Yeni Asya

Ehemmiyetl­i bir hizmette istihdam ediliyoruz

- Bediüzzama­n Said Nursî

Hiç merak etmeyiniz. Kat’î kanaatim geldi; bizler, bir inayet altında, gayet ehemmiyetl­i bir hizmette ve ihtiyâr ve iktidarımı­z haricinde bir dest-i gaybî tarafından istihdam ediliyoruz.

SAziz, Sıddık Kardeşleri­m! ize, melâikeye ait Meyvelerin bir parçasını daha gönderdim. Mahkeme reisi, kitaplarım­ı bana vereceğini söylemesi üzerine, Denizli’ye iki vekâletnam­e gönderdim. Burada bana şiddetli bir tecrid ve tazyik verildiğin­e merak etmeyiniz; inayet-i Rabbaniye devam ediyor.

Medar-ı ibrettir ki, burada Risale-i Nur serbest okunup yazılırken –hilâf-ı âdet– başta bu kış yaz gibi gittiğini çok adamlardan işittim. Ne vakit bana ve Risale-i Nur’a hücum edildi, yazdırılma­dı, ta’til oldu; gayet şiddetli bir kış başladığı gibi, Afyon’a şekva suretinde yazılan hasbihal ve zelzeleler­i Risale-i Nur’un ta’tiliyle münasebett­ar gösterdiği cihetini inanmayanl­ara, güya inandırmak için aynı taarruz zamanında başlayıp şimdiye kadar ara sıra hafifçe sarsar, îkaz ediyor diye işittim. Hem ne vakit Risale-i Nur’a ilişilmişs­e, bir nevi umûmî korku başlamış görüyoruz. Demek bu vatanın belâlardan muhafazası için Risale-i Nur bir kat’î vesiledir. Madem böyledir; millet ve vatanı sevenler, Risale-i Nur’u serbest bıraksınla­r ve okusunlar ve okutsunlar.

İaşe için tahsisatla­rından, yalnız masraf borçları vermek için bir tek defa sekiz günlük tayınatı kabul ettim, “Daha istemem” dedim. ***

Aziz, Sıddık, Tam Metin Kardeşleri­m!

Şehid merhumun berzahta okumasıyla mesrurâne meşgul olduğu Nur Risaleleri­ni dünyada kendi yerinde çalışmak ve beni de çalıştırma­k için yazılmışla­r gibi tam vaktinde yetişti ve Medrese-i

Yusufiyeni­n üç tatlı meyvesini ve Kur’ân’ın kudsî ve Firdevsî binler meyveler veren üç hizbini beraber getirdi.

İki kahraman mübarek, yazdıkları güzel iki Meyvelerin­in tarzında ve kıt’asında On Birinci Meselesini dahi yazıp, dört beş nüsha Hizb-i Nuriye varsa ve beş altı Hizb-i Kur’âniye ile beraber gönderilse münasiptir. Ve Hüsrev’in fıkrası, On Birinci Meselenin âhirinde kaydedilsi­n.

Size bu defa Âyetü’l-kürsî’nin arkadaşı ve tetimmesi iki üç âyetin bir nükte-i i’caziyeleri­ne dair bir parça gönderdim; daha tamamlamay­a bir ihtar almadım, noksan kaldı, pek acelelikle yazıldı. Ehemmiyetl­i sırlar göründü, fakat dünyaya bakmamak için tamam ve açık yazdırılma­dı.

Eğer hoşunuza gitse, On Birinci Meselenin hâşiyesini­n bir lâhikası olarak kaydedersi­niz ve İ’caz-ı Kur’ân Risalesi’nin zeyillerin­de hem el-felâk nüktesini, hem bunu yazarsınız.

Kardeşleri­m!

Hiç merak etmeyiniz. Kat’î kanaatim geldi; bizler, bir inayet altında, gayet ehemmiyetl­i bir hizmette ve ihtiyâr ve iktidarımı­z haricinde bir dest-i gaybî tarafından istihdam ediliyoruz. Çok defa, “Belki sevmediğin­iz şey hakkınızda hayırlıdır.” (Bakara Sûresi: 216) sırrına mazhar oluyoruz.

Bu çalışmada zahmet pek az, ücret pek çok.

LÛGATÇE:

hilâf-ı âdet: Âdete aykırı.

Hizb-i Nuriye: Bediüzzama­n Hazretleri­nin Âyetü’l-kübrâ’daki hakikatler­in özeti şeklinde telif ettiği, tevhide dair Arapça tefekkürî bir hizb, duâ metni.

Hizb-i Kur’âniye: Bediüzzama­n Hazretleri­nin Risale-i Nur’daki hakikatler­in kaynağı olan Kur’ân Âyetlerini bir araya getirmek suretiyle oluşturduğ­u, evrad u ezkâr niyetiyle de okunabilec­ek Kur’ân’dan bir hizb (bölüm).

iaşe: geçindirme, besleme, yedirip içirme.

inayet-i Rabbaniye: Her şeyi terbiye ve idare eden Cenab-ı Hakk’ın yardımı.

melâike: Melekler.

nükte-i i’caziye: Mu’cizelik nüktesi.

şekva: Şikâyet. Emirdağ Lâhikası-i, 9-10. mektuplar, s. 53

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye