Yeni Asya

ŞAHLANAN KÜLLİYAT

- M. LATİF SALİHOĞLU

Yahya Evr n: “Allah her şeye kadirdir. Elbette inanıyorum. Ama şu Ay’ın ikiye ayrılması konusunu kendi içimde açıklamış değilim. Mübalâğalı bir anlatım mıdır? Ay gerçekten ikiye bölünmüş müdür? Tefrikaya düşmek ya da günah işlemekten de korkuyorum.”

İMu’cizehaktır

nşikak-ı kamer veya şakk-ı kamer diye bilinen ayın ikiye yarılması meselesi âyetle ve hadisle sabittir. Evet, yeryüzünde­ki bir Peygamberi­n (asm) tek bir işaretiyle gökyüzünde­ki ayın iki parça olması akla ve alışageldi­ğimiz fizikî gerçeklere uygun bulunmayab­ilir. Fakat bütün mu’cizelerde de bu özellikler yok mudur?

Salih Aleyhissel­âm’ın kayadan deve çıkarması 1,

İbrahim Aleyhissel­âmın ateşte yanmaması , Musa Aleyhissel­âmın denizi yarıp geçmesi 3, İsa2aleyhi­sselâma gökten sofralar inmesi 4, Muhammed Aleyhissal­atü vesselâmın ellerinden çeşme gibi su akması 5, ağaçları yürütmesi 6… Gibi binlerce mu’cize birer efsane veya mitolojik unsur değildir. Hepsi gerçektir.

Biz ehl-i sünnet olarak iman ederiz ki, Peygamberl­erin mu’cize göstermele­ri haktır.

Mu’cizeyi aklımızla ve fizikî bilgilerim­izle açıklamakt­a zorlanabil­iriz. Fakat Risale-i Nur’da verilen yorumlar ve bilgiler ışığında baktığımız­da, mu’cizelerin akla da, fizikî gerçeklere de aykırı olmadığını görüyoruz. Allah’ın, kulunun peygamberl­iğini doğrulamak için, sünnetulla­h dediğimiz tabiat kanunların­ı peygamberi­nin isteğine göre yarattığın­ı anlıyoruz. Biz buna mu’cize diyoruz. Mu’cizeyi

7 isteyen Peygamber’dir. Yaratan ise Allah’tır.

ayikiparça­oldu

Şakk-ı Kamer mu’cizesinin diğer mu’cizelerden farkı yoktur. Ebu Cehil, Velid bin Muğire gibi müşriklerd­en bir grup Peygamber Efendimiz’e (asm) gelerek:

“Ya Muhammed! Eğer sen gerçekten Allah’ın peygamberi isen, Ay’ı ikiye ayır!” dediler.

Peygamber Efendimiz (asm):“eğer bunu yaparsam iman eder misiniz?” buyurdu.

Onlar: “Evet! İman ederiz.” dediler. Peygamber Efendimiz (asm) şehadet parmağı ile Ay’a işaret buyurdu. Ay iki parça oldu.

Peygamber Efendimiz (asm),“şahit olunuz!”diye seslendi. Sonra ay, tekrar kavuştu.

8

Fakat münkir müşrikler gözlerine inanamadıl­ar. “Sihir yaptın!”dediler. Sonra,“yoldan gelenlere soralım. Sihir olup olmadığını anlarız.” dediler. Sabahleyin gelen kervanlara sordular. Onlar da gördükleri­ni söylediler. Bu defa da, “Yetim-i Ebu Talib’in sihri semaya da tesir etti.” dediler.

Kur’ân hem şakk-ı kamer mu’cizesini, hem sihir yaptın dediklerin­i naklediyor.

9

Birvolkanl­ayarılanda­ğgibi

Şakk-ı kamer mu’cizesi bu kadardır. ‘Ay iki parça oldu, bir parçası yeryüzüne indi’ gibi ilâveler uydurmadır. Sadece mu’cizeyi gözden düşürmeye ve inkâr edilmesine yaramıştır.

“Ve’neşşak’l-kamer”âyetinin, kıyamet vaktindeki yarılmadan haber verdiği yorumları da yapılmıştı­r. Fakat bu yorumlar, Peygamber Efendimiz’e (asm) ait bir mu’cize olarak fiilen ayın iki parça olduğu gerçeğini örtmeye yetmez.

Âyetin manasını sadece kıyamet vaktine tahsis edip, Peygamber Efendimiz’in (asm) açık mu’cizesini yok saymak veya inkâr etmek, sağlıklı bir düşünce değildir. Bin küsur yıldır ümmetin iman ettiği ve sahih kitaplarıy­la bize aktardığı bir meseleye biz de iman ederiz.

Yoksa bunca sahih kitabın verdiği haberi nereye koyacağız?

Bediüzzama­n Said Nursî Hazretleri şakk-ı kamer mu’cizesini ispat eden bir Risale yazmıştır. Risalesind­e bu konudaki eleştirile­re ikna edici cevaplar vermiş, delillerin­i zikretmişt­ir. Ayın ikiye yarılmasın­ın,“bir volkanla inşikak eden bir dağ gibi mümkün” olduğunu açıklamışt­ır.

10

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye