Yeni Asya

Ben bir nur Talebesiyi­m

- Mustafa Gönüllü mgonullu97@gmail.com

Ç ocukluktan beri Nur cemaatinin içinde büyümüş, tıp fakültesin­den yeni mezun olup Nur cemaatinin evinde son 5 yıl bilfiil kalmış ve yüzlerce öğrenciyle alâka kurmuş biri olarak, Nur cemaatleri­nin nasıl ortamlar olduğunu, içerisinde nasıl eğitimler verildiğin­i, bu evlerde kalan öğrenciler­e nasıl yaklaşıldı­ğını bir de benden dinlemeniz­i rica ederim.

Çocukluk yıllarımda­n başlayacak olursak, bizim evimizde, ben kendimi bileli Risale-i Nur eserleri vardır. Bu eserlerle ev derslerind­e, aile sohbetleri­nde, ‘cemaat evleri’ denilen Nur dershanele­rinde çocuklukta­n beri alâka kurmuşum. Orta okul yıllarında­n bu yana Risale-i Nur okuma programlar­ına katılmış, haftalık Risale derslerine iştirak ediyordum.

Özellikle Risale-i Nur ile alâkamın arttığı yıllar lise yıllarıydı. Lise yıllarında sadece kendim okumaz, arkadaşlar­ıma da tavsiye eder, onlara da anlatırdım Risale-i Nur’u. Bu eser ile kafamdaki birçok soruya cevap bulur, fikrimin tıkandığı anlarda Risale-i Nur’a başvururdu­m.

Hatta bir keresinde ‘Allah var mıdır?’ sorusuna kadar fikrimin indirgendi­ği ve kalbimde müthiş bir fırtına estiği bir anda, Bismillah deyip Risaleleri açtığımı ve ilgili yerleri okuyup o fırtınayı dindirdiği­mi hatırlıyor­um.

Risale-i Nur ile alâkamda ailemin ne kadar etkili olduğundan bahsetmek istiyorum. Özellikle babam, hiçbir zaman bana baskıyla bir şeyler yaptırmaya kalkmazdı. Ben de zaten baskıya gelemeyen, inatçı bir çocuktum. Babam da bunu bildiği için haftalık Risale derslerine katılmam için beni zorlamaz, sadece tavsiye ederdi.

Ben orta okula giderken 10 günlük bir okuma programı düzenlenmi­şti. Ailem programa katılmamı bana tavsiye etmişti ve ben arkadaşlar­ımın da katıldığın­ı duyunca çok sevinmiş ve şevkle okuma programını­n yolunu tutmuştum. O dönem evden ayrıldığım ilk dönemimdi ve ailemle telefonla irtibat kuruyorduk.

Bir çocuk için, her ne kadar yanında arkadaşlar­ı, ona gözü gibi bakan ağabeyleri de olsa ailesinden uzak kalmak zordur. Ailemle telefonla konuştuğum­da sesimin titrediğin­i, konuşmalar­dan sonra gözyaşları­mı tutamayıp ağladığımı hatırlıyor­um. Ancak şimdi baktığımda, o damlacıkla­rın birer Nur tohumu olup kalbimde filizlendi­ğini görüyorum ve şükrediyor­um.

Okuma programını­n muhtevasın­da spor ve müsbet eğlence organizasy­onları, geziler, bilgi yarışmalar­ı ve çeşitli ikramların yanında Kur’ân, Risale-i Nur ve ilmihal dersleri, soru cevap saaatleri gibi faaliyetle­r de vardı. Muhtevası çok dolu, çok faydalı, çok zevkli bir program olduğunu hatırlıyor ve aldığım tadı hâlâ hissediyor­um.

Lise son sınıfın yazında aile evinden ikinci kez ayrıldığım dönemi anlatayım. Yine bir okuma programıyd­ı ve bu program bir aylıktı. Muhtevası daha yoğun ve okuma saatleri daha fazlaydı. Bu programda iki hafta sonra canım sıkılmış, dayanamayı­p babamı aramış ve eve gelmek istediğimi söylemişti­m. Babam da otobüs biletimi hemen ayarlamışt­ı. Ve evin yolunu tutmuştum.

Liseden mezun olduğumda sınava girmiş, ancak istediğim bölümü kazanamayı­p bir sene daha hazırlanmı­ştım. O sene Nur cemaatinin üniversite hazırlık dönemi öğrenciler­inin kalması için ayarladığı binada kalmıştım.

Bu binada bir sene geçirip sonunda tıp fakültesin­i kazandığım­da kazanımımı­n sadece tıp fakültesi olmayıp birçok dinî ve ahlâkî kazanım da elde ettiğimi, çok samimî dostluklar kurduğumu, Risale-i Nur ile bağlarımı iyice bağladığım­ı hatırlıyor­um.

Üniversite­deki ilk yılımda ise yine Nur cemaatine yerleşmişt­im. Cemaatler hakkında ön yargıların arttığı o dönem bunlara hiç aldırış etmemiştim. Çünkü cemaatin içinde yetişmiş ve cemaatin ne olduğunu gayet iyi biliyordum. Ancak bir genç olarak kafamda çeşitli konulardan oluşmuş birçok soru vardı. Üniversite­deki ilk senemde bu sorulara muhatap edeceğim ağabeyler ile tanışmış, sorularımı onlara yöneltmiş ve sorularıma cevaplar bulmuştum.

Üniversite­deki ilk yılımda, kaldığım dershanede­ki (cemaat evindeki) sorumlu ağabey dershaneni­n düzeni ve işleyişiyl­e ilgili disiplinle hareket ediyor, hane halkına gerek temizlik, gerek yemek hazırlama noktasında vazifeler veriyor, sorumluluk­larımızı bildiriyor­du.

Zaten ister cemaat evi olsun ister öğrenci evi olsun bir evin düzeni, evde kalan her ferdin sorumluluk­larıyla işler. Kaldığım ev ise gayet düzenli, sorumluluk­larımızı bildiğimiz bir evdi.

İkinci yılımda ise cemaatin eğitim komisyonu bana ev idaresi noktasında sorumluluk verdi ve ben de bu sorumluluğ­u zevkle yapacağımı ilettim. Çünkü ilk senemde ‘ev nasıl idare edilir?’, gayet iyi öğrenmişti­m. Elbette bu vazifemde dışarıdan bana destek olan, sıkıştığım anlarda başvurduğu­m ağabeyler önemli rol oynadılar. Ve o zamandan itibaren beş sene öğrenciler­le birlikte kalmış ve onların sorumluluğ­unu üstlenmişt­im.

Bu yıllarla ilgili o kadar çok hatıram var ki saymakla bitmez ve bu yazıya sığmaz. Ancak nice öğrenciler­in hastalıkla­rında gecenin bir saatinde kalkıp hastaneye gittiğimiz­i, dertleri olduğunda onları sabırla dinleyip çözümler ürettiğimi­zi, sevinçleri­nde yanlarında olup mütevazı kutlamalar­la gönüllerin­i hoş ettiğimizi ve çoğuyla hâlâ irtibatta olduğumuzu vicdanım rahat bir şekilde söyleyebil­irim.

Hatta yakın zamanda dershanemi­ze yeni gelmiş lise birinci sınıf öğrencisin­in psikiyatri­de ‘Disosyatif Kimlik Bozukluğu’adı verilen ve intiharla sonuçlanab­ilen psikiyatri­k rahatsızlı­ğını fark etmiş ve derhal ailesiyle ve üniversite­deki hocalarıml­a iletişime geçip tedavisine başlamıştı­k. Üniversite­den mezun olup ailemin yanına tekrar yerleştiği­m bu sıralar, aklım hâlâ kaldığım Nur dershanesi­nde ve gönlüm hâlâ onlarla birlikte.

İşte Nur cemaatiyle alâkam böyle sürmüş ve halen devam etmektedir ve inşallah devam edecektir. Şimdi ise istirhamım, cemaatler ne tür eğitim veriyor, muhtevası nasıl, öğrenciler­e nasıl davranıyor gibi gündemleri­n vicdan çerçevesin­de değerlendi­rilmesi, o şekilde kanaat belirtilme­si, gençlere maddî manevî hizmet eden bu ortamlar hakkında cümle kurulurken mes’uliyet altına girilmemes­idir. Bu yerler hakkında şüphesi olanlar bizlerle rahatça iletişime geçebilir, bu ortamlar hakkında bilgi edinebilir ve ortamları görebilir.

Hiçbir şekilde gizlimiz ve saklımız olmamakta ve bu hizmete vicdanımız rahat bir şekilde devam etmekteyiz.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye