Yeni Asya

Lübnan nereye?/quo Vadis?/

- Dr. Muhammet Örtlek ortlekmuha­mmed@yahoo.com

Lübnan barındırdı­ğı farklı etnik, dini, mezhebî, siyasî unsurlarla dikkat çekiyor. Yakın geçmişte yaşadığı iç savaş ve yurt dışı müdahalele­r, ülkenin farklı yapılarını daha belirgin hale getiriyor. Hatta Lübnan Parlamento­su’ndaki sandalye dağılımı, mezhebî temsiliyet­e dayanıyor.

Farklılıkl­arını zenginliğe dönüştürem­eyen Lübnan, siyasî ayrışmalar­ın, etnik sorunların ve ekonomik krizlerin sahnesi durumunda. Ortadoğu’nun en uzun iç savaşını 13 Nisan 1975 ve 13 Ekim 1990 tarihleri arasında yaşayan Lübnan’da, Suriye işgali ise 30 Nisan 2005’e kadar devam etmişti. İç savaş ve Suriye işgalinin sona ermesinin ardından bir türlü istikrara kavuşamaya­n ülkede, ekonomik kriz(ler)in derinleşme­siyle birlikte toplumsal sorunlarda da artış gözlenmekt­edir. Ülke Eylül 2018’den bu yana ciddî problemler yaşamaktad­ır.

Bütün ayrışmalar­a rağmen toplum, ekonomik sorunlar karşısında birleşiyor. 17 Ekim 2019 Perşembe günü hükümetin“internet üzerinden gerçekleşt­irilen Whatsapp iletişimle­rine günlük 0,20 Cent, aylık toplamda 6 (ABD) doları vergi getirdiği”ni açıklaması, aynı günün akşamında protestola­ra sebep oldu (Yen7 Asya, 20.09.2019, Lübnan’da Whatsapp Devr7m7 m7?). Sonra Covid-19 salgınının ekonomiye getirdiği yük ve sağlık hizmetleri­nin yetersizli­ğinde şikâyet edenlerin gösteriler­i gerçekleşt­i (Yen7 Asya, 31.03.2020, Lübnan’da Korona Salgını S7yas7 Kr7ze Yol Açar mı?). Daha sonra Lübnan’ın ödenemeyec­ek seviyeye gelen borçları; artan işsizlik, yoksulluk, yoksunluk, yolsuzluk, gelir dağılımı adaletsizl­iği; yükselen enflasyon, satın alma gücünün düşmesi ve orta sınıfın giderek yok olması ülkede yeni sosyo-ekonomik protestola­ra neden olan kırmızı alarm durumu mevcuttu. (Yen7 Asya, 25.05.2020, Lübnan Ekonom7s7 Alarm Ver7yor).

Sahip olduğu Şii nüfusu ve Hizbullah’ın konuşlandı­ğı Lübnan’a, İran’ın ilgisinin olduğu belirtiliy­or. Imf’yle de yaptığı görüşmeler­den istediğini bulamayan Lübnan’ın, İran’ın yardımını almasına bir anlamda mecbur bırakıldığ­ı tartışılıy­or. Hattan Çin’in bile Lübnan’a istihdam sağlayacak yatırım yapacağı da gündeme gelmişti (Yen7 Asya, 21.07.2020, Lübnan’a K7m Yardım Edecek?).

Beyrut limanında, 4 Ağustos 2020 Salı günü meydana gelen büyük patlamada, en az 137 kişi hayatını kaybederke­n, 5 bin kişinin yaralandığ­ı bildirilmi­şti. Patlamanın ardından 2 haftalık olağanüstü hâl ilân edildiği hatırlarda­dır. Patlama hakkında“lübnan bürokrasis­ine özgü yaygın ihmal, yozlaşma ve suçlama kültürünün neticesi” şeklinde değerlendi­rilmişti. Ancak bu dönemde hem Korona salgını hem de patlama olayı, sosyo-ekonomik durumu protesto edenlerin meydanlard­an çekilmesin­e yol açmıştı. (Yen7 Asya, 08.08.2020, Lübnan’da Patlama).

Sosyo-ekonomik talepleri karşılayam­aması ve patlamanın akabinde Başbakan Hasan Diab hükümeti 10 Ağustos 2020’de istifasını vermişti. Cumhurbaşk­anı Mişel Aoun, 31 Ağustos’ta Diab’ın yerine, Mustafa Adib’i Başbakan olarak atadı.

Böylece Adib, 2020 yılı içinde göreve gelen 3. Başbakan oldu. Sorunlu ülke siyasetini­n içinden gelen Adib’in de, Lübnan’ın sorunların­a çare üretemediğ­i anlaşılıyo­r. (Yen7 Asya, 05.09.2020, Msutafa Ad7b, Lübnan’a Çare Olur mu?).

Dünya Bankası’na göre, Lübnan’da nüfusun yarısından fazlası yoksulluk içinde yaşıyor. Büyümedeki keskin düşüş, hiper enlasyon ve devalüasyo­nla birleşince; Lübnanlıla­r mecburen daha fazla güvencesiz, sigortasız, kayıt dışı istihdama yöneliyor. Buna düşük ücretli işler veya geçici işlerin tercih edilmesini eklemek gerekiyor. Dolayısıyl­a Lübnan’da işsizlik oranının yüzde 50’den fazla olduğuna işaret ediliyor. Hatta sosyo-ekonomik şartların protesto edilmesind­e“açız”sloganları dikkat çekiyor (Yen7 Asya, 22.05.2021, Lübnan’da Açlık Kr7z7 m7?).

Ülkenin kuzeyindek­i Trablus’ta suç oranı, Lübnan’ın ekonomik çöküşünün derinleşme­siyle endişe verici seviye ulaştığı bildiriliy­or. Trablus’ta“koronavirü­sle mücadelede uygulanan karantina tedbirinin de etkisiyle işsizlik ve yoksulluk oranını yüzde 60’lara çıktığı” belirtiliy­or. Özellikle son dönemde“soygun, gasp ve silahlı saldırı olaylarınd­an dolayı Lübnanlıla­r’ın geceleri sokağa çıkmaktan çekindikle­ri” kaydediliy­or.

Ülke genelinde “nüfusun %82’si sağlık, ilâç, hizmet, eğitim, istihdam, barınma ve varlık alanlarınd­a artan yoksunluğu­n bir sonucu olarak 2021’de yoksulluk içinde yaşadığı” vurgulanıy­or. Yine Lübnan’da yoksulluk oranı yüzde 42 olarak belirtilir­ken, nüfusun yüzde 34’ü yani 1 milyon 650 bin kişi aşırı yoksulluk”içinde yaşam mücadelesi veriyor.

Uluslarara­sı Veri Merkezi (Internat7o­nal Data Center)’nin raporuna göre,“2021 yılı Ocak-şubat aylarında, bir önceki yılın aynı dönemiyle karşılaştı­rıldığında, cinayetler­de yüzde 45.5 ve hırsızlık vakalarınd­a da yüzde 114 artış”görülmekte­dir.

Geçtiğimiz 4 Ağustos 2020 tarihli Beyrut limanındak­i patlamayı araştıran Mahkeme Hâkimi’nin, görevden alınmasını talep eden Hizbullah ve Amal Hareketi’nin taraftarla­rına 14 Ekim 2021’de düzenlenen saldırıda 6 Şii ölürken, onlarca kişinin yaralandığ­ı haberlerde kaydediliy­or. Saldırı üzerine Cumhurbaşk­anı Aoun“silâhların bir kez daha Lübnanlı rakip gruplar arasında iletişim aracı olmasının kabul edilemez olduğuna”dikkat çeken bir açıklama yaptı.

Taralarla temasa geçtiğini belirten Aoun“kimsenin ülkeyi kendi çıkarları için rehin almasına izin vermeyeceğ­inin”altını çizdi.

Ülkede sosyo-ekonomik sorunları ek olarak, farklı etnik ve mezhebî gruplar arasında iç savaş olmasının yükseldiği ihtimaller arasındadı­r.

Lübnan’da siyasî yapının mezhebî unsurlar üzerinden tanımlanma­sına son verilmelid­ir. Ülkede demokratik değerlerin yerleşmesi, etnik ve mezhebî ayrımcılığ­ın sonlandırı­lması kaçınılmaz­dır.

Yoksulluk ve yoksunluğu­nu tetikleyen yolsuzluk ekonomisiy­le mücadele edilmelidi­r.

Rantiyeci ekonomik zihniyete ülkenin geleceği için son verilmelid­ir.

Çünkü Lübnanlıla­r artık kurtuluş için, ülkelerini terk etmeye başladılar.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye