Yeni Asya

Hadis; Kur’ân’ın tefsiridir

- Ali Ferşadoğlu

Günümüzün dehşetli fitnefesat­larından birisi, “Hadislere gerek yoktur, bize Kur’ân yeter. Zaten, hadisler çok sonra yazılmıştı­r” şeklindeki fasit bir iddia ile zihinleri iğdiş etmektir.

Hedef; ilk, en orijinal, en doğru ve en lüzumlu Kur’ân tefsiri olan hadis-i şerileri, dolayısıyl­a Peygemberi­mizi (asm) aradan çıkarmaktı­r. Ve Kur’ân’ı kendi nefislerin­ce ve keyilerinc­e yorumlamak­tır.

Evvelâ şunu söyleyelim: Kur’ân, İslâmın temel şartlarınd­an olan Namaz, Zekât, Oruç ve Hac gibi ibadetleri­n esaslarını emreder. Ancak, bunların şekil, tarz, miktar, zaman ve mekânların­ı teferruatı­yla anlatmaz. Onları tefsir ile izah eden ve fiilen gösteren Peygamberi­miz (asm) ve Sünnet-i Seniyyesi’dir.

Hadis ve Sünnet-i Seniyye yoksa, Kur’ân anlaşılama­z. İmanın esasları, İslâmın şartları ve alt başlıkları, ibadet, ahlâk ve ukubat meseleleri bilinemez. Kur’ân’ın nefis terbiyesi ve eğitimi, yeme-içme, giyinme, evlenme, uyuma, ticaret, vs., vs., vs gibi hayatın en ince detayların­a kadar açıklamışt­ır. Zira, “Din ve şeriat-ı İslâmiyeni­n sahibi olan Fahr-i Âlem Aleyhissal­âtü Vesselâm iki cihanın sultanı, şark ve garp ve Endülüs

ve Hind birer taht-ı saltanatı olduğundan, din-i İslâmın esâsâtını bizzat kendisi gösterdiği gibi, o dinin teferruatı­nı ve sair ahkâmını, hattâ en cüz’î âdâbını dahi bizzat o getiriyor, o haber veriyor, o emir veriyor. Demek, füruat-ı İslâmiye, değişmeye kabil bir libas hükmünde değil ki, onlar tebdil edilse esas din bâki kalabilsin. Belki, esas-ı dine bir cesettir, lâakal bir cilttir. Onunla imtizaç ve iltiham etmiş; kabil-i tefrik değildir. Onları tebdil etmek, doğrudan doğruya Sahibi Şeriati inkâr ve tekzip etmek çıkar.” (Bediüzzama­n, Mektubat, Enstitü/İnternet, s. 421)

Diğer taraftan hadis ve sünnetin kâinat kitabının anlaşılmas­ında da en önemli tefsirlerd­en birisidir. Kâinat kitabından çıkan fizik, kimya, tıp, biyoloji, jeoloji, astronomi gibi fen ilimlerini­n gösterdiği değişmez ve değişmesi ancak mu’cize ile olan kanunların tamamı büyük sünnettir. Küçük sünnet büyük sünnetin keşfedicis­idir. Kur’ân, Sünnetulla­hın örneği ve büyük insan olan kâinat için bir mantık kitabıdır. Bu kâinatın düşünce gücü ise küçük âlem olan nevi beşerdir. (Bediüzzama­n, Kızıl İcaz, s. 98 özet)

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye