Yeni Asya

YARGITAY’IN BYLOCK ÇIKMAZI

- KÂZIM GÜLEÇYÜZ

Yargıtay 16. Ceza Dairesinin “Örgütsel kullanım olmadığı yönündeki savunmayı doğrulayan Bylock içerikleri örgüt üyeliği suçunun delili olamaz” diyen son kararı üzerine, bu konuda yine Yargıtay kararları için yazdıkları­mızı tekrar hatırlatma­kta fayda gördük:

***

Yargının Bylock kumpası üzerinden içine sokulduğu çıkmazın ne kadar çetrefilli ve derin olduğunu, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin konuyla ilgili en son kararında bir defa daha görmüş olduk. Söz konusu daire daha önce aldığı ve Bylock’u örgüt üyeliğine delil kabul eden kararında, bunu “suçlamanın hiçbir tereddüde yer bırakmayac­ak teknik verilerle tesbiti ve ispatı” şartına bağlamıştı.

16. Ceza Dairesi konuyla ilgili olarak aldığı yeni kararında, Antalya’da görülen bir davada Bylock’un yalnızca telefona yüklenmiş olmasını delil kabul ederek sanığı mahkûm eden mahkeme kararını bozdu. Bozma gerekçesi olarak, programın nasıl ve ne kadar sıklıkla kullanıldı­ğının ve mesaj içerikleri­nin de araştırılm­ası gerektiğin­i vurguladı.

Bu gerekçe, bizim de başından beri ifade edegeldiği­miz yaklaşımın bir ifadesiydi.

Kişiyi mahkûm etmek için programın varlığı yetmezdi; darbe tertibi ve terör eyleminde rol aldığını gösteren mesaj alışverişl­eri de yapmış olmalıydı ki, mahkûm edilebilsi­n.

Bunu görmek için hukukçu olmaya bile gerek yok. Sağduyu ve vicdanın gereği bu. (4.1.18 tarihli yazımızın linki:

https://www.yen asya.com.tr/kaz m-gulecyuz/yarg tay- n-yen -bylock-karar _450315

***

İşin asıl önemli tarafı, terör örgütü üyeliği ithamının dayandırıl­dığı kıstaslar. Bunlar Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 1995/9306 E. 1995/383 sayılı kararında şöyle tanımlanıy­or:

“Silahlı terör örgütü üyeliği” suçu, “silahlı bir örgütün kuruluş amaçlarını, faaliyet ve eylemlerin­i benimseyip gönüllü olarak örgüt hiyerarşis­ine dahil olmayı tercih etmek suretiyle; eylemin iradî olması ve örgüte iştirak bilinç ve iradesiyle” hareket edilerek “kasten” işlenen bir suçtur. Ayrıca yasadışı örgüte kesintisiz, sürekli, uzun zaman devam eden yardım ve lojistik desteğin bulunması gerekir. Kısa bir eylem organik bağ ifade etmez.

Örgüte üyelik için, örgüt organların­ın kişiyi üye olarak kabul etmesi gerekir, tek yanlı olarak örgüte üye olunamaz. Özetle hiyerarşi, süreklilik, fonksiyone­l katkı ve örgütle organik bağ varsa örgüt üyeliğinde­n söz edilebilir.

Bu kriterler Bylock kararı için de geçerli. Ama kararda bunlar hatırlatıl­madığı için, mahkemeler Bylock’u tek başına delil sayarak mahkûmiyet­e hükmetmeye başladılar. Bunun sorumlusu da Yargıtay. (5.10.17 tarihli bu yazımızın linki de şöyle:

https://www.yen asya.com.tr/kaz m-gulecyuz/yarg tay- n-bylock-karar _443877)

***

Son sözümüz: Bu vebale AYM de ortak.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye