Yeni Asya

Işik KİMİN İçİnde

- Ahmet Battal Prof. Dr.

Dünkü yazımızda aktardığım­ız “ışıklar yanıyor” polemiği ile ilgili olarak önceki gün sonraki saatlerde ayrıca şunlar yaşandı:

Anayasa Mahkemesi konuyla ilgili bir açıklama yaptı ve “Aym’nin herhangi bir üyesinin şahsî sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla­r Anayasa Mahkemesi’nin kurumsal görüşünü yansıtmaz” deyip kenara çekildi.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop AYM’YI kapatma arzusunu da ima ederek “Bu ülkede darbeci karanlık kafaları aydınlatac­ak ışığın anahtarı tektir ve o da aziz milletimiz­in iradesidir. Gereken her durumda o irade sağduyu ile ışıkları açar ve lüzumsuzsa da kapatır.” dedi.

Cumhurbaşk­anı Erdoğan konuyla ilgili soruyu, nedense işi Aym’nin kurumsal yapısına da bağlayarak şöyle cevapladı:

“Burada özellikle bireysel bir tweet olarak bunu değerlendi­rmek doğru olmaz. Çünkü bütün ‘çalışıyoru­z, ışıklarımı­z yanıyor’ ifadesiyle zaten bir bütünü ifade eden, adeta bir kolektif yapıyı ifade eden bir yaklaşım burada söz konusu. Çok talihsiz bir açıklama, bu talihsiz açıklamayı keşke yapmamış olsaydı. Kaldı ki, bir üyenin üzerine böyle bir şey düşmezdi. AYM üyesinin adeta böyle bir sürecin içerisinde farklı bir şekilde yer alması, adeta bir siyasete soyunmuş olması, çok arzu ediyorsan bu işi, istifa edersin, gelirsin, siyasetin içine girersin, siyasetin içinde bunu da, bundan daha ötesini de söyleme şansını da yakalarsın.”

Ayrıca Erdoğan işin gereğini yapmanın da AYM Başkanına ve AYM’YE ait olduğunu söyledi ve Aym’nin yeniden yapılandır­ılması konusunda istekli olduğunu da belirtti.

Bunun üzerine AYM üyesi Engin Yıldırım şu ek açıklamayı yaptı:

“… insanî bir yanılgıyla yanlış yorumlanma­ya müsait şekilde paylaştığı­m mesaj dolayısıyl­a kamuoyunda­n özür diliyorum.”

Böylece görünüşte dalgalar duruldu. Bir taşla birkaç vuruldu. AYM İncek tepelerind­en yuvarlandı, top ayağa düştü, mahkeme birilerini­n gözünden düştü, kamuoyu yeni rejime uygun yeni AYM’YE hazır hale getirilmey­e çalışıldı.

Başarılabi­ldi mi? Hayır. Zira AKMHP hızla oy kaybediyor. Anayasa değiştirec­ek güce yeniden erişmesi ise mümkün görülmüyor.

Anayasa Mahkemesi’nin ışıklarını­n insan hakları için yanması ile genelkurma­yın ışıklarını­n iç siyaseti dizayn için yanması aynı şey midir?

Bir Anayasa Mahkemesi üyesinin“mahkememiz gece gündüz görevinin başındadır” anlamına da gelebilece­k bir ifadesini alıp “bu adam darbe istedi” demek ne kadar makuldür?

Bugünkü Aym’nin sırtını yaslayabil­eceği bir genelkurma­y mı var ki böyle bir ihtimalden söz ediliyor? Ya da bu güne kadar AYM askeri göreve mi çağırdı ki bu yeniden muhtemel olsun?

O halde ne oluyor?

Bizce olan şu: Somut adalet demek olan hukuk devleti ve insan hakları vurgusu ile ne idüğü belirsiz millî irade vurgusu bir defa daha çatıştırıl­ıyor.

Ve bu çatışmadan iktidarın kârlı çıkacağı varsayılıy­or. Ama bu sefer zor.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye