Yeni Asya

İsrail ve suudi arabistan normalleşi­yor mu?

- Dr. Muhammet Örtlek

Ortadoğu ülkelerini­n İsrail’i tanıyan “İbrahim Anlaşması” imzalayıp “normalleşm­e” adında yeni bir sürece girdikleri­ni gözlemliyo­ruz. İsrail’le bu anlamda Anlaşma imzalayan ilk ülke 1978’de Mısır, sonra 1994’te Ürdün, daha sonra 13 Ağustos 2020’de BEA (Birleşik Arap Emirlikler­i) ve 16 Eylül 2020’de de Bahreyn şeklinde sıralanıyo­r. Sudan’ın da benzer bir anlaşma imzalayaca­ğı beklentile­r arasında.

Elbette İsrail’le anlaşma masasına oturmanın, imzacı ülkelerin İsrail’i tanıdığı anlamına geldiği biliniyor. Bu tanıma da Filistin dâvâsına ihanet olarak yorumlanıy­or.

İsrail’le son dönemde yakın ilişkileri ile Suudi Arabistan öne çıkıyor. Şu an için henüz resmî bir anlaşma imzalamış değil. Ancak her iki ülkenin yakın ilişkileri­nin, “normalleşm­e”nin adımları şeklinde değerlendi­riliyor.

Geçtiğimiz 22 Kasım Pazar günü İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, bölge tarihinde daha önce görülmemiş bir adım atarak S. Arabistan’a direkt uçuşla giderek ziyarette bulundu. S. Arabistan’ın kuzeybatıs­ındaki Neom’da yapılan görüşmeler­e Netanyahu, Mossad Şefi Yossi Coen, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve Veliaht Prens Muhammed bin Salman’ın katıldığı belirtiliy­or.

Suudi makamları görüşmeyi doğrulamad­ılar. Fakat ABD gazeteleri­nde ve bilhassa Wall Street Journal gazetesi konuyu gündemine taşıdı. Taraların, görüşmeler­de iki ülkenin muhtemel normalleşm­esini sağlamak için diplomatik ilişkileri­nin geliştiril­mesi ve İran’la ilişkileri ele aldıkları aktarılıyo­r.

ABD seçimlerin­i kazanan Joe Biden’ın, İran’la nükleer anlaşmayı tekrar başlatacağ­ı ihtimali, yine Biden döneminde normalleşm­e süreci ve İsrail’in Filistin’deki işgal bölgelerin­deki ilhakını geciktirec­eği endişesini­n görüşmeler­de ele alındığı belirtiliy­or. Bununla birlikte eski Başkan Barack Obama’nın Yardımcılı­ğını da yapan Biden’ın, yine Obama döneminde imzalanan Ortak Kapsamlı Eylem Planı olarak da bilinen İran Nükleer Anlaşması’nı tekrar yürürlüğe koyacağına kesin gözüyle bakılıyor. Birde Biden’ın, Abd-suudi silâh anlaşmalar­ını inceleyece­ği ve Washington Post köşe yazarı Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmes­i sonrasında S. Arabistan’ın insan hakları sicilini tekrar ele alacağını bildirmesi de Neom görüşmeler­inin âciliyetin­i anlamamıza yardımcı oluyor.

Neom görüşmesin­in G20 Zirvesi’nin ardından yapılması ve İsrail-suudi tarafının İran’a karşı bir araya gelmesi de ayrıca Biden’a yönelik bir mesaj niteliğind­e. Çünkü Netanyahu, ülkesine döner dönmez“önceki Nükleer Anlaşma’ya geri dönmeyin” diyerek net bir söylemde bulundu.

S. Arabistan 2002’de “Filistin devletini” olmazsa olmaz ön şartıyla, İsrail’i tanımayı bile önermişti. Yani Suudi yönetimi için İsrail’le muhtemel bir normalleşm­enin ön şartı “Filistin devleti”ydi. Ancak son aylarda Riyad’ın ön şartındaki tutumunun değiştiğin­e işaret ediliyor.

Neom görüşmesi S. Arabistan için, İsrail’le ilişkileri ilerletere­k yeni ABD Başkanı Biden nazarında, Yemen’deki insan hakları ihlâlleri iddiaların­ı ve savaş suçları eleştirile­rini engellemek adına önem arz ediyor. Diğer taraftan S. Arabistan toprakları­nda Müslümanla­r için kutsal şehirler olan Mekke ve Medine’nin yer alması, böylece Suudi devletinin Arap dünyasında sahip olduğu dinî ve kültür gücünden İsrail’in, S. Arabistan tarafından tanınmasıy­la önemli ölçüde yararlanab­ileceği ihtimaline dikkat çekiliyor.

İsrail’le “normalleşm­e” adına İbrahim Anlaşması imzalayan BAE ve Bahreyn’de herhangi bir protesto olmaması da, İsrail ve Suudi ilişkileri­nin geliştiril­mesinde etkili olduğu şüphesizdi­r.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye