İSLAM ÜLKELERİNDEKİ KRİZLERİ KİM ÇIKARIYOR?
Hepimiz ciddî ciddî düşünmek zorundayız: Müslüman terörist olabilir mi; olursa Müslümanlığı kalır mı? İslâm barış, esenlik, güven demektir. Müslüman, güvenilen, emin ve barışçı olan demektir.
Müslümanlığın temel şartlarından birisi, hangi din ve düşünceye sahip olursa olsun başta hayat hakkı olmak üzere herkesin en basit haklarına riayet etmektir. Esma-i Hüsna’dan Rahman ve Rahim isimleri, yaratılanlara şefkat ve merhamet etmeyi gerektirir.
“Acaba bir şeriat,‘karıncaya bilerek ayak basmayınız’ dese, tazibinden (azabından, eziyetinden) menetse, nasıl benî adem’in hukûkunu ihmal eder? Kella!” (Bediüzzaman, Münâzarât, s. 66)
Cinayet en büyük günahlardandır. Terör vs., dehşetli bir cinayettir. Cezası, kısastır. Yani, hayat o kadar değerlidir ki, başkasının hayatına kast eden hayatıyla öder!
Hatta, Kur’ân insan hayatına öyle bir paye verir ki, bütün insanlıkla eş değerde tutar:
“Kim bir cana kıymamış veya yeryüzünde fesat çıkarmamış birisini öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibidir.” (Mâide Sûresi, 5:32) âyetin mânâ-ı işarîsiyle, bir mâsumun hakkı, bütün halk için dahi iptal edilmez. Bir fert dahi, umumun selâmeti için feda edilmez.
Cenâb-ı Hakk’ın nazar-ı merhametinde hak haktır, küçüğüne büyüğüne bakılmaz. (Bediüzzaman, Mektubat, s. 57)
İslâm’da şiddet, hatta sözlü şiddet gıybet dahi yasaktır. Evet, İslâmiyet, bütün hakları bir bir sıralamış, hiç kimsenin, kimseye zulmetmemesini emretmiştir. Ana-baba hakları, çocuk hakları, karı-koca hakları, komşu hakları, insan hakları, hayvan haklarının neler olduğunu tek tek göstermiş.
Müslüman değil hemcinslerine, hayvanlara bile eziyet edemez. Zira İslâmiyet bunu kesinlikle yasaklamıştır. O halde bir Müslüman asla terörist olamaz, insanlığa ve kardeşlerine dahi şiddet uygulayamaz.
Peki, ülkemizde ve İslâm âleminde yaşanan kin, öfke, nefret ve şiddetin sebebi nedir?