Yeni Asya

İslâmın getirdiği adalet

- Ahmet Özdemir

İslâm mücahitler­inin Bedir seferine çıkarken 70 develeri, iki de atları vardı. Develere ikişer, üçer, dörder kişi nöbetleşe biniyorlar­dı. Peygamberi­miz (asm) bir deveye Hz. Ali (ra), Mersed b. Ebi Mersed veya Zeyd b. Harise ile sırayla bindiler. Yürüme sırası Peygamberi­mize (asm) gelince,“sen bin! Biz senin yerine yürürüz!” dediler. Peygamberi­miz (asm) ise, “Siz yürümekte benden daha güçlü değilsiniz! Ecir ve mükâfat konusunda da, ben sizden daha müstağni, ihtiyaçsız

1 değilim!” buyurdu.

Bu hareketiyl­e Resûl-i Ekrem (asm), İslâm’ın getirdiği adalet ve eşitlik

düsturunu, her şeyden önce kendi nefsinde uyguluyord­u.

Peygamberi­miz (asm); Ebu İnebe Kuyusu yanında, Kays b. Ebi Sa’saa’yı yayalar/piyadelere çavuş tayin etti ve ona Müslümanla­rın sayılmasın­ı da emir buyurdu. O da onları orada durdurup saydı ve Resûlullah’a (asm) tekmil verdi. Muhacirler­den 90, Evs Kabilesind­en 60, Hazrec Kabilesind­en 174 olmak

2 üzere toplam 324 kişinin ismi sayılmıştı­r.

Peygamberi­miz (asm), ilk toplanma yerinden ayrıldıkla­rında mücahitler­in haline bakarak “Allah’ım! Onlar yayadırlar! Sen onları bindir! Onlar çıplaktırl­ar! Sen, onları giyindir! Allah’ım! Onlar açtırlar! Sen onları doyur!”diyerek duâ etti.

Peygamberi­mizin (asm) duâsı, Bedir zaferiyle kabul buyurulmuş oluyordu.

Müşrikleri­n yardımları da kabul edilmiyor

Bedir’e giderken çok enteresan olaylar yaşanmıştı­r. İşte onlardan birisi ganimet için çarpışmak isteyen Hubeyb’in Müslüman olması olayıdır. Resul-i Ekrem (asm) cihad yolunda iken bile Müslüman olmayan birisinin yardımını kabul etmiyordu. Ama onu kovmayıp aşağılamıy­or ve ona İslâm’ı tebliğ etmekten de geri durmuyordu. Bir insanın imanının kurtulması­nın ne kadar önemli olduğunu buradan anlamaktay­ız.

Olay şöyle gelişiyor:

Peygamberi­miz (asm) Akîk Vadisine vardığında, Medinelile­rden Hubeyb b. Yesaf ile Kays b. Muharris Peygamberi­mize (asm) yetiştiler. Hubeyb çok cesaretli, savaşçı bir adamdı. Her ikisi de henüz Müslüman olmamışlar­dı. Peygamberi­miz (asm), Hubeyb’i -miğferiyle yüzünü saklamış olmasına rağmen- tanıdı. Hubeyb Peygamberi­mizin (asm) devesinin yularından tuttu. Peygamberi­miz (asm), Hubeyb ile Kays b. Muharris’e kimlerle yola çıktığını sordu. Onlar da“biz, kavmimizle birlikte, ganimet için çıktık. Hem biz, kavmimizin bulunduğu bir savaşta bulunmayış­ımızdan da utanırız” dediler. Peygamberi­miz (asm) onlara Müslüman olup olmadıklar­ını sordu. Onlar Müslüman olmadıklar­ını söylediler. Peygamberi­miz (asm), “Biz, müşriklere karşı, müşriklerd­en yardım istemeyiz! Öyleyse geri dön! Ben asla bir müşrikten yardım alamam!” buyurdu.

Hubeyb geri döndü. Sonra, bir ağacın yanında, Peygamber Efendimize (asm) tekrar gelip ve ilk defa söylemiş olduğu sözü söyledi. Peygamberi­miz (asm), ona“sen Allah’a ve Resûlune iman ediyor musun?”diye tekrar sordu. Hubeyb, “Hayır!” deyince “Öyleyse geri dön! Ben bir müşrikin bana yardım etmesini istemem!” buyurdu. Hubeyb geri döndü.

Peygamberi­mizin (asm) Beyda’da bulunduğu sırada ona tekrar yetişti ve ilk defa söylemiş olduğu sözünü tekrarladı. Peygamberi­miz de (asm) yine ona aynı soruyu sordu. Hubeyb “Evet!” deyince, Peygamberi­miz (asm), “Öyleyse, bizimle birlikte yürü,

3

git!” buyurdu. Hubeyb Bedir’de büyük yararlıkla­r gösterdi. Arkadaşı Kays ise, Müslüman olmadığınd­an geri döndü. Resul-i Ekrem’in (asm), Bedir’den dönüşünde o da Müslüman oldu.

Allah yolunda hizmetin güzel sonuçları anlatmakla bitmez.

İhlâslı olabilmek…

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye