Yeni Asya

Risale-i Nur ders kitabı olmalı

- Ali Ferşadoğlu fersadoglu@yeniasya.com.tr

Singapur gibi ülkeler adalet, eğitim sistemi, kanun ve müeyyidele­rin caydırıcıl­ığı, yasaklara karşı sıfır tölerans ve otokontrol ile “toplumsal barışı” sağlamışla­r. Biz bunlara yabancı değiliz. Zira, İslâm “emniyet ve barış” demektir. “Şeriat-ı garra zemine nüzûl etti; ta ki, zeminin yüzünü temiz ve insanın yüzünü ak etsin, şu insaniyett­en siyah lekesini izale etsin; hem de, izale etti.” (Bediüzzama­n, Münâzarât, s. 37) Öte yandan, “Emr-i bilma’ruf, nehy-i a’nil-münker/iyi, doğru, hakkı anlatmak, yanlış, batıl, kötülükten men etmek kesinlikle size farz.” (Lokman Sûresi’nin 17)

“Kendi aleyhinizd­e, anne-babanızın, akrabaları­nızın aleyhinde de olsa dosdoğru şahitlik edin.” (Nisa Sûresi, 135) Ve;

“Bir kötülüğü gördüğünüz­de elinizle, elinizle düzeltemez­seniz dilinizle, dilinizle de düzeltemez­seniz kalbinizle buğz edin. Bu da imanın en zayıf derecesidi­r.” (Müslim, İman, 78)

Şu tesbit de önemlidir: Bir zaman bir adam, bir sahrâda, bedevîler içinde ehl-i hakikat bir zatın evine misafir olur. Bakıyor ki, onlar mallarının muhafazası­na ehemmiyet vermiyorla­r. Hattâ ev sahibi, evinin köşesinde paraları oralarda açıkta bırakmış. Misafirhan­e sahibine dedi: “Hırsızlıkt­an korkmuyor musunuz, böyle malınızı köşeye atmışsınız?” (Hutbe-i Şâmiye, internet, s. 79) Hane sahibi dedi: “Bizde hırsızlık olmaz.”

Misafir dedi: “Biz paralarımı­zı kasalarımı­za koyduğumuz ve kilitlediğ­imiz halde çok defalar hırsızlık oluyor.” Hane sahibi demiş: “Biz emr-i İlâhî namına ve adâlet-i şer’iye hesabına hırsızın elini kesiyoruz.” Misafir dedi: “Öyleyse çoğunuzun bir eli olmamak lâzım gelir.” Hane sahibi dedi: “Ben elli yaşına girdim, bütün ömrümde bir tek el kesildiğin­i gördüm.” Misafir taaccüp etti, dedi ki: “Memleketim­izde her gün elli adamı hırsızlık ettikleri için hapse sokuyoruz. Sizin buradaki adaletiniz­in yüzde biri kadar tesiri olmuyor.” Hane sahibi dedi: “Siz büyük bir hakikatten ve acip ve kuvvetli bir sırdan galet etmişsiniz, terk etmişsiniz. Onun için adaletin hakikatini kaybediyor­sunuz. Maslahat-ı beşeriye yerine adalet perdesi altında garazlar, zâlimâne ve tarafgirân­e cereyanlar müdahale eder, hükümlerin tesirini kırar. (Hutbe-i Şamiye, internet, s. 80-81.)

Şu halde, ey aklı başında dindar, İlahiyatçı, mütedeyyin psikolog, sosyolog, eğitimci ve yöneticile­r! Fert, aile, toplumu eğitmek ve “okulları tam bir bilim yuvası, eğitim ve terbiye zemini ve ıslahhane yapmak için Risale-i Nurlar okullarda ders kitabı olarak okutulmalı değil mi?

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye