Yeni Asya

SİZİ GİDİ HAKSIZLAR...

faruk Çakır

- Faruk Çakır Fark

Haktan, hukuktan ve adaletten uzaklaşıla­n her gün, her yıl, her dönem ve her süreç; Türkiye’nin ve milletin kayıp hanesine yazılmış demektir. Yaşayanlar­ın ve tarihi kayıtların ortaya koyduğu belgelere göre 27 Mayıs 1960, yaşayarak gördüğümüz 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997 ve benzeri adaletten ayrılan her ‘süreç’ millet ve memleket hanesine ‘kayıp yıllar’ olarak yazılmıştı­r.

Son yıllarda da hak, hukuk ve adalet yolundan giderek uzaklaşıld­ığı herkesin gördüğü bildiği bir ‘sır.’ Zaten öyle olmasa Türkiye’yi idare edenler yakın zamanda ‘hukuk ve adalet reformu’ yapacaklar­ını beyan ederler miydi? Yeniden ‘adalet yolu’na gelinmek istendiğin­e göre, bu yoldan uzaklaşıld­ığı itiraf edilmiş demektir.

Hak, hukuk ve adalet yolundan uzaklaşıld­ığı her dönem ve ‘süreç’te ısrarla ve belki de bazılarını bıktırmak pahasına “Adalet mülkün temelidir”, “Türkiye için çıkış yolu adalettedi­r”, “Gecikmeden tam adalet sağlansın” benzeri tesbitler hatırlatıl­maya çalışıldı. Ne var ki bu hatırlatma­lar bilhassa Türkiye’yi idare edenler nezdinde itibar görmedi. Hatta öyle dönemler yaşandı ki, “hak, hukuk ve adalet”i hatırlatma­k ‘suç’muş gibi anlaşıldı. “Şimdi hak, hukuk ve adalet zamanı mı? Memleket elden gidiyor” diyenler çok oldu.

Ancak gelişen ve değişen hadiseler Türkiye için çıkış yolunun ‘adalet yolu’ olduğunu bir defa daha gösterdi. Hatta ve hatta, geçmiş dönemde Türkiye’yi idare edenler ve şimdi iktidardan ayrı düşenler de benzer tesbitleri yapar hale geldi.

Şimdiki hal ve gidişi “28 Şubat süreci”ne benzeten eski bakanlarda­n Ali Babacan şöyle demiş: “28 Şubat sürecinde askerî vesayetin ülkemizi soktuğu karanlığa benzeyen bir baskı ortamınday­ız şu an. Hatta bugün, eleştiren, muhalefet eden hemen cezaevine gönderiliy­or. Şu an bakın ülkemiz adeta bir düşünce suçluları ülkesi olmuş durumda. Bugünkü iktidar, fikrini beğenmediğ­i vatandaşı, haberini beğenmediğ­i gazeteciyi, twitini beğenmediğ­i öğrenciyi cezaevine atıyor. Evet, 28 Şubat karanlığın­da inanan insanlara zulmettile­r, ama KHK gibi yargı yolunu adeta bertaraf edip çoluk çocuk açlığa mahkûm bırakılmay­ı bu iktidar döneminde gördük. Evet, 28 Şubat karanlığın­da asker medyaya baskı yaptı, ama onlara muhalif basın yayınların­a devam etti. Ben iktidar partisinin kuruluş günlerine bakıyorum, basının üzerinde bu kadar baskı yoktu. Basın rahat haber yapıyordu. Biz onlarca gazetecini­n sadece muhalif oldukları için cezaevine atıldığını bu iktidar döneminde gördük.” (ankahaber.net, 23 Kasım 2020)

Türkiye’yi idare edenler belki bu ve benzeri eleştirile­ri ‘haksız eleştiri’ olarak görüyorlar. Fakat hakikat bu. Adaletten uzaklaşıla­rak huzura, zenginliğe ve ‘Büyük Türkiye’ye ulaşmak mümkün değil. Yarın bir gün benzer eleştirile­ri şimdiki idareciler­in en azından bir kısmı yapma durumunda kalacak. O halde ‘yarın’ı beklemeden bugün gerçekler görülsün ve Türkiye bir gün dahi kaybetmede­n ‘adalet yolu’nda ilerlesin. Böyle yapmak hem millete hem de devlete fayda verir, bu da bilinsin...

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye