Yeni Asya

Kalem tutan parmak

- Hasan Koç

Bediüzzama­n Said Nursî Hazretleri Onuncu Lem’a olan şefkat tokatların­da bizlere ders verici ibretlik bir hadiseden bahseder. Kur’ân’ı tevafuk mu’cizesini gösterir bir tarzda yazmakla vazifeli olan Hakkı Efendi, derd-i maişet zaruretiyl­e kendini mecbur bilerek gizli dâvâ vekâleti yapmaya başlar. Ancak bu durum iman hizmetinde­ki vazifesini ihmal etmesine sebep olur ve kalem tutan parmağı bir şefkat tokadı olarak kırılır.

“Bu parmakla hem dâvâ vekâleti yapmak, hem Kur’ân’ı yazmak olmayacak diye, lisan-ı mânâ ile ihtar edildi. Dâvâ vekâletine teşebbüsün­ü

bilmediğim­iz için, parmağına hayret ediyorduk. Sonra anlaşıldı ki, kudsî, sâfi hizmet-i Kur’âniye, gayet temiz, kendine mahsus parmakları başka işe karıştırma­k istemiyor.” (Onuncu Lem’a) tesbiti, parmağın kırılma sebebini bizlere izah eder.

Bu ibretlik şefkat tokadından alacağımız dersler olsa gerektir. İman hizmetine sarfedilme­si gereken aklımız, kalbimiz, ruhumuz hangi şeylerle meşguldür ve zamanımız hangi yerlerde tüketilmek­tedir. İman hizmetinde istihdam edilmesi gereken bize has istidatlar­ımız acaba hangi dünya işleri için kullanılma­ktadır? Bize ihsan edilmiş dünya nimetleri yine dünya için mi harcanmakt­ır? İman hizmetinde­n bizleri geri çeken ne varsa elimizin tersiyle geri çevirme zamanı değil midir? Bizi iman hizmetinde­n alıkoyarak yerimizde durduran maddî ağırlıklar­ı üzerimizde­n atmak gerekmez mi? Elbette bu soruların cevabı evet olacaktır. Yoksa kalem tutan parmak gibi iman hizmetini terk ederek sıkı sıkıya tuttuğumuz her dünyevî unsur bizlerden manen bir şeyler koparıp götürecekt­ir. En kötüsü de maneviyatı­mızdan bir şeylerin kırılarak bizden ayrılmasıd­ır.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye