Çocukların ciddiyeti programa renk kattı

BERFİN KARAKOYUN (İZMİT-ANKARA):

Yıldız Sarayı’na değişilmeyecek bir menzilde, son derece müdakkik ve birbiri ile uyum içinde çalışan bir ekip ile özel bir okuma programı gerçekleşti elhamdülillah. Üstelik orada öğrendik ki bugüne kadar tesislerimizde gerçekleştirilen ilk çocuk okuma programı imiş. Pandemi dönemi başladığından bu yana gayretle ve şevkle çalışan, “Fecr-i Sadık” olacağını (inşallah), defaatle, bizlere müşahade ettiren nesl-i cedidin böyle bir programa erişmesi bizlere binler hamdü senalar ettirdi. Masum dilleriyle ve gönülleriyle, aylarca ettikleri duânın meyvesi “Barla Okuma Programı” nasip oldu. Bu program vesilesiyle ilk kez yüzyüze gördüğümüz, bizi görür görmez tanıyıp koşan kızlarımızı tanımaya çalışmak paha biçilemezdi. Onların heyecanı, şevki ve Risale-i Nur’a karşı lâtif hissiyatları bizlere de sirayet etti. Bununla beraber elimizden geldiğince kızlarımızın hissiyatını söndürmeden pekiştirmeye niyet ettik. Programa yaptığımız hazırlıkların büyük bir kısmında çocuklarınki yer aldı. Bilhassa onları karşılayacağımız ilk an muhakkak özel olmalıydı. Salonu çocuklara göre ayarlamak için özenle seçtiğimiz süslemeler, binlerce balon, kar spreyi ve Barla’daki her anlarını kaydedebilecekleri, Üstad’ın izlerini kalemle sabitleyecekleri, Nur menzillerinden numuneler konduracakları “Barla Rehberim” deerleri... Çam Dağı’nda çocuk olmayı hiç unutamayacakları, “Üstad’larına biz nesl-i cedidiz, geldik” diyecekleri uçurtmaları bile onları bekliyordu. Cenab-ı Hakk’ın başkalarının eliyle hazırlıkların her bir ayrıntısını ihsan ettiğine bizzat şahit olmak paha biçilemez bir lütuf oldu. Sabah 5’teki gezilerde onlara özel rehberlik ise Nur menzillerini ve Üstadlarının bu menzillerdeki hatıralarını çok daha yakından benimsetti. Bizzat kendi ifadeleriyle; “Üstadımla geziyor gibiyim, Üstadımdan ders dinliyor gibiyim.” Ve program esnasında hem programın verimini arttırmak, hem okunan dersleri pekiştirmek, hem de kızlarımıza unutamayacakları bir program sunmak adına su savaşından tutun, kukla gösterisine kadar birbirinden farklı daha bir çok faaliyete yer verildi. Cenab-ı Hak tesirini halk etsin, devamını da nasip etsin inşallah. Programımızın son günü ise yine unutulmaz olmalıydı. “Bu kadarını hayal bile edememiştik” diye yad ettiğimiz ihtiyarımızın çok daha üstünde bir veda programı gerçekleştirildi. Programa dahil olan çocukların hediyelerini ve sertifikalarını dağıtıp tebrik ederken daha küçük çocukları fark edip onlara da hediyeler dağıttık. İçlerinden birinin “Önümdekine verdiniz, beni atladınız yanımdaki herkese tek tek verdiniz. Bir an bana hediye vermeyeceksiniz sandım. Meğerse sıra sonradan bana gelecekmiş. Önce üzülüyordum, ama sonra çok sevindim.” beyanı bizi ayrıca mesrur etti. Bu törenin ardından yaklaşık elli adet çocuğun hiçbir teşvik veya ihtar almadan biz ablalarına koşup sıkı sıkı sarılması ise dillendirilemeyecek kadar özeldi.

Cenab-ı Hak bütün bu uğraşın neticesini program esnasında bile müşahade ettirdi elhamdülillah. Meselâ; Üstad’ın ikinci evinde okunan dersin kendisine farklı bir şekilde tesir ettiğini ifade eden bir kızımız ardından tesettüre dair okunan dersi de dinledikten sonra tesettüre bürünmeye karar verdi. Bu niyetinde kararlı bir şekilde emin adımlarla ilerliyor. Cenab-ı Hak rızası dairesinde hakkıyla örtünmeyi nasip etsin inşallah.

Bu program pandemi başından beri ince ince, nakış nakış, her bir ayrıntısını özenle işleyip ardından saatlerce yaptığımız istişarelerle hazırladığımız online programların tesirini bizlere aşikâre gösterdi. Çocukların mabeynindeki uhuvvet ve muhabbetleri; derslerdeki ciddiyetleri; programın tamamındaki gayretleri ve müdakkiklikleri hiçbir programda rastlamadığım kadar eşsizdi. Yeni dönemi heyecanımız dorukta bekliyoruz inşallah. Nesl-i cedid bayraklarımızı devralmaya ciddiyetle, gayretle, şevkle, azimle, gümbür gümbür geliyor maşallah. Bizler de Nur’a böylesi talip olanlara maal-iftihar hizmet edecek ve bu hizmeti yine maal-iftihar teslim edeceğiz inşallah, inşallah!

NUREFŞAN BAKİ AKYÜZ (BURSA):

Esasen her meseleyi başından anlatmak lâzım.

İzmit hanımlar meşveretinin organizesiyle oluşturulan ekiple Online çocuk hizmetlerine pandemi süreciyle başladık. Online ortamda tanıştığımız Türkiye’nin dört bir tarafından ve yurt dışından katılım gösteren büyük ruhlu küçük kahramanlarla birlikte zoom üzerinden Risale-i Nur hakikatlerini okuduk, tahlil ve müzakere ettik. Ve bu süreçte, bilhassa şuhur-u selâseye özel programlarımızda talebelerle yapılan umumî duâmız, ‘birgün Nur menzili Barla’da Üstadımız Bediüzzaman’a misafir olmak, bu okuduğumuz hakikatleri bir de o mübarek menzillerde okumak, o mekânlarda yaşanan hissiyatı bir nebze tefekkür etmek ve biz geldik Üstadım diyebilmekti.’ Yapabilir miyiz? Olur mu? Bunca talebe nasıl bir araya gelir? Yol, zaman, imkân… derken elhamdülillah Cenab-ı Hak öyle sebepler halk etti ki, bir baktık Barla okuma programını konuşuyoruz. Nasıl olacak dediğimiz bir çok mesele daha Barlaya gitmeden Türkiye’nin dört bir tarafından arayıp destek olmak istediğini belirten abla ve ağabeylerimiz vesilesiyle aşıldı, bu hadiseler bizlere şahs-ı mane- vinin kuvvetini bir kez daha göstermiş oldu. Sadece küçük ekrandan birbirlerini görerek tanışan nesl-i cedidin Barla’da kavuşma anı, kucaklaşmaları, uhuvvet ve muhabbetleri biz büyüklere ihlâsa ve tesanüde dair öyle mühim bir ders verdi ki, hepimiz o anları surur göz yaşlarıyla izledik. Program boyunca şahsen en çok etkilendiğim an büyük ruhlu minik Nurcular’ı Üstadımızın evine götürürken yol boyunca söyledikleri Yeni Asya Marşı ve ilâhilerle çevre halkının dikkatlerini çekmeleriydi. ‘sizler nereden geliyorsunuz? hem de bu kadar çocuk?’ diye şaşkınlığını gizleyemeyen teyzeler, amcalar ve daha niceleri… Sonra Cenab-ı Hakk’ın ihsanıyla boş bulunması zor olan Üstadımızın birinci evindeki oda bir baktık ki bomboş! 6/9 yaş talebeleri büyük bir coşkuyla içeriye girince aldık elimize Risale-i Nurlar’ı ve başladık İhlâs Risalesi’ni okumaya. Yazılan hakikatleri Öyle bir muhatabiyet, dikkat ve ciddiyetle dinleyip, soru sordular ki ders boyunca yan tarafta bizlerin konuşmalarına şahit olan diğer ziyaretçiler şaşkınlıklarını gizleyemediler…nesl-i Cedid gümbür gümbür geliyor biizniillah. Bizler de duâlarla maddî manevî desteklerimizle ayaklarının altına omuzlarımızı koyacağız inşaallah.

Barla’da yaşanan 4 gün bizlere bilhassa çocuk hizmetlerinin ne derece ehemmiyetli olduğunu bu konuya her mahallin azamî gayret göstermeleri gerektiğini bir kez daha göstermiş oldu.

Ve son olarak talebeler için her ayrıntının planlanmaya çalışıldığı program boyunca yapılan bütün faaliyetlerde bizlere sabırla ihlâsla anlayışla hizmet eden Barla’ya gönül vermiş Yeni Asya Tesisi çalışanlarına ve Demirdöğmez ailesine teşekkürü borç biliyoruz Allah ebeden razı olsun.

YUNUS ÇAVDAR (KONYA):

Konya’da Bediüzzaman Külliyesi’nde dört yıl okuyup mezun olan 14 lise öğrencisiyle birlikte 2 günlük Barla gezisi yaptık. Dört yıl boyunca okuyup, müzakereler yaptığımız Risale-i Nur Külliyatı’nın yazıldığı yerleri görmek, Bediüzzaman Hazretleri ve Nur’un ilk talebeleri abilerin yaşadığı yerleri gezip temaşa etmek manevî feyizlere vesile olduğu gibi duygusal anlar yaşamamıza da sebep oldu. Barla’da Yeni Asya Tesisleri’nde bizleri en güzel şekilde ağırlayan Ahmet Demirdöğmez ve Mustafa Said Ergün’e çok teşekkür ederiz.

MAHMUT İLHAN (KONYA):

Konya okuma programından 2 günlük gezi için Barla’ya geldik. Daha önceden gelmiş olmama rağmen; abilerin kabir ziyaretleri, Üstadın bulunduğu yerler ve Barla’nın tefekkürî manzaraları insanı ferahlatıyor ve manevî olarak tazelendiriyor. Kısacası tebdil-i mekândaki ferahlığı programdaki 2 günlük gezimizde hissetmiş olduk.

SABAHATTİN ÇİFTKAYA (KONYA):

Manevî ihtiyaçları karşılayabilecek bu istifadeli zeminde hayat gayemizi bir kez daha hatırlamış olduk. Barla’nın Tefekkürî boyutta havası, suyu, dağları insanın uunu açıyor.

AHMET SEYDA IŞIN (KONYA):

Program çok istifadeli geçti. Şehrin karmaşası ve gürültüsünden uzaklaşıp Barla gibi mübarek bir beldede abilerle birlikte Risale-i Nur okumak çok güzeldi.