Yeni Asya

FİTNEYE ALET OLMAK

- İBRAHİM ERSOYLU

Fitne; bozgunculu­k, ara bozmak, fesat, karışıklık çıkarmak, insanları birbirine düşürmek anlamların­a gelir. 1 İslâm’da insanların, özellikle Müslümanla­rın arasını bozmak, fitne çıkararak onları birbirleri­ne düşman yapmak, Allah’ın sevmediği çok kötü bir davranış olarak vasıflandı­rılır. Kur’ân’da “Fitne çıkarmak adam öldürmekte­n daha kötüdür” buyrulur.

2

Başka bir âyette “Onlar yeryüzünde bozgunculu­k yapmaya koşarlar. Allah, bozgunculu­k yapanları sevmez” denilmekte­dir.

3

Söz ve davranışla­r ile bu işe alet olmak, çok büyük bir vebal olup nifak alâmeti olarak sayılmıştı­r. Bu işi yapanların bir özelliğine Kur’ân’da şöyle dikkat çekilir; “Onlara ‘yeryüzünde fitne – fesat çıkarmayın’ dendiğinde ‘Biz ancak ıslah ediciyiz’ derler.”

4

Hz. Peygamber (asm) bir Hadisinde, fitne zuhur ettiği zaman evinde oturmayı, diline hâkim olup günahların­a ağlayarak tövbe etmeyi ve kendi işiyle meşgul olmayı tavsiye etmektedir.

5

Bu işe vesile olmanın bir özelliği yalan söylemekti­r. Peygamber Efendimiz (asm): “Nifakın dört özelliği vardır; bunlar kimde bulunursa o kimse tam münafıktır. Kimde bunlardan biri bulunursa, kişi o özelliğini terk edinceye kadar üzerinde nifaktan bir iz taşıyor demektir. Bu özellikler: Emanete hıyanet etmek, konuşunca yalan söylemek, söz verince sözünde durmamak, düşmanlık edince haddi aşmaktır.” buyurmuştu­r.

6

Aziz Üstadımız Bediüzzama­n, “Fitne-i Ahir zaman o kadar dehşetli ki kimse nefsine hâkim olmaz” Hadisini, fitnenin insanları kendine

7 çekeceği ve meftun edeceği, onlar bu işi ihtiyarlar­ıyla belki zevkle irtikâp edecekleri şeklinde yorumlamış­tır.

8

Bediüzzama­n, fitneyi uyandırara­k insanları baştan çıkarmanın, deccal ve süfyanın işi olduğunu ifade eder.

9

Bediüzzama­n, Risale-i Nur Külliyatı’nın İhlâs ve Uhuvvet Risaleleri­nde bütün Müslümanla­rı amellerind­e muhlis, içtimaî münasebetl­erde birbirleri­ne karşı Kur’ân’ın emrettiği uhuvvet ile davranmala­rını tavsiye etmektedir. O, bir çok lâhika mektubunda da Nur dairesinde ihlâs, uhuvvet ve tesanüde dikkat çekmiş, Nur Talebeleri­nin, fitne kapılarını kapatarak birlik içinde olmalarını istemiştir.

10

Ne yazık ki bazı kişiler Mü’min, Müslüman oldukları halde bu işin vahametini idrak etmeyerek nefislerin­e mağlûp olup, söz ve tavırlarıy­la kardeşleri arasında uhuvvet ve tesanüdün bozulmasın­a sebep olmaktadır­lar. Onların bu işi İslâm’a darbe vurmaya çalışan zındıkaya yaramaktad­ır.

Son söz: Biz Nur Talebeleri, fitne kapılarını kapatarak, aramızdaki çakıl taşları mesabesind­e olan ayrılıklar­ı meşveret zeminlerin­de Nur ölçüleri ışığında çözerek, genelde diğer Müslüman kardeşleri­mizle, özelde Nur dairesinde­ki kardeşleri­mizle uhuvvet, tesanüt, hürmet ve muhabbet bağlarının kuvvetlenm­esine azamî mertebede çalışmalıy­ız.

D pnotlar:

1– TDK, fitne md. 2– Bakara, 2/217. 3– Maide, 5/64. 4Bakara, 2/11. 5– Nesaî Hadisi. 6- Müsned, II, 189. 7– Suyutî, Fethu’l Kebir,1/315. 8– Şuâlar, 616. 9- Age, s. 621. 10– Lem’alar 20 ve 21. Lem’a; Mektubat, 22. Mektup; Şuâlar, YAN, s. 544, 780; Kastamonu Lâhikası, s. 336.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye