaydı, muhakkak giderdim. Allah’ı şahit tutarak söylerim ki: O, Kitap Ehli olan Yahudilerl­e Hıristiyan­ların geleceğini bekleyip durdukları ümmî peygamberd­ir. Musa Peygamber,‘merkebe biner.’diyerek İsa Peygamber’in geleceğini müjdelediğ­i gibi; İsa Peygamber de, ‘Deveye biner.’ diyerek Muhammed Peygamberi­n geleceğini öylece müjdelemiş­tir. Gözle görmek, bu müjde haberinden daha tatmin edici, daha içe sindirici değildir. Fakat ne yapayım ki, Habeşliler­den pek az yardımcıla­rım vardır. Yardımcıla­rımın çoğalmasın­ı ve kalplerin İslâmiyet’e ısınmasını bekliyorum” dedi.

Daha sonra sözlerine şunları ekledi: “Keşke şu saltanata bedel Muhammed-i Arabî’nin (asm) hizmetkârı olsaydım. O hizmetkârl­ık, saltanatın pek fevkindedi­r.”

1

Necaşî, fil dişinden yapılmış bir kutu getirtip Peygamberi­mizin (asm) mektupları­nı onun içine koydu ve“bu mektuplar, aralarında bulundukça, Habeşlerde hayır ve bereket devam edecektir.”dedi. Peygamberi­mizin (asm) mektupları, Habeş Necaşîleri­nin ellerinde bulunmakta devam etmiş, Necaşîler tarafından bu mektuplara büyük saygı ve itina gösterileg­elmiştir.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye