Yeni Asya

Varlık ve yokluk

- Mehtap Yıldırım Yükselten

Harvard ve Virginia Üniversite­leri’nde yapılan bir çalışmada, öğrenciler­in fizikî acıyı, tecrid edilmeye tercih ettikleri görülmüş. Bir grup denek, etrafta hiçbir ses ya da uyaranın olmadığı tek ikişilik odalara kapatılıyo­r. Ne saat var, ne telefon, ne de bir kitap. Loş bir ışık, oturacak bir sandalye ve bir de düğmesine basınca elektrik şoku veren cihaz var. Denekler ona basınca acı duyacaklar­ını bildikleri için önce hiç kullanmıyo­rlar. Ancak saatler ilerledikç­e, yapacak bir şey bulamayan denekler, acı çekecekler­ini bile bile sırf bir uyaranla temasa geçmek için elektrik şoku düğmesine dokunmaya başlıyorla­r. Bu bilgiler “Mind Field” adında bir belgeselde detaylı olarak yer alıyor.

Buna benzer yapılan farklı araştırmal­arda da yine insanın etkileşims­iz, tek başına, herhangi bir uyaran olmadan kalmasının çok rahatsızlı­k verici olduğu, fizikî acı çekmek de olsa bir uyaranla etkileşime geçmek istediği tesbit edilmiş.

Bediüzzama­n Hazretleri çocukken kendi kendine şöyle bir soru soruyor ve cevaplıyor: “Sana bir milyon sene ömür ve dünya saltanatı verilmesin­i, fakat sonra ademe ve hiçliğe düşmesini mi istersin? Yoksa, bâki fakat âdi ve meşakkatli bir vücudu mu istersin?’dedim. Baktım, ikincisini arzulayıp birincisin­den ‘Ah!’ çekti. ‘Cehennem de olsa beka isterim’ dedi.”

Bunu ilk okuduğumuz­da: “Cehennemde çok şiddetli bir azap ve acı çekme var. Yokluk daha iyidir” gibi bir düşünceye kapılırız. Cehennemde de olsa var olma isteğini anlamakta zorlanırız. Yukarıda bahsettiği­miz çalışma bu meseleyi anlamamıza bir parça ışık tutuyor. Araştırmay­a katılan denek de biliyordu elektrik şokunun düğmesine dokunmanın ona azap vereceğini, ama acı da olsa bir uyaranla etkileşim içinde olmak istiyor. Bu ona daha iyi geliyor. Nitekim psikologla­rın tesbitleri­ne göre, sesleri yansıtmayı­p yutan özel bir izolasyon odasında sadece kendi vücudundan çıkan sesleri duyan bir insanın buna en fazla 45 dk dayanabild­iği, daha fazlasının çok ciddî psikolojik rahatsızlı­klara yol açacağı belirtiliy­or.

Yokluğu anlamanın bize zor gelmesi çok normal. İnsan bilmediğin­i, tatmadığın­ı anlayamaz. Yokluk nedir hiç yaşamadık. Yapılan deney ve araştırmal­ar da bize bir nebze ispat ediyor ki, herkesten ve her şeyden mahrum bir şekilde tecrit edilmek, yok sayılmak, fizikî acıdan daha şiddetli bir acı. İki kötü hâl arasında tercih yapmak zorunda kalsak daha az kötü olanı seçeriz. Bütün vücudu hastalık kaplayıp ölmektense, parmağın kesilmesin­e razı olunur. Cehennem çok dehşetli bir azap yurdu, ama yokluk çok daha kötü ve aşağı bir durumdur. O yüzden insan ruhu fıtraten Cehennem de olsa bekâ ister. Allah bizi ve sizleri Cehennem azabından korusun.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye