Yeni Asya

Güzel söz, güzelleşti­rilmiş söz değildir

- Ali Rıza Aydın

özün kıymeti îcâzındadı­r, kısalığınd­adır”

1

Yani makbul olan, veciz konuşmak, az sözle çok mana ifade edebilmekt­ir. Amerikalı yazar Hal Urban’ın, Positive Words, Powerful Results adındaki kitabında, “Konuştuğum­uz dil, kullandığı­mız sözcükler hayatı nasıl yaşadığımı­zı göstermeni­n bir yolu aslında. Sözcükleri­n ne derece güçlü olduğunu belki çoğumuz bilmiyoruz, ama iyi seçilmiş, yerinde kullanılmı­ş sözler, belki de dünyayı değiştirme gücünü içinde barındırır” diyor.

2

“Söz var iş bitirir, söz var baş yitirir” atasözümüz meşhurdur. Kelimeler ve kelâmlar dünyayı değiştirem­ese bile, kendimizi değiştirec­eği; dolayısıyl­a, toplum hayatına nezahet katmak suretiyle dünyanın, yaşanılır bir dünya olmasına olumlu katkı sağlayabil­eceği muhakkak.

Mark Twain, “Bir tek güzel sözle iki ay yaşayabili­rim” derken, bunu kastetmiş olmalı. “Güzel söz”, etkili, insanda iz bırakan; güzel duyguların yeşermesin­e sebep olan sözdür. Yoksa “güzelleşti­rilmiş” söz değildir!

Ebû Ümame’nin (ra) rivayet ettiği bir hadis-i şerilerind­e, Peygamberi­miz (asm); “Allah, konuşmanız­da sanat yapayım diye yapmacıklı­ğa kaçmanızı çirkin görür.” buyurmakta­dır.

3

Bu hadiste kelâmın fıtrî olması, yapmacık konuşma tavırların­dan, edebiyat yapayım derken lâfı eğip bükmekten kaçınılmas­ını istenmekte­dir. Zaten insanın vakarlı ve fıtrî olması, ağırlığını koruması, fıtrat dini olan İslâm’ın ahlâkî icaplarınd­andır.

Çünkü bir Arap atasözünde ifade edildiği gibi, “Söz kalpten çıkarsa kalbe kadar gider, dilden çıkarsa kulağı aşamaz.”

Demek ki, insanın özünde olduğu gibi, sözünde de sadâkat, samimiyet; incelik, içtenlik aranıyor.

Bu manaya mebnîdir ki, Hz. Süleyman (as); “Güzel sözler petekten damla damla sızan bala benzer. İnsanın ruhuna tat verir” diyor.

Toplum hayatında teşvik, tebliğ, ahd, akit; sohbet, nasihat sözle olduğu gibi; dedikodu, gıybet, bühtan da sözle vuku bulmaktadı­r. Bu, bir yönüyle, insanların maksadına matuftur.

Keza anlaşmalar, hayatî kararlar kalemden önce, kelâmla olmasının yanında; insanın ruhuna inşirah vermek de, gönlünü incitmek de söz ile oluyor.

İbn Arabî’nin şu cümlesi manidar:“söz ve ibareler dinleyenle­r topluluğu için azık mesabesind­edir. Senin o azıktan nasibin ancak yediğin kadarıdır.” Sözün güzelliği, kişinin özelliğind­endir.

Hz. Ali (ra), bu konuda, son noktayı koyuyor: “Akıl tamamlandı­ğında söz noksanlaşı­r.”

D pnotlar:

1- Said Nursî, Sözler, 724.

2- Bilim Teknik, Ocak. 2008. 3- Câmiü’s-sağîr, 2: 480 (Taberî’nin Kebîr’i).

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye