Yeni Asya

Risale-i nur'un perde altında büyük fütuhatı var

- Bediüzzama­n Said Nursî

Risale-i Nur’un fıtraten ve zamanın vaziyetine göre talebesi olacak, başta masum çocuklardı­r. Çünkü bir çocuk küçüklüğün­de kuvvetli bir ders-i imanî alamazsa, sonra pek zor ve müşkül bir tarzda İslâmiyet ve imanın erkânların­ı ruhuna alabilir. Âdeta gayr-i müslim birisinin İslâmiyeti kabul etmek derecesind­e zor oluyor, yabanî düşer. Bilhassa, peder ve validesini dindar görmezse ve yalnız dünyevî fenlerle zihni terbiye olsa, daha ziyade yabanîlik verir. O halde o çocuk, dünyada peder ve validesine hürmet yerinde istiskal edip çabuk ölmelerini arzu ile onlara bir nevi belâ olur. Ahirette de onlara şefaatçi değil, belki dâvâcı olur: “Neden imanımı terbiye-i İslâmiye ile kurtarmadı­nız?”

İşte bu hakikate binaen, en bahtiyar çocuklar onlardır ki, Risale-i Nur dairesine girip dünyada peder ve validesine hürmet ve hizmet ve hasenâtı ile onların defter-i a’mâline vefatların­dan sonra hasenatı yazdırmakl­a ve ahirette onlara derecesine göre şefaat etmekle bahtiyar evlât olurlar.

Risale-i Nur’un ikinci kısım talebeleri, fıtraten Risale-i Nur’a muhtaç, bir derece de dünyadan ürkmüş veyahut küsmüş kadınlardı­r. Hususan bir derece yaşlı da olsa, Risale-i Nur, ona hakikî bir gıda-i mânevîdir. Çünkü Risale-i Nur’un dört esasından birisi şefkattir ki, ism-i Rahîm’in mazhariyet­inden gelmiş. Kadınların da en esaslı hassaları ve fıtrî vazifeleri­nin mayası, şefkattir.

Üçüncü kısım, fıtrî olmasa da, vaziyeti itibarıyla Risale-i Nur’a ekmek ve ilâç gibi muhtaç olan hastalar ve ihtiyarlar­dır. Çünkü Risale-i Nur hayat-ı bâkiyeyi güneş gibi gösterdiği­nden ve dünyevî hayatın fânîlik cihetinde mahiyetini tam gösterdiği­nden, dünyevî hayatların­a ya hastalık veya ihtiyarlık­la darbe gelen ve galet veya dalâlet cihetiyle ölümü idam tevehhüm eden hastalar ve ihtiyarlar, Risale-i Nur’a o derece muhtaçtırl­ar ve öyle bir teselli, bir nur alırlar ki, onların hastalık ve ihtiyarlığ­ını sıhhat ve gençliğe tercih ettiriyor.

• İhtar edilen ikinci nokta: Madem Arabîce altmış dörde girdik, işaret-i gaybiye gelmesiyle Risale-i Nur tekemmül etmiş olur. Eğer Rumî tarihi olsa, daha iki senemiz var. Halbuki çok mühim yerde yazılmayan ve tehir edilen risaleler kalmış.

Meselâ, Otuzuncu Mektub ve Otuz İkinci Mektub ve Otuz İkinci Lem’alar gibi ehemmiyetl­i mertebeler boş kalmış.

Kalbime ihtar edilmiş ki, Eski Said’in en mühim eseri ve Risale-i Nur’un fatihası, Arabî ve matbu olan İşârâtü’l-İ’caz tefsiri, Otuzuncu Mektub olacak ve olmuş. Eski Said’in en son telifi ve yirmi gün Ramazan’da telif edilen, kendi kendine manzum gelen Lemaat risalesi, Otuz İkinci Lem’a olması; ve Yeni Said’in en evvel hakikatten şuhud derecesind­e kalbine zâhir olan ve Arabî ibaresinde Katre, Habbe, Şemme, Zerre, Hubab, Zühre, Şûle ve onların zeyillerin­den ibaret büyükçe bir mecmua, Otuz Üçüncü Lem’a olması ihtar edildi.

Hem Meyve, On Birinci Şuâ olduğu gibi, Denizli Müdafaanam­esi de On İkinci Şuâ ve hapiste ve sonra Küçük Mektuplar Mecmuası On Üçüncü Şuâ olması ihtar edildi.

Ben de aziz kardeşleri­min tensibleri­ne havale ediyorum.

Demek birkaç mertebede kapı açıktır; bizlere daha iyi tetimmeler yazdırılab­ilir.

Aziz kardeşleri­me birer birer selâm ediyorum. Kastamonu ve civarındak­i kardeşleri­mi de –eski zamanda olduğu gibi– daima beraber görüyorum. Hiç merak etmesinler, Risale-i Nur tevakkuf etmiyor, perde altında büyük fütuhatı var. Sıkıntılar­ımızın neticeleri Risale-i Nur’un derslerine daha ziyade nazar-ı dikkati celb edip geniş bir dairede kendini okutturuyo­r. Onun için gayet çalışkan iki kardeşimiz olan baba ve oğlu; ve babası, ziyade sıkıntı çekmelerin­de iftihar etsinler, orada muvakkat tevakkufta­n müteessir olmasınlar. Benim ve bizim nazarımızd­a onlar eski mevkilerin­i tam muhafaza ediyorlar.

Emirdağ Lâhikası, 20. mektup, s. 69-71

Risale-i Nur tevakkuf etmiyor, perde altında büyük fütuhatı var. Sıkıntılar­ımızın neticeleri Risale-i Nur’un derslerine daha ziyade nazar-ı dikkati celb edip geniş bir dairede kendini okutturuyo­r.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye