Bir sürü milletvekili…
Başlık için özür diliyoruz. Bize ait değil. Dünyaca büyük bir adam söyledi. Kulağımızla duyduk. Aynen böyle söyledi.
Habertürk’te Fatih Altaylı’nın Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı programa telefonla katılmıştı.
O bir Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı. O hem de anayasa hukuku profesörü. O bugünkü sistemin mimarlarından. O bir Mustafa Şentop.
Aynen böyle söyledi:
“Bir sürü milletvekili” dedi, “dilediği zaman Millî Eğitim Bakanı’ndan randevu alıyor, gidiyor, görüşüyor” dedi.
Yürütmeyi yönlendirip denetlemekle görevli yasamanın temsilî başı olarak yasamayı koruması gerekirken aksine cumhurbaşkanını hesaba katarak yürütmeyi düşünüp koruduğunu açıkça gösterdi.
Kılıçdaroğlu’na “sizinki şov yapmak içindi, o yüzden içeri alınmadınız” da dedi.
Biz işin bu tarafıyla pek ilgili değiliz. Zira siyaset biraz da şov sanatıdır.
Ama biz, Bir Meclis Başkanının, İnsan toplulukları hakkında,
Ve hele kendisinin bürokratik yapısının başında olduğu en yüce kurumun dokunulmaz vekilleri hakkında konuşurken, “Sürü” sıfatı yakıştırmasını anlamadık, Kendisine de yakıştıramadık. “Hepiniz çobansınız …” ile başlayan Hadisleri kendisinin nasıl yorumladığını merak ettik.
Kraliyet ve “Kralın Meclisi” türünden meclisler hakkındaki tehlikeli samimî fikirlerinden endişe ettik.
Kendisinin, “başkanlık sistemi” denilen sistemin Ülkemize “cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” adıyla ve çarptırılarak adapte edilmesinde ne ölçüde dahli olduğunu az çok biliyoruz.
Bir sistem kurucunun, meselâ o sistemin “bir numara”sı hakkında “sayın Cumhurbaşkanımız” demesini yadırgamıyoruz. (Sadece yarın öbür gün yeni bir cumhurbaşkanı geldiğinde kendisinden ona karşı da aynı hürmet hitabını duymak isteriz.)
Ama bir sistem kurucunun o sistemin en önemli kurulu olan TBMM’NIN üyeleri hakkında “sürü” sıfatı kullanmasını asla ve asla anlayamıyoruz ve anlayamayacağız.
Bu konu elbette insana ve insan topluluklarına verilen değerle ilgili.
Bu konu aynı zamanda kültür ve eğitimle de ilgili.
Ama bu konu asıl, demokrasi algısı ve demokratik bilinç ile ilgili.
Millete ve vekillerine “sürü” diyenin, milleti ve Meclisini nereye koyduğu ile ilgili.
Elbette bu yaklaşımı, bu kişinin o Meclisin bir üyesi ve şimdiki başkanı olarak kendisini nereye koyduğunu da gösteriyor!