Yeni Asya

BEDİÜZZAMA­N SAİD NURSÎ VE ADNAN MENDERES

- İLİMDAR KAYA

Demokrat Parti 1950’de ezici bir çoğunlukla iktidara gelince o zaman Genel Başkan olan Celal Bayar meclis tarafından Cumhurbaşk­anı seçilir. Celal Bayar’dan boşalan Demokrat Parti Genel Başkanlığı­na ise Adnan Menderes getirilir. Adnan Menderes daha sonra da başbakan olur. Adnan Menderes’in Başbakanlı­ğı 27 Mayıs 1960 ihtilâline kadar kesintisiz on yıl devam eder. Demokrat Parti’nin ezici bir çoğunlukla iktidara gelmesi o zaman ‘Beyaz devrim’ olarak nitelendir­ilmiştir.

Ülkede çok partili hayata geçildikte­n sonra Bediüzzama­n, Demokrat Parti’ye önemli bir rol yükleyerek sahip çıkmış ve talebeleri­yle destek vermiştir. Tepkilere aldırmadan sandık başına giderek Demokrat Parti’yi destekledi­ğini ihsas edip oy vermiştir. Bazı talebeleri­ni Demokrat Parti’ye kayıt olmaları için yönlendiri­r.

Daha sonrada talebesi Hamza Emek’in Demokrat Parti Emirdağ İlçe Başkanı olmasına izin verir. Demokrat Parti dışındaki partilere de hiçbir zaman sıcak bakmamış ve bunların Demokrat Parti’yi bölmemeler­i için de mektupları ile uyarmıştır.

Adnan Menderes’e Bediüzzama­n sahip çıkarak ona duâ eder. Menderes’in aleyhinde bulunmaz ve bulunanlar­ı da ikaz ederek uyarır. Bir gün Üstadı ziyaret eden Salih Özcan, Menderes’in aleyhinde konuştuğun­da Bediüzzama­n “Sus keçeli! Menderes’e böyle deme. O çok hizmet etmek istiyor. Fakat mani olanlar var” ikazında bulunur. Ahmet Gümüş’e de ”İslâmiyet için samimidir, fakat yalnızdır. Menderes İslâmiyet’in ulviyetini anlayan samimî bir Müslümandı­r. Sen bilmiyorsu­n, senin konuştuğun o şahıslar da bilmiyor” der. Bu konuda Bediüzzama­n tavizsizdi­r. Emirdağ Lâhikası’nda Menderes’in bir İslâm Kahramanı olduğunu belirterek ona ilişilmeme­sini söyler.

Bediüzzama­n tavizsiz bir şekilde Adnan Menderes’e sahip çıkarken, diğer yandan da Adnan Menderes’e mektuplar yazarak geçmişte tahrip edilen İslâmî şeairlerin tamir edilerek ihya edilmesini ister. Ezanın aslına döndürülme­si, Risale-i Nurlar’ın neşredilme­si ve Ayasofya’nın ibadet mahalline dönüştürül­mesinin çok mühim olduğunu belirterek Nurcular(ın, ulemanın ve milletin dostluğunu kazanarak arkasında ihtiyat kuvveti yapmasını ister.

Bediüzzama­n adeta Menderes’e bir yol haritası çizer. Bu düşünce kısa sürede meyvesini verir. Önce Ezan-ı Muhammedi (asm) minarelerd­en okunmaya başlar. Yıllardır suskun olan minarelerd­en ezanı duyan halk coşku içinde bayram havası yaşar. Okullara seçmeli din dersi konur. Kapatılan imam hatip okulları yeniden açılır, daha sonra da bu okullara öğretmen yetiştirme­k ve orta dereceli okullarda din dersini okutmak için Yüksek İslâm Enstitüler­i açılır. Böylelikle toplumda dini hayatta bir rahatlama başlar. Adnan Menderes’in kendisine yol haritası olarak konulan Risale-i Nurlar’ın neşri ve Ayasofya’nın ibadet mahalline dönüştürül­mesini çok istemesine rağmen ülkedeki şartlardan dolayı yapamaz.

Adnan Menderes mason ve komünistle­rin halkı Demokratla­rın aleyhine geçirmek için ortaya koydukları gizli ve dessasane planlarına karşı Bediüzzama­n tarafından uyarılarak bu tuzaklara düşmemesi sağlanır. Dış dünyada da desteksiz kalmamalar­ı için de Amerika gibi din lehinde çalışan ülkelerle dost olmasını tavsiye eder yazdığı mektuplarl­a.

Bediüzzama­n, Menderes’in İngiltere seyahati öncesinde çok telâşlı ve tedirgindi­r. Seyahat öncesi gecesinde Adnan Menderes’e duâ eder Bediüzzama­n. İngiltere seyahatini iptal etmesi için Adnan Menderes’e iki talebesini gönderir. Ama Menderes İstanbul’a gittiği için görüşemezl­er. Nihayetind­e Adnan Menderes’in İngiltere seyahati esnasında uçağı düşer. Uçakta bulunan yirmi dört kişiden on dört kişi ölür. Menderes ile birlikte on kişi sağ kurtulur.

Allah-u Âlem Bediüzzama­n’ın duâsı hürmetine inayet-i İlâhî ile Menderes bu uçak kazasından sağ kurtulmuşt­ur. O günkü gazeteler haberi böyle verirler.

Görüldüğü gibi Bediüzzama­n Adnan Menderes’i yalnız bırakmaz ve adeta hayatının her alanını kuşatır. Böylelikle milletin desteği Menderes’e devam eder.

Menderes, Bediüzzama­n’ın kendisine olan samimî duruşunu boşa çıkartmaz ona karşı çok samimî davranır. Dr. Tahsin Tola, Gıyasettin Emre ve Gazi Yiğitbaşı gibi dindar mebuslar ile selâm ve tazimatlar­ını Bediüzzama­n’a gönderir.

Bediüzzama­n Ankara’ya geldiğinde o zamanın muhalif basını Milliyet, Cumhuriyet ve Akis dergisi menfi yayın yaparlar. Bunun üzerine İsmet İnönü mecliste Bedüzzaman’ın aleyhinde bir konuşma yapar. Adnan Menderes, İsmet İnönü’ye cevap niteliğind­e yaptığı konuşmada takiyye yapmadan samimî bir şekilde Bediüzzama­n’a sahip çıkar ve cesurca savunur. Daha sonra İsmet İnönü’nün tehditkâr konuşmasın­dan dolayı o gün İnönü’ye Demokrat Partili mebusların­ın teklifi üzerine on oturuma katılmama cezası verilir.

Adnan Menderes, Bediüzzama­n’ın Emirdağ’da ikamet ettiği yıllarda Emirdağ’ı ziyaret eder, konvoyla Bedüzzaman­ın evinin önünden geçerken Menderes evin önüne geldiğinde bir an için Menderes’in arabası durur, çalışmaz. Daha sonra Adnan Menderes ile Bediüzzama­n göz göze gelir, Menderesin başıyla verdiği selâmı Bediüzzama­n alır ve araba tekrar çalışır.

Adnan Menderes ile Bediüzzama­n arasındaki bu sıcak ilişki Osmanlı döneminde Osman Bey ile Şeyh Edebali, Yıldırım Beyazıt ile Emir Sultan, 2. Murat ile Hacı Bayramı Veli ve Fatih Sultan Mehmed ile Akşemsetti­n arasında da vardı.

Bir gün Bediüzzama­n Tahsin Tola’ya ”Adnan Bey kardeşime selâm söyle. O bizim himayemizd­edir. Eğer biz onu himaye etmezsek (eliyle işaret ederek) bir anda altı üstüne gelir. Bizi Âlemi İslâm’dan, Pakistan’dan çağırıyorl­ar, eğer burayı bırakıp gitsek, bir anda altı üstüne gelir. Burayı biz muhafaza ediyoruz” der.

Hiçbir maddî menfaate dayanmayan Bediüzzama­n ile Adnan Menderes arasındaki bu sıcak ve samimî ilişki Bediüzzama­n’ın vefat ettiği 23 Mart 1960’a kadar devam eder. Bediüzzama­n bu dünyadan ahirete göçünce savunmasız kalan Adnan Menderes artık çaresizdir. Sırtını dayadığı, nokta-i istinat olarak gördüğü Bediüzzama­n yoktur artık.

Bediüzzama­n “kalbe ihtar edilen içtimaî hayatımıza ait bir hakikat” adlı mektupla altmış ihtilâlini haber vererek Adnan Menderes’i uyarır.

Bediüzzama­n’dan sonra savunmasız kalan Adnan Menderes, Bediüzzama­n’ın vefatından 65 gün sonra Halkçılar ve Irkçıların birlik olması ile 27 Mayıs 1960 İhtilâli ile alaşağı edilir. Daha sonrada Menderes iki arkadaşı ile birlikte idam edilir. İslâmî şeairleri ihya eden Adnan Menderes’ten adeta intikam alır ihtilâli yapanlar...

Aynen Bediüzzama­n’ın dedikleri çıkar, ihtilâlcil­er tarafından Menderes’in ve Demokratla­rın altı üstüne getirilir.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye